hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Her Covid-19 şüphesinde radyolojik tetkik yapılmalı mı?

    01.04.2020 Çarşamba | 16:05Son Güncelleme:

    Covid-19 salgınında radyolojik tetkiklerin kullanımıyla ilgili tartışmalar hız kazandı. Radyolojik tetkiklerin akciğerlerin görüntülenmesinde tanı konması için destekleyici ve gerekli durumlarda kullanıldığını söyleyen Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Muhteşem Ağıldere, “Her şüphelenilen hastada olmamak üzere, özellikle solunum problemi olan hastalarda tedavinin yönlendirilmesinde gerekli görüldüğü durumlarda kullanılıyor.” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Radyolojik tetkiklere tıpta akciğer grafisi ve toraks (göğüs) Bilgisayarlı Tomografisi (BT) denildiğini kaydeden Ağıldere, son dönemlerde çok fazla tartışılan konu ile ilgili şunları söyledi: “Ancak kesin Covid 19 teşhisi akciğer grafisi veya BT ile konulmuyor. Bu hastalıkta görülen zatürrenin teşhis ve takibinde radyolojik yöntemler önem kazanıyor. Radyolojik bulgular mevcut olsa bile, bu vakalarda influenza pnömonisi gibi diğer viral veya bakteriyel zatürre, hatta bazı ilaç zehirlenmeleri ve bağ dokusu hastalıklarında da görülebilen benzer bulgular karşımıza çıkabiliyor.”

    Merak Edilen Sorunun Yanıtı

    Türk Radyoloji Derneği ve diğer uluslararası derneklerin açıkladığı gibi başta toraks BT olmak üzere radyolojik tetkiklerin Covid-19 hastalığı için bir tarama testi olmadığına dikkat çeken Ağıldere, “Covid-19 şüphesi veya tanısı olan hastalarda; ateş, öksürük, nefes darlığı ve temas olması gerekir. Hastanın şikayetini, laboratuvar testleri burun, boğaz sürüntü veya kan testleri desteklemelidir. Klinik muayene bulguları ve bunların ışığında gerekli durumlarda akciğer grafisi veya toraks BT ile değerlendirilmeli. Bizim toplum olarak, bu salgından öncede maalesef özellikle MR ve BT çekilmeden içimizin rahat etmemesi gibi bir alışkanlığımız vardı. Buna benzer bir durum bu salgında da kendisini başka bileşenleri ile birazda artarak gösterdi.” şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Öksürük Şikayeti Olanlara Ne Yapmalı?

    Öksürük şikayetiyle özellikle kış ve bahar aylarında çok sık karşılaşıldığını hatırlatan Ağıldere, şu bilgileri verdi: “Kış aylarında öksürük, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu ve bahar aylarında alerjiyle birlikte görülür. Klinik muayene ve basit kan testleri ile kolayca yönlendirilir ve tedavi edilebilir. Bu grup hastalara büyük ölçüde radyolojik tetkik yapılmaz. Ancak öksürük alt solunum yolu enfeksiyonunu düşündürür tarzda ise, üst solunum yolu enfeksiyonunun aşağıya ilerlemesi tarzında veya ısrarcı, yani komplike dediğimiz hale gelmiş ise akciğer grafisi veya vakanın durumuna göre göğüs BT ile değerlendirilir. Yani her vaka kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Ancak burada, bu dönemde şunu vurgulamakta fayda var, bu hastalık maalesef psikolojik olarak da insanlar üzerinde baskı yarattı, panik atak dediğimiz rahatsızlığın bulgularından birisi de solunum sayısında artış, nefes darlığı gibi benzeri durumlarla da karşılaşılabiliyor. Bu süreçte panik atak rahatsızlığına yatkınlığı olanlarda salgın hastalık baskısı nedeni ile hastanelere başvuru oranlarını artırdı. Maalesef bu grup hastalara da hiç gerek yokken radyolojik tetkikler yapıldığını görüyoruz. Tabii ki bu hastalarda hiçbir radyolojik bulgu ile karşılaşmıyoruz.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Her Covid-19 Şüphesi Olana BT Çekilmeli mi?

    Göğüs BT çekiminin, Covid-19 zatürresi tanısında ve tedavinin yönlendirilmesinde belli hastalarda kullanılabilecek etkili bir yöntem olduğunu belirten Ağıldere, “Radyolojik bilgi birikimimiz kesin teşhisi koymada yeterli değil. Kesin teşhis, burun, boğaz sürüntüsü ve kan testleri ile konulur. Ancak bu testlerin sonucunu almak için geçen süre BT’ye göre daha uzun olur. Hastaneye yatırılan hastalarda tedavinin yönlendirilmesinde ve takibinde göğüs BT’nin önemli rolü var. Bu rol nefes darlığı ve solunum yetmezliği olan hastalarda etkili. Ancak bu rol etkenin ne olduğundan, yani herhangi bir bakteri ve virüsten bağımsız. Burada vurgulanması gereken bir başka nokta da çekilen tomografinin bir radyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesinin önemi ve zorunluluğu.” diye konuştu.

    Yapay Zeka ile Covid 19 Teşhisi Konabilir mi?

