Kahve kokusu geçtiğimiz günlerde Ankara’yı sardı. Ankara Coffee Festivali’nde insanların merakla farklı kahve türlerini tatmasındaki keşfe müziğin eşlik edişini gözlemledim. Kahve kokusu bizi güne hazırlar, kendimizi daha iyi hissederiz.
Kokusunun etkisinin yanında kahveye güzel bir sohbet eşlik ederse tadı başka güzel hale gelir. Festivale sevdikleriyle gelenler çünkü kahve bile yanında sohbetinden keyif aldığımız insanlarla anlam kazanıyor. Yalnız olduğumuzda ise kitabımızın yanında da iyi gider ya da deniz kenarında efkar içerisinde de….
Türk kahvesinin verdiği huzuru hiçbir şeyde bulamıyorum. Çünkü, annemle kahve saatlerimiz olurdu. “Hadi bir kahve yap, sohbetimize eşlik etsin” derdi annem. Yaşadığımızda ne kadar kıymetli olduğunu bilmediğimiz anlarımız, ilerleyen yıllarda hatıralarımız oluyor.
Aynı Bob Dylan’ın dediği gibi “Bir fincandaki kahve gibidir hayat. Bazen tatlı, bazen değildir. Önemli olan kahvenin tadı değil zaten, onu kiminle içtiğinizdir.”
Kahvemizi alır, günün değerlendirmesini yapardık annemle. Sohbet kadar koyu olurdu sade kahvenin tadı. Yıllar geçip, kalp ameliyatı geçirdikten sonra annem, hayatından kahveyi çıkarttı. Sohbetlerimiz yine doyumsuzdu, kahveyi onun yanında içmez olmuştum.
Şimdilerde her kahve içtiğimde yüreğimde buruk bir acı oluyor, sade kahvenin acısı değil canımı yakan, annemin yokluğu... Çünkü onun yokluğunu hiçbir şey doldurmuyor.
İşte kahve festivalinde insanları gözlemlerken aklımda hep anılar vardı. Herkes için kahve farklı bir anlam ifade edebilir. Kimi zaman zorlu günlerin sonunda rahatlamak için içilen bir içecek, kimi anlar güne dinç başlamanın anahtarı olabilir. Türk kahvesi vazgeçilmezdir…
Kahve kokusu geçtiğimiz günlerde Ankara’yı sardı. Ankara Coffee Festivali’nde insanların merakla farklı kahve türlerini tatmasındaki keşfe müziğin eşlik edişini gözlemledim. Kahve kokusu bizi güne hazırlar, kendimizi daha iyi hissederiz.
Kokusunun etkisinin yanında kahveye güzel bir sohbet eşlik ederse tadı başka güzel hale gelir. Festivale sevdikleriyle gelenler çünkü kahve bile yanında sohbetinden keyif aldığımız insanlarla anlam kazanıyor. Yalnız olduğumuzda ise kitabımızın yanında da iyi gider ya da deniz kenarında efkar içerisinde de….
Türk kahvesinin verdiği huzuru hiçbir şeyde bulamıyorum. Çünkü, annemle kahve saatlerimiz olurdu. “Hadi bir kahve yap, sohbetimize eşlik etsin” derdi annem. Yaşadığımızda ne kadar kıymetli olduğunu bilmediğimiz anlarımız, ilerleyen yıllarda hatıralarımız oluyor.
Aynı Bob Dylan’ın dediği gibi “Bir fincandaki kahve gibidir hayat. Bazen tatlı, bazen değildir. Önemli olan kahvenin tadı değil zaten, onu kiminle içtiğinizdir.”
Kahvemizi alır, günün değerlendirmesini yapardık annemle. Sohbet kadar koyu olurdu sade kahvenin tadı. Yıllar geçip, kalp ameliyatı geçirdikten sonra annem, hayatından kahveyi çıkarttı. Sohbetlerimiz yine doyumsuzdu, kahveyi onun yanında içmez olmuştum.
Şimdilerde her kahve içtiğimde yüreğimde buruk bir acı oluyor, sade kahvenin acısı değil canımı yakan, annemin yokluğu... Çünkü onun yokluğunu hiçbir şey doldurmuyor.
İşte kahve festivalinde insanları gözlemlerken aklımda hep anılar vardı. Herkes için kahve farklı bir anlam ifade edebilir. Kimi zaman zorlu günlerin sonunda rahatlamak için içilen bir içecek, kimi anlar güne dinç başlamanın anahtarı olabilir. Türk kahvesi vazgeçilmezdir…