hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Fatoş Karahasan Fatoş Karahasan

    Dr. Mehmet Öz okulların açılması, aşının bulunması ve pandeminin gidişatı için ne diyor?

    04.09.2020 Cuma | 18:13Son Güncelleme:

    Amerikan-Türk Cemiyeti, geçtiğimiz günlerde, ilk webinar’ını düzenledi. Dünyaca ünlü doktor Mehmet Öz, Amerikan-Türk Cemiyeti Eş Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in Covid-19 dönemiyle ilgili sorularını yanıtladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıllardır yönetim kurulu üyesi olduğu Amerikan-Türk Cemiyeti’nin davetine katılmaktan memnun olduğunu dile getiren Dr. Öz, salgınla ilgili en son bilgileri paylaştı. Türkiye ve dünyada hastalığın gidişatı hakkındaki tahminlerde bulundu. “Türkiye’deki sayılar bu salgın ilk başladığında düşünülenden az, Amerika’da ise sayılar umduğumuzdan fazla” diyen Dr. Öz, virüsün yayılmasının temel nedeninin karantina sonrası insanların virüse karşı önlemleri ciddiye almamaları olduğunu söyledi.

    Ölüm oranlarının düşüklüğünü, hastaların çoğunun genç olmasına ve iyi protokoller kullanılmasına bağlayan ünlü doktor, havaların soğuyacağı sonbahar ve kış ayları için uyarıda bulundu.

    “Yıl sonuna kadar aşı bulunmuş olabilir”

    Aşı konusunda umut veren tahminlerde bulunan Dr. Mehmet Öz, Suzan Sabancı Dinçer’in sorularına ufuk açıcı yanıtlar verdi:

    1. Havalar soğuyunca ne olacak?

    Dr. Öz: “Bu virüs de diğer birçok virüs gibi hava sıcakken daha az problem oluyor. Özellikle sıcak havalarda dışarda olmak ve nemlilik bize yaz mevsiminde yardım etti. Açık havada, dışarda daha az yayılım oldu ama kapalı alanlarda özellikle de az havalandırılan kapalı alanlarda virüsün çok daha yayılımcı olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda uçaklar en önemli kapalı alanlardan biri ama en az risklisi. Çünkü burada hava sürekli temizlenerek ve yenilenerek geri dönüyor tıpkı bir hastane odası gibi. Havalandırma kalitesi büyük bir fark yaratıyor. Yüksek irtifadayken temiz hava geliyor uçağın dışından ve böylece uçaktaki birinde virüs olsa bile temizlenecek çünkü temiz bir kaynaktan gelen hava sürekli yenileniyor.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2. Okullar için durum ne?

    Dr. Öz: “Havalandırma kalitesinin iyi olması büyük bir fark yaratıyor. Okullarda da durum aynı. Çocuklar okullarda az havalandırılmış ortamlarda daha az güvenli. Ne kadar kötü havalandırılırsa o kadar hastalığın yayılması artar. Bunu şundan dolayı dile getirdim. Güney eyaletler yazın daha sıcak olduğu için insanlar air condition çalıştırarak kapalı alanlarda kaldılar. Bu yüzden virüs daha fazla yayıldı. New York daha serin olduğu için daha az vaka var. Daha fazla vakit geçiriyor dışarda. Piknik yapıyorlar, spor yapıyorlar. İstanbul da da New York gibi durum aynı. Hava daha soğuk olduğunda insanlar içeri girecek ve ikinci bir dalga olmayacak. Ümit ediyorum ki sizler ellerinizi iyi yıkadığınız için, maske taktığınız için ve kalabalık yerlerden ve kapalı alanlardan uzak duracağınız için virüse yakalanma şansınızı azaltacaksınız. Geçen baharda olduğu kadar kötü olmayacak.”

    3. Aşı bulunacak mı?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dr. Öz: “Düzinelerce aşı geliştiriliyor. 17 tanesinin şimdi büyük klinik deneyleri sürüyor. 30 bin insan bu işin içinde ve 6-12 ay gibi bir süreç söz konusu. İnsanların çoğu aşının aceleye getirildiğini düşünüyor ve söylüyor. Ama oldukça düşünceli bir şekilde yapılıyor bu işler. Bu kadar kısa bir sürede bu kadar önemli bir aşı geliştirilebilir mi diye insanlar karşı çıkıyor. Şu uzun dönem komplikasyonlarını bilmiyoruz ama Amerikalıların üçte biri aşıya karşı isteksiz ama üçte ikisi bu konuda rahat ve bu da olumlu sonuçlara bizi ulaştırır.
    İki önemli aşı türü var şu anda. Biri daha eski moda bir versiyon diğeri ise daha çok genetik kodlara dayan yani mRNA üzerine kurulu bir metot. İngilizler eski versiyonu tercih ederken Amerikalılar yeni yolları deniyor. Tabii ki izleyip ne kadar güvenli göreceğiz.”

