hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Dijital dünyada yankı fanusundan kaçış mümkün mü?

    13.02.2019 Çarşamba | 16:24Son Güncelleme:

    Dijital dünyada ortak özellikleri, zevkleri, ilgi alanları ve benzer düşünceleri olan kişilerin birbirini gördüğü ortama yankı odası deniyor. Bize sunulan bu içerikler aslında bizim algılarınızla oynamak için mi kurgulanıyor? Yankı fanuslarında kapalı kalmış olabilir miyiz? Sadece görmemiz istenenlerin sunulduğu sistemden kurtulmak mümkün mü?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Medyanın geleceği ile ilgili muhteşem senaryolarıyla insanları her sezon şaşırtan Black Mirror (Kara Ayna) dizisinin üçüncü sezon “Men Against Fire” isimli 5. bölümü, gerçekten çok şaşırtıcı bir kurguya sahip.

    Bir rüya ile başlayan hikayede askerler, “böcek” adı verilen düşmanlarla savaşıyor. Askerlere takılan MASS (maske) denilen bir mekanizma sayesinde ne görecekleri, ne duyacakları, ne tadabilecekleri kontrol edilebilen bir sistem oluşturuluyor. Bu sisteme gönüllü giren askerlerin ne düşüneceği verilen komutlarla sınırlı kalıyor. Kimi dost kimi düşman göreceklerini belirleyen sistem, dış dünyaya bakış açılarını belirliyor.

    Askerlerin görevleri “böcek” denilen yaratıkları öldürmek. Askerlerden biri görevde iki böcek öldürdükten sonra MASS’i arızalanıyor. Asker, çimlerin kokusunu duymaya, dünyayı farklı algılamaya başlıyor.

    Repliklerde MASS’in en güçlü silah olduğu, iletişimde ve şartlanmada etkisinin önemi üzerinde duruluyor. MASS aslında medya olarak kodlanıyor. Böylece MASS, askerin karşısındakini bir insan olarak değil de bir canavar olarak görmesini sağlayabiliyor. İşte dijital dünyada yankı odası bizim için bir tür MASS görevi görebiliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yankı Fanusunda nasıl sıkışıp kalıyoruz?

    Dijital ortamlarda yankı odası ya da yankı fanusu (Echo chamber), nedeniyle hep kendimiz gibi düşünen insanlarla karşılaşıyoruz. Sadece bizin gibi düşünen insanlar, sesimizin yankı yapmasına neden oluyor. Facebook, Twitter ya da Instagram’da sadece kendimiz gibi düşünenleri takip ediyoruz. Hatta algoritmalar, kimin iletilerine en çok yorum yapıyorsak ve kimin iletilerini en çok beğeniyorsak onları daha sık gösteriyor.

     Bu sistemde farklı düşünen insanlara yer verilmiyor. Gazetecilik alanındaki en önemli kurumlardan biri olan Nieman Lab’in 2018 yılında gazeteciliği nelerin beklediğine dair Hannah Cassius’un öngörülerine göre; filtre baloncuklarını delmek için farklı haber kaynaklarını okumak, ilgi alanlarımız dışında kalan konuları keşfetmemiz önem taşıyor. Ayrıca sosyal platformların algoritmalarını değiştirmelerini sağlayarak görmeye alışık olmadığımız şeylere bakmaya çalışmamızın faydalı olabileceği söyleniyor.

    Yankı fanuslarını Asch deneyinden çıkarak aşabilir misiniz?

    1953 yılında yayımlanan insanın karar verme sürecinde, çevresinin etkisinin ne denli önemli olduğunu gösteren Asch deneyinde, tüm katılımcılara bir çift kart gösterilerek sırayla cevap vermeleri isteniyor. Katılımcıların biri dışında hepsi çalışma ekibinden olan deneyde, sürekli yanlış cevap veren çoğunluğa karşı tek kalan deneklerin yüzde 32'si grubun yanlış da olsa söylediği cevaba katılıyor. Yani doğruları biliyor olsak bile, çoğunluğa uyum sağlamak için kararlarımızı değiştirebiliyoruz. Bu nedenle de yankı fanusunda çoğunluğun sesine uyum sağlayabiliyoruz. Zamanla da çoğunluğun görüşünü benimseyebiliyoruz.  

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     Yankı odasından çıkmak için şunları yapın:

    • Doğrularınızı savunurken, karşı görüşleri de dinleyin.

    • Fact-checking (gerçeklik kontrolü) yapmanın adımlarını öğrenin.

    • Video izlerken ortaya çıkan ve karşıt görüşten içeriklere göz atın.

    • Kara aynaların kullanımını sınırlandırın.

    • İnsanlarla yüz yüze iletişimde bulunarak, farklı bakış açıklarını öğrenin.