Canlı Yayın
Ersoy Soyer
La French Tech Etkinliğinde Clementine Lozillon’un açılış konuşması sonrası, Airbus Türkiye Genel Müdürü Simon Ward ve Air Car Ceo’su Eray Altunbozar gökyüzü ulaşımında yeni mikro mobilite alternatiflerini bizlere aktardılar. Sunumlar arasında dikkatimi çeken önemli nokta ise uçan bir araçla maliyetin diğer araçlarımıza göre daha ekonomik ve konforlu olduğuydu. Güvenlik, hız ve zaman hepimiz için çok değerli. Elektrikli bir araba ile aynı mesafeyi kateden uçan bir AirCar veya hava ulaşım aracı, sizi daha ekonomik bir fiyata, yarı zamanda gideceğiniz noktaya ulaştırabiliyor. Şimdilik pil teknolojileri dolayısıyla 120 km bir mesafeden bahsetsek bile yine de gayet kulağa hoş geliyor.
Belki tek eksiği şu anda AirCar aracının 2 kişilik olması ama alternatif araçlarında tasarlandığını Eray bey bizlerle paylaştı. Airbus ürünlerinde ise tasarlanan araçlar kapasite olarak genişler fakat maliyetlerine dair bir veri paylaşımı henüz yok. Bu araçların ucuz çevreci ve hızlı olmaları bence öne çıkan en önemli noktaları diyebilirim.
Star Wars filmlerini birçoğumuz ilgiyle izlemeye devam ediyoruz. Bu filmleri sevenler için, gökyüzünde galaktik yolculuklar için tasarlanmış uzay araçlarını çok yakın zamanda ne yazık ki göremeyeceksiniz. Fakat bunun öncesinde ilk göreceğiniz; muhtemelen uçan taksiler, uçan elektrikli arabalar, elektrikli uçan kargo araçları olacaklar. Her biri çok yakın zamanda hayatımıza dahil olmak için test uçuşlarını yapmaya başladılar bile… Tüm bu sistemlerin hayatımıza dahil olması, politika yapıcıların da işlerini bir hayli zorlaştıracak görünüyor. Karar almaları gereken birçok konuyu iyi planlamalarını gerekiyor, buna dair regülasyonlar henüz tamamlanmış değiller.
Nedenine gelirsek; geleceğin temiz ve yeşil enerjili uçan mikro mobilite araçlarının hayatımıza nasıl adapte olabileceğinden henüz hiçbir kesim tam olarak emin değil.
Tüm bu ulaşım ve erişim alternatifleri için her meslek birliğinin ve planlayıcının da iyi düşünmesi gerekiyor.
Neden böyle düşünüyorum diye aktarmam gerekirse, önce kendimizden yola çıkmak isterim. Ülkemiz için büyük otoyollar, köprüler inşa ediyoruz, metrolar, büyük havalimanları yapıyoruz ve geleceğin yüz yıllık yatırımlarını şehir dışında ve büyük fiziki yatırımlar yönünde kurguluyoruz. Bu kadar yatırım yaparken evimizin bahçesine kargomuzun gelmesi, çatımıza veya boş bir alana uçan arabamızla iniş yapmak ne yazık ki şu anda pek olası görünmüyor. Binaların yeniden tasarlanması, kuralların yeniden belirlenmesi, uçuş yüksekliği, uçuş koridorlarının planlanması, oluşabilecek gökyüzü kirliliğinin önüne geçilmesi daha binlerce konu hemen aklımda bitiveriyor. Drone veya taksi ile yolculuk yapmayı düşündüğümüzde, bugün yapmış olduğumuz tüm yatırımlar o gün nasıl yeniden değerlendirilebilirler, bunu da ayrıca düşünmeliyiz.
