Canlı Yayın
Esra Öz
Son 10 yıldır en sık görülen kanser çeşidi akciğer kanseri, tüm dünyada kanser ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam ediyor. Akciğer kanserinin en büyük nedeni ise, sigara. Her yıl tüm dünyada 1 milyon 800 bin akciğer kanseri tanısı konan hastaların 1 milyon 600 bini hayatını kaybediyor. Sigara kaynaklı olan küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin, tüm akciğer kanser vakalarının yüzde 85’ini oluşturuyor.
Kanser oranının düşmesi sigara kullanımına bağlı
Tütünle mücadele çalışmalarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tütüne bağlı akciğer kanserinde bir miktar düşüş sağlandığını belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, "Light sigaralarda nikotin içeriği azaldı, nitrozamin düzeyleri arttı. Bireyler, nikotin düzeyi nedeniyle sigara sayısını artırdı, bu durum da farklı genetik özelliklerde kanser türleriyle karşılaşmalarına yol açtı. Bu hastalıktan korunmada tek yöntem sigarayı bırakmak, aslında sigaraya başlanmaması. Her yaşta sigaranın bırakılması olumlu etki ediyor. Sigarayı bırakıldıktan sonra 15 yıl geçtiğinde yüzde 80 - 90 akciğer kanseri riski azalıyor ama hiçbir zaman hiç içmeyen birey düzeyine erişilemiyor. Türkiye'de geçen yılın verilerine bakıldığında, 44 bin civarında akciğer kanseri vakası bildirildi."
Elektronik sigara da sağlığa zararlı
Son günlerde yaygın hale gelen elektronik sigara kullanımıyla, sigara içme davranışının tekrarlandığını vurgulayan Yılmaz, elektronik sigarada değişen düzeylerde nikotin olduğunu kaydetti. Yılmaz, "Elektronik sigara, sigarayı bırakmak için önerilen bir yöntem değil. Elektronik sigara da sonuçta bir kimyasal madde ve sağlığa zararlı." diye konuştu.
27. Ulusal Patoloji Kongresi'nde konuşan Sak, şunları söyledi: “Hem sigara hem elektronik sigara zararlı. Elektronik sigaranın içerisinde nikotin var azda olsa sonuçta sıkılmış buhar çıkıyor bir kişi sadece katran ve karbonmonoksit almıyor tüm diğer kanserojenleri az miktarda olmakla birlikte alıyor.”
Asbest akciğer kanseri nedeni
Akciğer kanseri için başka etkenlerin de olduğunu vurgulayan Sak, "Bizim coğrafi olarak ülkemizde bulunan asbest yine bir akciğer kanseri nedeni. Özellikle de asbest ve sigara bir araya geldiklerinde çok daha fazla kanser vakasıyla karşılaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Patologlar kanser tedavisinde de önemli rol oynuyor
Türkiye’de yaklaşık bin 500 patoloğun kanserlerin tanısında önemli rol üstlendiğini kaydeden Sak, şu bilgileri verdi: “Kanser tedavilerinin hangi hastaya uygulanıp uygulanamayacağını patologlar belirliyor. Artık moleküler tetkikler dediğimiz bazı tetkikler var. Özellikle hedefe yönelik tedaviler için daha sofistike yöntemleri kullanarak hastaların hangi ilaçlara duyarlılık göstereceklerini hangi ilaçların onlarda kullanılması ya da kullanılmaması gerektiği değerlendirilebiliyor. Bunların bir kısmı mikroskop kesitleri üzerinde yapılan incelemeler. Bir bölümü ise dokudan DNA'yı ayırarak ve bu DNA'yı çoğaltarak bunun üzerinde yaptığımız incelemelerden oluşuyor.”
Akciğer için doğrusu
Teşhis ve tedavide önemli bir tanı yöntemi olan biyopsi ile ilgili proje başlattıklarını kaydeden Yılmaz, biyopsi öncesi materyalin doğru alınması ve doğru laboratuvara en kısa sürede ulaştırılmasına dikkat çekti. Yılmaz, multidisipliner bir katılımla gerçekleştirilen “Akciğer için doğrusu” projesinde hedeflerinin, hasta için en etkili sonuca ulaşacak doğru tedavi seçeneğini en hızlı yolla belirlenmesini sağlamak olduğunu dile getirdi.
