hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Günümüzün en büyük sorunu iletişimsizlik mi?

    17.03.2019 Pazar | 09:01Son Güncelleme:

    İletişimin bir bütün olduğu ve iletişim kavramına yeni bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini söyleyen Düzce Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde Öğretim Görevlisi Nurgül Soydaş, iletişime dair yeni fikirleri, çözüm önerilerini ve farklı bakış açılarını yorumlamak üzere alanında yetkin isimlerle bir araya gelerek “İletişim Bence” kitabını hazırladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Günümüzde artık doğallığın yerini yapaylığın, gerçek olanın yerini sanallığın aldığına dikkat çeken Soydaş, asıl olanın yerini de imgelerin aldığını vurguladı. Yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün bireyi toplum içinde yalnızlaştırdığını ve yabancılaştırdığını kaydeden Soydaş, “Kendisine, çevresine ve içinde yaşadığı topluma yabancılaşan insan, iletişim teknolojilerini kullanmasına rağmen, insan iletişimindeki temel öğeleri öğrenip doğru uygulayamadığı için ilişkilerini sağlıklı yürütemiyor. Kendisiyle, insanlarla, çevresiyle ve toplumla çeşitli çatışmalar, ayrılıklar, acılar, öfkeler ve başarısızlıklar yaşıyor. Okumayan, kendini geliştirmeye çaba göstermeyen, konuşamayan, dinlemeyen, dolayısıyla anlamayan, anlatamayan, iletişimi ve becerilerini öğrenmeyen bir insandan sağlıklı ilişkiler geliştirmesi ve iletişim kurmasını beklemek olası değil.” dedi.

    “İletişim Ekimi Bireysel, Kurumsal ve Toplumsal İletişim Paylaşım Platformu” isimli etkinliği yapan Düzce Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde Öğretim Görevlisi Nurgül Soydaş, sorularımı yanıtladı.

    Sizce iletişim nedir? Günümüzde iletişim nasıl bir değişim yaşıyor?

    İletişim, sabırdır, vefadır, bazen merhamet, bazen cesarettir ama bazen de ne yaparsan yap anlaşılamamak. İletişimle ilgili bugüne kadar birçok söz söylendi, yazıldı, çizildi, üzerinde çok konuşuldu. Hiçbiri yanlış, hiçbiri geçersiz sayılmaz. Ama her birinin eksik olduğu tıpkı, ‘İletişim Bence’ kitabında ele aldığım gibi iddia edilenlerin, bir müddet sonra eskiyeceği ve yeni bakış açılarını doğuracağı gerçeği gibi söylenebilir. Çünkü iletişim, her şeyin, her şeklin eksildiği bir dünyada, çoğalarak gelişen, yeni perspektiflere ihtiyaç duyan en dinamik bağdır. Öyle ki eksik olduğu yerlerde, yeni sözler söyleme gücünü veren, aklın sınırlarını, ihtiyaçların uzantısında şekillendirmek zorunda bırakan, bir sonranın bir önceye bakarak şekillendiği ama bir öncenin bir sonrayı nasıl şekillendireceği merakını barındıran bir disiplinden bahsetmekteyiz. İletişim, insanın aslında tarihsel gelişim sürecidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kitabınız “#İletişim Bence”yi yazma amacınız neydi?

    İnsan hayatını iletişim kurarak sürdürür. Zaman içinde araçlar, yöntemler değişmiş, gelişen, değişen, dönüşen doğa ve teknolojiyle birlikte insanın kurduğu iletişim şekli de değişikliğe uğradı. Ancak iletişim kurma ihtiyacı değişmedi. En önemli ihtiyaç olarak değerini korudu.
    İletişimin gücüyle uygarlıklar inşa edebilir, ilişkiler geliştirebilir, yeni alanlar oluşturabilir ya da var olanları yıkabilir, her şeyi silebilirsiniz. İletişim, doğru zamanda doğru kanalla doğru alıcıya doğru mesajı en doğru şekilde iletme becerisi. Bu hususta iletişim penceresinden kaynak taramalarına dayalı güncellenmiş bilgiler, akademik bilginin ışığında, iletişimin bütün boyutlarını görebilmek adına oluşturulmaya çalıştık.

    Önsöz ve sonsöz bölümlerinde okuyucularınıza güzel bir sürpriz yapmışsınız. Bundan söz eder misiniz?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aslında kitap büyük sürprizlerle dolu. Kitabın sunuş kısmında yazdığım gibi bu kitabın totemi Betûl Mardin’dir. “Kendisine ulaşabilirsem ve aklımdakilere kendisi bana “olabilir” derse, o kitap kendi kendini yazar” dedim. Betûl Mardin, benim için meslekteki duayenim, en büyük totemim, adını küçükken ezberledim, konuşmalarını; noktasından virgülüne, vurgusundan, yutkunmasına kadar aklıma kazıdım.

    Kitabın önsözünü Betûl Mardin ve Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar hocam yazdı. Kamuoyundan 5 bin kişiye birebir ulaşarak “İletişim nedir?” sorusuna yanıt aradık. Türkiye’nin önde gelen kurumsal yapılarında, iletişimi yöneten meslek profesyonellerinin verdikleri tanımlar, “Meslek Profesyonelleri Uyarıyor” dediğimiz başlığımız ile ülkenin bugünkü iletişim haritasını ortaya koyacak ve üzerinde çalışma yapılacak çarpıcı noktalara değindik.

    Günümüzün en büyük sorunu iletişimsizlik mi

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Haldun Dormen, Hülya Koçyiğit, Cem Yılmaz gibi önemli isimler “İletişim nedir?” sorusuna farklı bakış açılarıyla yeni bir yön ve tanım getirdiler. Sonsözünü de kıymetli hocam Can Yılmaz’ın kendine has üslubuyla yazdığı iletişimin tanımıyla tamamladık.