2015 yılında Turkcell Teknoloji Zirvelerinde “Drone Marketing” konusunda konferanslar veriyordum. Ticaret ve Sanayi Odaları, Üniversiteler ve Büyük Kurumlar için Teknoloji Konferanslarında drone ile kargo taşımacılığı, pazarlama aktiviteleri ve birçok konuda toplulukları bilinçlendirmeyi amaçlıyorduk. Türkiye’de bu konuyu kitlelere ilk aktarırken, o gün bahsettiğimiz doğru planlamaların ve regülasyonların ne kadar gerekli ve önemli olduğunu aktararak bu alana dikkat çekmeye çalışmıştık. Ülkemizin bu konularda öncü olması ve bu yeni teknolojilere odaklanması bizleri çok daha öne çıkartabilecek argümanlar olarak güncel yerlerini halen koruyorlar. Şehir planlamasının geleceğe yönelik düşünülmesi, binaların kullanıcı ihtiyaç ve deneyimlerine uygunluğu, çeşitli ulaşım alternatiflerinin sürdürülebilirlik odağında birlikte ve uçtan uca planlanması çok değerli ve önemliler. Her biri çok iyi bir vizyonla planlanması gereken ve dikkatlice düşünülmesi gereken konular. Kamu ve özel sektörün geleceği birlikte planlaması bu sebeple çok çok değerli.
Amazon drone teslimatlarını çok önceden duyurdu ama halen bunun PR’dan çok öteye geçtiğini göremiyoruz. Veya uçan arabamız şu anda var ama ne zaman nerede uçacağına karar versek bile sizce ilk nereye inebilecek? alanlarımız şu an buna pek uygun değiller. Beni istediğim noktaya uçan arabamı indiremediğinde çok da kullanışlı olamayabilirler. Bir uçan taksi kendi uçuş güzergahına beni indirdiğinde ise oradan evime veya gitmek istediğim yere ulaşmak yine başka bir problem doğurabilir. Tüm bu soruların cevabı için ayrıca planlamalar yapmalı ve üzerinde çalışmalıyız. Elektrikli araçlar için şarj istasyonları değerli ama ya sürekli uçacaksak? Uçan arabamı şarj etmek istediğimde şu an planladığımız ve kurduğumuz elektrikli şarj istasyonlarına muhtemelen indirmem mümkün olmayacak. Bu kez de önceki yatırımlarımız, geleceği de doğru karşılayacaklar mı ve hizmet edebilecekler mi bunları gözden geçirmemiz gerekiyor?
Atatürk’ün vizyoner bir lider olduğunu anlamak için birçok konudaki verdiği kararları izlemek bence bugün dahi çok çok değerli. Cumhuriyeti kurduğu ilk zamanlarda Kızılay’da, Ulus’ta veya İstanbul’un büyük merkezlerinde yol genişliği fazla planlandığından bugün o noktalarda ulaşım sorunlarını az yaşıyoruz diyebiliriz. Avrupa’da atlı arabalarla ulaşım döneminde dahi yollar geniş ve doğru planlanmış. Bu sebeple birçok Avrupa kenti ulaşımın her türüne uygun ve şehir dokusu korunarak güzel görünümlere sahipler. Yenilikleri tasarlarken de zorluk yaşamıyorlar.
Bugün girişimciler, büyük kurumlar, politika yapıcılar ve bizler, kendi ülkemiz ve farklı coğrafyalar için yeni teknolojiler üretirken, resmin bütününe odaklanmalı ve iyi okumalıyız. Geleceği tasarlayacağımız zaman daha ileriyi de düşünmek ve planlamak durumundayız. Teknoloji; doğamız ve yaşanabilir kentler için bize daha iyisini sunmak için hizmet etmeli. Geleceği doğru tasarlamak ve enerjimizi geleceğe odaklamak, ülkemiz için büyük bir fırsat. Enerjimizi ve yatırımlarımızı daha doğru kurgulayarak iyi bir vizyonla, hayatı yeni nesiller için daha yaşanabilir kılabiliriz.
