hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Esra Öz Esra Öz

    Siber zorbalıkta hukuki süreç nasıl işliyor?

    21.08.2018 Salı | 16:23Son Güncelleme:

    Sosyal medyada, psikolojik, sözel veya görsel nitelikte saldırgan ve zarar verici davranışlarla karşılaşıyorsanız, siber zorbalığa maruz kalıyor olabilirsiniz. Peki, bu kişiler size aşağılama, iftira, dedikodu ve dışlama gibi rahatsızlık verici eylemlerde bulunduğunda ne yapacağınızı biliyor musunuz? Türkiye’de siber zorbalığa maruz kalma oranının yüzde 25’lerde olduğunu belirten Av. Görkem Gökçe, bu tip durumlarla karşılaşılınca yetkililere bildirmekten ve bu olay hakkında konuşmaktan çekinilmemesi gerektiğini söyledi.  

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Son zamanlarda, kişileri çeşitli yollarla tehdit ederek kendilerine zarar vermelerine sebep olan oyunlar, siber zorbalığın en güncel ve ilginç örneklerindendir. Bu oyunların sonunda özellikle gençlerin kendilerine zarar verdiği ve hatta intihara kadar sürüklenen vakaların olduğu biliniyor. Siber zorbalıkla karşılaştığınızda izlemeniz gereken hukuki süreç hakkında bilgi veren Av. Görkem Gökçe, yapılması gerekenlerle ilgili sorularımı yanıtladı.

    Siber zorbalık nedir? İlk ne zaman ortaya çıktı?

    Siber zorbalık, bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla kişilere karşı gerçekleştirilen, psikolojik, sözel veya görsel nitelikte saldırgan ve zarar verici davranışlardır. Bu noktada Türkiye’de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun yaptığı tanım bizlere fikir verebilir. Bu tanıma göre siber zorbalık; elektronik ortamda bir birey veya grubun diğerlerine yönelik kasıtlı biçimde gerçekleştirdiği aşağılama, iftira, dedikodu, taciz, tehdit, utandırma ve dışlama gibi rahatsızlık verici eylemlerdir.

    İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da 2000’li yılların başlarında ortaya çıkan siber zorbalık, özellikle son 10 senede sosyal medyanın da gelişimiyle birlikte tüm dünyada yaygınlaştı. 2005 yılı sonrası batılı ülkelerde siber zorbalık üzerine yapılan çalışma ve araştırmaların da çoğalması, detaylı istatistiklerin ortaya çıkmasıyla dünyanın önemli gündemlerinden biri haline geldi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Siber zorbalık sayılabilecek davranışlar nelerdir? Çeşitleri var mıdır?

    Siber zorbalık davranışları genel anlamda; sosyal medya, anlık mesajlaşma servisleri, forumlar, oyunlar gibi kişilerin birbirleriyle etkileşime girebileceği vasıtalar üzerinden birini hedef alan, aşağılayıcı, hakaret veya tehdit içerikli davranışlardır. Başkalarına ait bilgileri kişinin izni olmaksızın kullanma, kişinin rızası olmadan fotoğraflarını yayınlama, hakaret, tehdit, çevrimiçi kavga, takip (stalklama), dini veya etkin köken üzerinden saldırılar gibi davranışları siber zorbalığa örnek olarak sayabiliriz.

    Siber zorbalık çeşitli şekillerde kendini gösterir. Genelde aşina olunan psikolojik ve fiziksel etkili e-iletişim siber zorbalığının yanı sıra, elektronik siber zorbalık olarak tanımlanan şifre ele geçirmek, spam içerikli e-postalar göndermek, web sitelerine yönelik saldırılar da siber zorbalığın bir çeşididir. Her biri için söz konusu olan davranışlar farklı olduğu gibi, etkileri de bir hayli farklılık gösterir.

    Dünyada ve Türkiye’de görülme sıklığı nedir?

    Araştırmalar sonucu çıkan istatistiklere baktığımızda özellikle 13-18 yaş arası çocuk ve ergenlere uygulanan siber zorbalığın hem dünyada hem de Türkiye’de görülme sıklığının epey fazla olduğunu söyleyebiliriz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dünyada farklı gruplar arasında yapılan bu araştırmalar sonucunda çıkan oranlar yüzde 9 ile yüzde 35 arasında değişiklik gösterirken bazı araştırmalarda Amerika’da her 10 kişiden 4’ünün sanal şiddete maruz kaldığı belirtilmiştir. Bu değişiklik, araştırmanın yapıldığı yaş ve cinsiyet grubundan kaynaklanabileceği gibi ülkeden ülkeye bilgi teknolojilerinin kullanımına göre de farklılık gösterebilir.