Son 10 yıldır en sık görülen kanser çeşidi akciğer kanseri, tüm dünyada kanser ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam ediyor. Akciğer kanserinin en büyük nedeni ise, sigara. Her yıl tüm dünyada 1 milyon 800 bin akciğer kanseri tanısı konan hastaların 1 milyon 600 bini hayatını kaybediyor. Sigara kaynaklı olan küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin, tüm akciğer kanser vakalarının yüzde 85’ini oluşturuyor.
Kanser oranının düşmesi sigara kullanımına bağlı
Tütünle mücadele çalışmalarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tütüne bağlı akciğer kanserinde bir miktar düşüş sağlandığını belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, "Light sigaralarda nikotin içeriği azaldı, nitrozamin düzeyleri arttı. Bireyler, nikotin düzeyi nedeniyle sigara sayısını artırdı, bu durum da farklı genetik özelliklerde kanser türleriyle karşılaşmalarına yol açtı. Bu hastalıktan korunmada tek yöntem sigarayı bırakmak, aslında sigaraya başlanmaması. Her yaşta sigaranın bırakılması olumlu etki ediyor. Sigarayı bırakıldıktan sonra 15 yıl geçtiğinde yüzde 80 - 90 akciğer kanseri riski azalıyor ama hiçbir zaman hiç içmeyen birey düzeyine erişilemiyor. Türkiye'de geçen yılın verilerine bakıldığında, 44 bin civarında akciğer kanseri vakası bildirildi."
Elektronik sigara da sağlığa zararlı
Son günlerde yaygın hale gelen elektronik sigara kullanımıyla, sigara içme davranışının tekrarlandığını vurgulayan Yılmaz, elektronik sigarada değişen düzeylerde nikotin olduğunu kaydetti. Yılmaz, "Elektronik sigara, sigarayı bırakmak için önerilen bir yöntem değil. Elektronik sigara da sonuçta bir kimyasal madde ve sağlığa zararlı." diye konuştu.
27. Ulusal Patoloji Kongresi'nde konuşan Sak, şunları söyledi: “Hem sigara hem elektronik sigara zararlı. Elektronik sigaranın içerisinde nikotin var azda olsa sonuçta sıkılmış buhar çıkıyor bir kişi sadece katran ve karbonmonoksit almıyor tüm diğer kanserojenleri az miktarda olmakla birlikte alıyor.”
Asbest akciğer kanseri nedeni
Akciğer kanseri için başka etkenlerin de olduğunu vurgulayan Sak, "Bizim coğrafi olarak ülkemizde bulunan asbest yine bir akciğer kanseri nedeni. Özellikle de asbest ve sigara bir araya geldiklerinde çok daha fazla kanser vakasıyla karşılaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Patologlar kanser tedavisinde de önemli rol oynuyor
Türkiye’de yaklaşık bin 500 patoloğun kanserlerin tanısında önemli rol üstlendiğini kaydeden Sak, şu bilgileri verdi: “Kanser tedavilerinin hangi hastaya uygulanıp uygulanamayacağını patologlar belirliyor. Artık moleküler tetkikler dediğimiz bazı tetkikler var. Özellikle hedefe yönelik tedaviler için daha sofistike yöntemleri kullanarak hastaların hangi ilaçlara duyarlılık göstereceklerini hangi ilaçların onlarda kullanılması ya da kullanılmaması gerektiği değerlendirilebiliyor. Bunların bir kısmı mikroskop kesitleri üzerinde yapılan incelemeler. Bir bölümü ise dokudan DNA'yı ayırarak ve bu DNA'yı çoğaltarak bunun üzerinde yaptığımız incelemelerden oluşuyor.”
Akciğer için doğrusu
Teşhis ve tedavide önemli bir tanı yöntemi olan biyopsi ile ilgili proje başlattıklarını kaydeden Yılmaz, biyopsi öncesi materyalin doğru alınması ve doğru laboratuvara en kısa sürede ulaştırılmasına dikkat çekti. Yılmaz, multidisipliner bir katılımla gerçekleştirilen “Akciğer için doğrusu” projesinde hedeflerinin, hasta için en etkili sonuca ulaşacak doğru tedavi seçeneğini en hızlı yolla belirlenmesini sağlamak olduğunu dile getirdi.
SON DAKİKA