La French Tech Etkinliğinde Clementine Lozillon’un açılış konuşması sonrası, Airbus Türkiye Genel Müdürü Simon Ward ve Air Car Ceo’su Eray Altunbozar gökyüzü ulaşımında yeni mikro mobilite alternatiflerini bizlere aktardılar. Sunumlar arasında dikkatimi çeken önemli nokta ise uçan bir araçla maliyetin diğer araçlarımıza göre daha ekonomik ve konforlu olduğuydu. Güvenlik, hız ve zaman hepimiz için çok değerli. Elektrikli bir araba ile aynı mesafeyi kateden uçan bir AirCar veya hava ulaşım aracı, sizi daha ekonomik bir fiyata, yarı zamanda gideceğiniz noktaya ulaştırabiliyor. Şimdilik pil teknolojileri dolayısıyla 120 km bir mesafeden bahsetsek bile yine de gayet kulağa hoş geliyor.
Belki tek eksiği şu anda AirCar aracının 2 kişilik olması ama alternatif araçlarında tasarlandığını Eray bey bizlerle paylaştı. Airbus ürünlerinde ise tasarlanan araçlar kapasite olarak genişler fakat maliyetlerine dair bir veri paylaşımı henüz yok. Bu araçların ucuz çevreci ve hızlı olmaları bence öne çıkan en önemli noktaları diyebilirim.
Star Wars filmlerini birçoğumuz ilgiyle izlemeye devam ediyoruz. Bu filmleri sevenler için, gökyüzünde galaktik yolculuklar için tasarlanmış uzay araçlarını çok yakın zamanda ne yazık ki göremeyeceksiniz. Fakat bunun öncesinde ilk göreceğiniz; muhtemelen uçan taksiler, uçan elektrikli arabalar, elektrikli uçan kargo araçları olacaklar. Her biri çok yakın zamanda hayatımıza dahil olmak için test uçuşlarını yapmaya başladılar bile… Tüm bu sistemlerin hayatımıza dahil olması, politika yapıcıların da işlerini bir hayli zorlaştıracak görünüyor. Karar almaları gereken birçok konuyu iyi planlamalarını gerekiyor, buna dair regülasyonlar henüz tamamlanmış değiller.
Nedenine gelirsek; geleceğin temiz ve yeşil enerjili uçan mikro mobilite araçlarının hayatımıza nasıl adapte olabileceğinden henüz hiçbir kesim tam olarak emin değil.
Tüm bu ulaşım ve erişim alternatifleri için her meslek birliğinin ve planlayıcının da iyi düşünmesi gerekiyor.
Neden böyle düşünüyorum diye aktarmam gerekirse, önce kendimizden yola çıkmak isterim. Ülkemiz için büyük otoyollar, köprüler inşa ediyoruz, metrolar, büyük havalimanları yapıyoruz ve geleceğin yüz yıllık yatırımlarını şehir dışında ve büyük fiziki yatırımlar yönünde kurguluyoruz. Bu kadar yatırım yaparken evimizin bahçesine kargomuzun gelmesi, çatımıza veya boş bir alana uçan arabamızla iniş yapmak ne yazık ki şu anda pek olası görünmüyor. Binaların yeniden tasarlanması, kuralların yeniden belirlenmesi, uçuş yüksekliği, uçuş koridorlarının planlanması, oluşabilecek gökyüzü kirliliğinin önüne geçilmesi daha binlerce konu hemen aklımda bitiveriyor. Drone veya taksi ile yolculuk yapmayı düşündüğümüzde, bugün yapmış olduğumuz tüm yatırımlar o gün nasıl yeniden değerlendirilebilirler, bunu da ayrıca düşünmeliyiz.