    Yine, yapılan araştırmalara göre Türkiye’de siber zorbalığa maruz kalma oranı yüzde 25’lerde. Bu oranın dünyadaki ortalamaya göre düşük olduğunu söyleyemeyiz. Dolayısıyla karşı karşıya olduğumuz tehlikenin bilincinde olmak çok önemli.

    Dünyada ve Türkiye’de hukuki süreç ne zaman başladı?

    Siber zorbalığa karşı Türkiye’deki yasal düzenlemelerin geçmişi çok eski değil. Bunun sebebi, internetin gelişim hızına yasal düzenlemelerin yetişememesi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye’de bilişim sistemlerine karşı işlenen suçlar için yasal düzenlemeler 2007 yılında yapılmış olmasına rağmen hala direkt olarak “siber zorbalık” adı altında bir suç düzenlenmiş değil. Ancak yine de mevzuatımızda siber zorbalık olayları için uygulanabilecek hükümler mevcut. Burada siber zorbalık olayının ne olduğu ve bunun hukuken hangi fiillere karşılık geldiği değerlendirilmeli.

    Siber zorbalığın dünyada yasal zemine kavuşup kavuşmaması ise ülkeden ülkeye farklılık göstermekte. Çoğu ülkede direkt olarak siber zorbalığı düzenleyen yasalar olmadığından, kesin olarak bir zaman söylemek çok da mümkün değil. Ancak, Türkiye’dekine benzer şekilde diğer ülkelerde de hâlihazırda var olan yasalardaki hükümlerin olaya göre, siber zorbalık davranışlarına uygulanması mümkün. İngiltere’de 1980 tarihli bir kanunun bir hükmü bile, duruma göre, siber zorbalık davranışına uygulanabilir. Görüldüğü üzere tüm dünyada, siber zorbalığa karşı yasaların yetersiz kaldığını söylemek yanlış olmaz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Siber zorbalık mağduru olmamak için ne gibi önlemler alınmalı?

    Sosyal medya başta olmak üzere internet üzerinden bilgiler paylaşılırken dikkat edilmeli. Özel bilgilerin mümkün olduğunca verilmemesi, hesapların kilitli tutulması ve gizlilik ayarlarının düzenlenmesi gerekir. Ayrıca tanınmayan kişilerin eklenmemesi, telefon ve bilgisayarlarda geçerli ve etkin koruma yazılımları kullanılması herkesin alması gereken önlemlerdir.

    Ayrıca, siber zorbalık içeren mesaj ve paylaşımları mümkün olduğunca açmamak, okumamak ve en önemlisi cevap vermemek zorbalığın uzamasını engelleyebilmek açısından izlenebilecek bir yoldur.

    Özellikle çocuk ve ergen mağdurlar bakımından okullarda düzenli olarak eğitimler gerçekleştirilmesi, iyi bir iletişim kurulması, uzmanlarla birlikte psikolojik danışmanlık verilmesi, uzmanların ailelerle iş birliği içerisinde olmasının önemi ise unutulmamalıdır.

    Siber zorbalık mağduru nasıl bir yol izlemeli?

    Siber zorbalık mağduru, her şeyden önce yaşadığı olayı hem yakınlarına hem de ilgili kuruluşlara bildirmekten ve bu olay hakkında konuşmaktan çekinmemeli. Özellikle çocuklar bu konuda bilinçlendirilmeli. Böyle bir durumla karşılaştıklarında ailelerini haberdar etmeleri yönünde cesaretlendirilmeleri, eğitimci ve uzmanlarla birlikte bir yol haritası çizilmesi gerekir.

    Zorbalık sosyal medya üzerinden gerçekleşiyorsa, buna dair ekran görüntüleri, çıktılar gibi delil niteliğinde belgelerin toplanması, ilgili sosyal medya kuruluşuna bildirimde bulunulması izlenebilecek yolların başında gelir. Buna paralel olarak zorbanın mağdurla tekrar iletişime geçmesinin önlenmesi için bu hesapların engellenmesi de önemlidir.

    Hukuki bir sürece girildiğinde ise, muhakkak bir avukat yardımıyla siber zorbalığı meydana getiren eylemin hukuki karşılığı saptandıktan sonra bu bir ceza muhakemesi sürecine karşılık geliyorsa süreç yürütülmelidir. Aynı zamanda da yine fiilin niteliğine göre, kişilik haklarının ihlali sonucu maddi ve manevi tazminat davaları gibi hukuk davaları için de süreç başlatılabilir.