    Bakterilerle iletişim nasıl oluyor? Bu konuyu ele alma fikri nereden oluştu?

    Louis Pasteur ve Claude Bernard arasında, hastalıkların nedeni hakkındaki anlaşmazlığın, Pasteur’ün ölüm döşeğindeki son sözlerine yansıdığını iddia eden yazarlar, şöyle bir sözle yaşamının bittiğini söylerler: “Bernard haklı; mikroplar hiçbir şey, ortam ise her şeydir.” Yaşamı boyunca hastalıklara nelerin yol açtığını araştıran bu bilge kişi, son nefesinde, ömrü boyunca savunduğu “hastalıkların nedeni mikroplardır” görüşünü niçin değiştirmiş olabilir?
    Bakterilerde iletişim sürecini ele alarak, yapılmış çalışmaları iletişimsel boyutuyla değerlendirmeye çalıştık. Genel kanı olarak bakterileri, vücudumuzun dengesini bozan, hastalık yapıcı maddeler olarak biliyoruz. Bakteriler, ne kadar zararlı olarak bilinse de, vücut açısından faydalı bakterilerin olduğunu da unutmamak gerekir. Bakterilerde iletişim sürecine yönelik yapılmış çalışmaları irdeleyerek, iletişimsizliğe geçişi ilişkilendirdik. Nasıl hücrelerin kontrolsüz çoğalması hastalık belirtisi olarak görülüyorsa, iletişimin yanlış kullanılması da iletişimsizlik belirtisi sayılabilmektedir, öngörümüzün esasını oluşturdu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Günümüzde insanlarda iletişim sorunu var mı? Sizce çözümü nedir?

    Yapılan araştırmalar, insanların birbirlerini anlayıp sevebilmeleri için sağlıklı iletişimin gerekli olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, yaşanan mutsuzluğun ve sevgisizliğin ilk nedeni olarak sağlıksız iletişim ileri sürülüyor. İnsanların mutluluk duygusunu yaşayabilmeleri için ilgi ve sevginin gerekli olduğu, ancak bu ilgi ve sevgi için de insanların birbirlerini anlamaları, etkili bir biçimde dinlemeleri, kendilerini başkalarına anlatmalarının da gerekli olduğu görülüyor.

    Tüm bunların yanında, kişinin kendisiyle olan iletişiminde de birtakım sorunların yaşandığı görülüyor. Kişinin en çok kendisiyle iletişimsizlik halinde olduğu, kendisiyle iletişim kuramamanın kişiyi kendisine yabancılaştırdığı, duygularını tanıyamaz hale getirdiği ifade ediliyor. Kişilerarasında yaşanan iletişim kopukluklarının, karşılaşılan sorunları daha da arttırıp, içinden çıkılmaz bir hale gelmesine neden oluyor. Burada bir noktaya değinmekte fayda var. İletişimi sağlıklı sürdürmek isteyen kişinin, insanın doğasını bilmesi son derece önemli. İnsanın doğasını bilmenin en iyi yolu da insanın kendisini tanımasından geçiyor. İnsan kendini tanımaya başlayınca, diğer insanları da tanıma fırsatını elde etmiş oluyor. Kendini tanıma, kişinin çevresiyle kuracağı iletişimin öncelikle kendi içinde başladığı ilkesine dayanıyor. İnsanın kendisiyle sağlıklı iletişimi, kendisini yargılamadan anlamaya çalışarak kurduğu iletişim olarak nitelendirir. Buna bağlı olarak, kişi kendisinin eksik yönlerini, güçlü yönlerini görme, duygu ve heyecanlarının altında yatan nedenleri keşfetme olanağına sahip oluyor. Kişinin kendini tanıması, doğal olarak diğer insanlarla olan ilişkilerine yansıyor ve bu ilişkilerin daha başarılı olmasını mümkün hale getiriyor.

    Günümüzün en büyük sorunu iletişimsizlik mi

    #iletişimekimi adında bir etkinlik düzenliyorsunuz. Bu etkinlikle ilgili hedefiniz nedir?

    İletişim günlük ilişkilerden profesyonel ilişkilere kadar uzanan canlı bir organizma şekline bürünüyor. Bu hususta iletişim penceresinden kaynak taramalarına dayalı güncellenmiş bilgiler, akademik bilginin ışığında, iletişimin bütün boyutlarını görebilmek amacıyla “İletişim Ekimi Bireysel, Kurumsal ve Toplumsal İletişim Paylaşım Platformu” oluşturmaya çalıştık. İletişimi kamuoyunca, yerel yönetimlerce, meslek profesyonellerince, kanaat önderlerince sunmak ise platformu ayrıca özgün kılmayı hedefledik. Rektörümüz Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın öncülüğünde, alanında en iyi isimleri ağırladığımız iletişime yeni bir soluk getirmek adına düzenlediğimiz bir etkinlik yaptık.

    Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

    Gümüşhane doğumluyum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler mezunuyum. Yüksek lisansımı yine aynı üniversite bünyesinde “İş Yerinde Psikolojik Şiddetin Kurumsal İletişim İklimiyle İlişkisi” başlıklı tezle tamamladım. 2013 yılında Düzce Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladım ve halen bu görevi sürdürmekteyim. 2015 yılında öncülüğünü üstlendiğim etkinliklerin hazırlık, yapım aşaması ve sonuçlarını içeren “Etkinlik Yönetimi” isimli kitabın editörlüğünü yaptım. İletişim alanında proje danışmanlığı, proje yürütücülüğü, sosyal sorumluluk projeleri ile farklı kategorilerde birçok ödüle layık görüldüm. 2018’de ‘#İletişim Bence’ isimli kitabı okurların beğenisine sundum.