2015 yılında Turkcell Teknoloji Zirvelerinde “Drone Marketing” konusunda konferanslar veriyordum. Ticaret ve Sanayi Odaları, Üniversiteler ve Büyük Kurumlar için Teknoloji Konferanslarında drone ile kargo taşımacılığı, pazarlama aktiviteleri ve birçok konuda toplulukları bilinçlendirmeyi amaçlıyorduk. Türkiye’de bu konuyu kitlelere ilk aktarırken, o gün bahsettiğimiz doğru planlamaların ve regülasyonların ne kadar gerekli ve önemli olduğunu aktararak bu alana dikkat çekmeye çalışmıştık. Ülkemizin bu konularda öncü olması ve bu yeni teknolojilere odaklanması bizleri çok daha öne çıkartabilecek argümanlar olarak güncel yerlerini halen koruyorlar. Şehir planlamasının geleceğe yönelik düşünülmesi, binaların kullanıcı ihtiyaç ve deneyimlerine uygunluğu, çeşitli ulaşım alternatiflerinin sürdürülebilirlik odağında birlikte ve uçtan uca planlanması çok değerli ve önemliler. Her biri çok iyi bir vizyonla planlanması gereken ve dikkatlice düşünülmesi gereken konular. Kamu ve özel sektörün geleceği birlikte planlaması bu sebeple çok çok değerli.
Amazon drone teslimatlarını çok önceden duyurdu ama halen bunun PR’dan çok öteye geçtiğini göremiyoruz. Veya uçan arabamız şu anda var ama ne zaman nerede uçacağına karar versek bile sizce ilk nereye inebilecek? alanlarımız şu an buna pek uygun değiller. Beni istediğim noktaya uçan arabamı indiremediğinde çok da kullanışlı olamayabilirler. Bir uçan taksi kendi uçuş güzergahına beni indirdiğinde ise oradan evime veya gitmek istediğim yere ulaşmak yine başka bir problem doğurabilir. Tüm bu soruların cevabı için ayrıca planlamalar yapmalı ve üzerinde çalışmalıyız. Elektrikli araçlar için şarj istasyonları değerli ama ya sürekli uçacaksak? Uçan arabamı şarj etmek istediğimde şu an planladığımız ve kurduğumuz elektrikli şarj istasyonlarına muhtemelen indirmem mümkün olmayacak. Bu kez de önceki yatırımlarımız, geleceği de doğru karşılayacaklar mı ve hizmet edebilecekler mi bunları gözden geçirmemiz gerekiyor?
Atatürk’ün vizyoner bir lider olduğunu anlamak için birçok konudaki verdiği kararları izlemek bence bugün dahi çok çok değerli. Cumhuriyeti kurduğu ilk zamanlarda Kızılay’da, Ulus’ta veya İstanbul’un büyük merkezlerinde yol genişliği fazla planlandığından bugün o noktalarda ulaşım sorunlarını az yaşıyoruz diyebiliriz. Avrupa’da atlı arabalarla ulaşım döneminde dahi yollar geniş ve doğru planlanmış. Bu sebeple birçok Avrupa kenti ulaşımın her türüne uygun ve şehir dokusu korunarak güzel görünümlere sahipler. Yenilikleri tasarlarken de zorluk yaşamıyorlar.
Bugün girişimciler, büyük kurumlar, politika yapıcılar ve bizler, kendi ülkemiz ve farklı coğrafyalar için yeni teknolojiler üretirken, resmin bütününe odaklanmalı ve iyi okumalıyız. Geleceği tasarlayacağımız zaman daha ileriyi de düşünmek ve planlamak durumundayız. Teknoloji; doğamız ve yaşanabilir kentler için bize daha iyisini sunmak için hizmet etmeli. Geleceği doğru tasarlamak ve enerjimizi geleceğe odaklamak, ülkemiz için büyük bir fırsat. Enerjimizi ve yatırımlarımızı daha doğru kurgulayarak iyi bir vizyonla, hayatı yeni nesiller için daha yaşanabilir kılabiliriz.
SON DAKİKA