    Son günlerde “Corona teşhisinde yapay zeka kullanılıyor” haberlerini de görüyoruz. Yapay zekanın kullanımı konusunda Prof. Dr. Muhteşem Ağıldere, şu yorumda bulundu: “Çok kesitli BT cihazların teknik kapasitesine göre saniyelerle ifade edilen sürelerde vücut bölgelerini hatta, tüm vücudu görüntüleyebiliyoruz. Öte yandan yapay zeka görüntülemede bazı alanlarda kullanılmaya başlandı, ancak bu işin daha çok başındayız. Tabii ki Covid-19 veya başka bir hastalığın teşhisinde bu tekniği kullanabilmek en büyük arzumuz. Ancak “Yapay zekayı Covid-19’u 20 saniyede teşhis ediyoruz” ifadesini kullanmamız için çok erken ve bu ifadenin bize yanlış yaptırma potansiyeli var. Ancak İtalya’da sağlık sisteminin şu anda bu hastalığın yükünü kaldırmada karşılaşılan problemleri göz önüne aldığımızda, böyle bir araştırma orada yapılıyor ise, doğru zamanda doğru yerde yapılıyor. Çünkü yapay zeka, yükü aşırı ağırlaşmış sağlık sistemlerinin ve radyologların yükünü kaldırmada gelecek vadeden çok önemli bir yöntem. Kan ve sürüntü testlerinde netice daha uzun sürede alındığı için BT ile çok kısa sürede sonuç alma arzusu, böylesine bulaşıcı ve korkutan bir hastalıkta hastalarda ve doktorlarda çok yüksek oluyor. Bu konuda yayınlanan yeni bir makalede, Mayıs 2020’de dünyada 100 bin Korona virüs vakası olduğundan bahsediyor. Bugün Dünya Sağlık Örgütü sayfasında bildirilen sayı ise, 630 binden fazla olduğu şeklinde duyuruluyor. Bu bile bu konuda bilimsel verilerin, ne kadar tartışmaya açık olduğunu ve bilgi kirlenmesini gösteriyor. Bilime inancın artmaya başladığı bugünlerde yanlış bilgilerin düzeltilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. ”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu salgında aşırı hasta yükünün en önemli problem olduğuna dikkat çeken Ağıldere, “Burada bütün hastane sistemleri gibi hastanelerde gereksiz işlemlerden kaçınılmalı, buna BT de dahil. Öte yandan unutulmaması gereken ise, hastanelerde trafik kazası, inme, acil transplantasyon ve onkoloji hastalarının tedavilerinin devam ettiğidir. Radyoloji bölümlerinde bulaşa karşı bu grup hastaların kullanacağı cihazların da ayrılması gerekiyor ki tedavileri aksamasın. Bu noktada radyolojik görüntülemelerin gereksiz kullanımlarından kaçınılması gerekiyor.” diyerek, uyarıda bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tomografilerde Hastalar Aşırı Radyasyona Maruz Kalıyor mu?

    Covid-19 şüphesi veya tanısı ile çekilen BT’nin diğer amaç ile çekilenlerden teknik ve radyasyon dozu maruziyeti olarak farklı olmadığını kaydeden Ağıldere, “Burada kullandığımız “standart doz tomografi”, “yüksek çözünürlüklü tomografi” ve “”düşük doz tomografi” gibi farklı yöntemler var. Hangi yöntemin kullanılacağı hasta yaşı, kilosu ve klinik takip gerekliliği, çekilecek seri tomografi sayısı göz önüne alınarak belirlenir. Yine tercih edilen özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda ve çocuklarda düşük doz BT’dir. Ancak klinik olarak gerekli vakalarda “standart doz tomografi” veya “yüksek çözünürlüklü tomografi” teknikleri kullanılıyor. Öte yandan ülkemizde sağlık bilgi sistemlerinin merkezi olarak toplanması çerçevesinde Şubat 2020’den bu yana hastaların aldığı BT tetkik dozları kayıt ediliyor. Bu doz takiplerinin sağlıklı olarak yapılmasını sağlıyor. Öte yandan cihaz haritamıza göz atarsak, cihaz teknolojimizin oldukça yeni olduğu göze çarpar ve bu da özellikle pandemi hastanesi olarak ilan edilen hastanelerimizdeki cihazlarımızın önemli kısmında doz azaltıcı, koruyucu yazılımların bulunduğu anlamına gelir. Yine Covid 19 hastalarının takibine özellikle servis, acil ve yoğun bakımlarda kullanılan dijital taşınabilir cihazlarda da ülkemiz iyi bir durumda. Bu cihazlar bulaşın önlenmesinde, azaltılmasında ve hastaların takibinde önemli yere sahip.” diye konuştu.

    Covid 19 teşhisinde tarama veya doğrudan teşhis yöntemi olmadığını vurgulayan Ağıldere, şunları söyledi: “Bununla birlikte başta toraks BT, hastalığın özellikle zatürre ve solunum yetmezliği olan hastalarda takip ve tedavisinin yönlendirilmesinde büyük bir öneme sahiptir. Akciğer röntgeni, özellikle taşınabilir olanlar yoğun bakım, servis ve acil hastalarında veya tanı almış hastaların gerekli olan yakınlarında kullanılmalı. Buralarda alınan dozlar çok düşük. Bu hastalıkta son söz her zaman aynı yere çıkar; evde kalın, elinizi yıkayın ve sosyal mesafeyi koruyun en önemli noktalardır.”