Canlı Yayın
Esra Öz
Küçük bir kasabada ayakkabı tamirciliği yapan Simon, soğuk bir kış gününde çıplak bir adam görür. Adamın üzerine bir şeyler giydirip evine götürür. Simon’un karısı bu işten pek hoşlanmasa da misafire yemek ikram edip sohbet eder. İşte o an adam ilk kez gülümser.
Simon bu adamı yanına çırak olarak alır. Adam, çok konuşmaz ve bir şeye karışmadan sadece çalışır. Bir gün dükkânlarına gelen zengin bir adam, bir yıl hiç yırtılmayacak bir çizme diktirmek istediğini söyler. Simon bunu kabul etmeyecekken, adam yapabileceklerini söyleyerek ikinci kez gülümser.
Ayakkabıyı yapmaya başlayan adam, çizme için değil de ayakkabı için hazırlıklar yapar. Simon endişelense de sesini çıkartmaz. Ertesi gün, adamın öldüğü ve eşinin ayakkabı yapmasını istediğini öğrenirler.
6 yıl sonra bir kadın ve yanında ikiz kızları gelir. Kızlardan birinin bacağı aksar. Adam bu kadın ve kızlarını görünce üçüncü kez gülümser, hikayelerini öğrenmek ister. Kadının, ayakkabı diktirmek istediği kızların, onun öz çocukları olmadığını öğrenirler.
Adamın gizemi bu noktadan sonra çözülür.
Sorularının yanıtını arayan bir melek olduğunu ve dünyaya bunları öğrenmek için gönderildiğini anlatır.
Simon 'un eşinin merhametiyle sevgiyi, zengin adam dükkâna geldiğinde insana neyin verilmediğini ve ikiz kızları gördüğünde ise, başkasına yüreğinde sevgi olduğu için yaşadığını ve insanın tek başına yaşayamayacağını anlar.
Sevgi ve merhameti onlardan öğrendiğini söyler.
Hayat örgüsü aslında birbirimizin davranışlarında gizli, birinin kaderini bir başkasının davranışları etkiliyor.
Geçtiğimiz günlerde bu hikayenin başka versiyonunu anlatan bir video izledim. Bir adam, kızına bir hikaye anlatıyordu. Bu hikaye 2020 yılında bir virüs nedeniyle insanlığın öğrenmesi gereken derslerin, anlaşılması için bunların yaşandığını anlatıyordu.
Son dönemlerde sosyal mesafe nedeniyle birbirimizden uzak kalmamız gerekti. Her şeyi temizlememiz, ellerimizi tekrar tekrar yıkamamız ve hayatımızda hiç olmayan maske ayrılmaz parçamız haline geldi. Bu yaşanan zorluklar, kayıplar ve tüm kötü olaylar ileride anlatılacak ve aslında insanların yeni bir şeyler öğrenmesine de vesile olmuş olacak.
Yaşarken anlaşılmayan gerçekler, ileride açığa çıkacak. Aynı suların dalgalı olduğundaki karışıklık, durulduğunda berrak bir hale dönüştüğü gibi… En kısa zamanda suyun berraklaşıp, aşının ve tedavi yöntemlerinin bulunmasıyla sadece kitaplarda okuduğumuz pandeminin hayatımızdan tamamen silinip gitmesi dileğiyle…
Küçük bir kasabada ayakkabı tamirciliği yapan Simon, soğuk bir kış gününde çıplak bir adam görür. Adamın üzerine bir şeyler giydirip evine götürür. Simon’un karısı bu işten pek hoşlanmasa da misafire yemek ikram edip sohbet eder. İşte o an adam ilk kez gülümser.
Simon bu adamı yanına çırak olarak alır. Adam, çok konuşmaz ve bir şeye karışmadan sadece çalışır. Bir gün dükkânlarına gelen zengin bir adam, bir yıl hiç yırtılmayacak bir çizme diktirmek istediğini söyler. Simon bunu kabul etmeyecekken, adam yapabileceklerini söyleyerek ikinci kez gülümser.
Ayakkabıyı yapmaya başlayan adam, çizme için değil de ayakkabı için hazırlıklar yapar. Simon endişelense de sesini çıkartmaz. Ertesi gün, adamın öldüğü ve eşinin ayakkabı yapmasını istediğini öğrenirler.
6 yıl sonra bir kadın ve yanında ikiz kızları gelir. Kızlardan birinin bacağı aksar. Adam bu kadın ve kızlarını görünce üçüncü kez gülümser, hikayelerini öğrenmek ister. Kadının, ayakkabı diktirmek istediği kızların, onun öz çocukları olmadığını öğrenirler.
Adamın gizemi bu noktadan sonra çözülür.
Sorularının yanıtını arayan bir melek olduğunu ve dünyaya bunları öğrenmek için gönderildiğini anlatır.
Simon 'un eşinin merhametiyle sevgiyi, zengin adam dükkâna geldiğinde insana neyin verilmediğini ve ikiz kızları gördüğünde ise, başkasına yüreğinde sevgi olduğu için yaşadığını ve insanın tek başına yaşayamayacağını anlar.
Sevgi ve merhameti onlardan öğrendiğini söyler.
Hayat örgüsü aslında birbirimizin davranışlarında gizli, birinin kaderini bir başkasının davranışları etkiliyor.
Geçtiğimiz günlerde bu hikayenin başka versiyonunu anlatan bir video izledim. Bir adam, kızına bir hikaye anlatıyordu. Bu hikaye 2020 yılında bir virüs nedeniyle insanlığın öğrenmesi gereken derslerin, anlaşılması için bunların yaşandığını anlatıyordu.
Son dönemlerde sosyal mesafe nedeniyle birbirimizden uzak kalmamız gerekti. Her şeyi temizlememiz, ellerimizi tekrar tekrar yıkamamız ve hayatımızda hiç olmayan maske ayrılmaz parçamız haline geldi. Bu yaşanan zorluklar, kayıplar ve tüm kötü olaylar ileride anlatılacak ve aslında insanların yeni bir şeyler öğrenmesine de vesile olmuş olacak.
Yaşarken anlaşılmayan gerçekler, ileride açığa çıkacak. Aynı suların dalgalı olduğundaki karışıklık, durulduğunda berrak bir hale dönüştüğü gibi… En kısa zamanda suyun berraklaşıp, aşının ve tedavi yöntemlerinin bulunmasıyla sadece kitaplarda okuduğumuz pandeminin hayatımızdan tamamen silinip gitmesi dileğiyle…
SON DAKİKA