    4. Amerikan Hükümeti neyi iyi yaptı veya neyi kötü yaptı?

    Dr. Öz: “En büyük hata bence en başta yapıldı. Test yapılmayarak. Doğru yapmadılar. Çin’deki vakalar duyulduktan sonraki 2 ay içinde yöneticiler gerekli sorumluluğu gösteremediler. Tüm yöneticiler ne kadar insan hastalanacak, kaç kişi virüsü kapacak, ne kadar hızlı yayılacak bilemediler. Politika ve Tıbbı karıştırırsan politika galip gelir. Doktorlar ve Tıp insanları elinden geleni yaptı ama politikacılar da medya önünde farklı davranınca büyük karışıklıklar çıktı. Eğer özgürlük istiyorsan sosyal mesafeyi koruyacaksın ve maske takacaksın. Bu bizim virüs yayılımının önlenmesi için en önemli uyarımızdı.
    İsveçliler Amerika hükümetinin tersine maskelerin sahte bir güven duygusu verdiğini iddia ettiler ve hiç kısıtlamaları getirmediler. Amerikan hükümetinin tersine bir görüş olarak bu görüş Amerikan halkını etkiledi. İsveç de inandırıcı ve güvenilir bir ülke çünkü.
    Amerikalılar hükümet tarafından hizaya sokulmayı sevmeyen, özgürlük ruhları fazla gelişmiş bir halk. Bu yüzden hükümetin yüzlerine maske takarak onları kontrol etme eğilimlerine karşı çıktılar. Özellikle de Güney eyaletlerde.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    4. Türkiye bir dereceye kadar başarılı tedaviler uyguladı Covid 19 için. Nasıl tedavilerdi bunlar?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dr. Öz: “Türkiye çok iyi bir iş başardı. Herşeyi tamamen kapatmak bir deneydi ve teoride oldukça yardımcı oldu. Türkiye vakaları yavaşlatmayı başardı. Tıp ortamının konuyu anlamasına ve problemi daha iyi çözmesine yardımcı oldu. Türkiye yavaşlatmayı başardı bu yaklaşımı benimseyerek. En son bilgim 6 bin ölüm olduğu yönünde. Sonbaharda yükseliş bu kadar kötü olmayacak diye düşünüyorum. Tıp insanları Türkiye’de çok iyi protokoller uyguluyor. Hydroxiol, Steroidler ve Antiviraller kullanılıyor bildiğim kadarıyla ve bu teknikler oldukça başarılı bir şekilde yürütülüyor. Aynı zamanda Türkiye ailedeki yaşlılarını umursuyor. Çünkü bakımevinde olduğunda daha fazla bu hastalığa yakalanma ve hayatını kaybetme şansın var. Amerika’daki ölüm vakalarının yarısı bu bakımevlerindendi. Evinizde olduğunda Türkiye’deki gibi bu insanları daha iyi koruyabiliyorsunuz. İsveç’teki ölüm vakalarının da yarısı bakımevlerindendi. İsveç hiç kapatmadı çünkü.”

    5. Pandemi dünya çapında ve Amerika’da daha ne kadar sürer?

    Dr. Öz: “Bu yılın sonuna kadar işe yarayan bir aşı olup olmadığını anlayacağız. Önümüzdeki Haziran’a kadar yeterli sayıda insan aşı olmuş olacak ve vakalar daha başa çıkılabilir olacak.

    Almanya ve İsveç’ten gelen bazı veriler var ki çok ilginç. Geçen sene bazı kişiler bu virüse benzer bir virüse yakalanıp bağışıklık geliştirmişler. Örneğin bazı evli çiftler çok ilginç: bir tanesi yatağa düşüyor diğeri hiç hasta olmayabiliyor da. dolayısıyla bu virüsün diğer kuzenleri önceki virüsler size bağışıklık vermiş olabiliyorlar.”

    6. Okullar ve üniversiteler açılır mı?

    Dr. Öz: “Okullarla ilgili, 15 yaş altı çocuklar Covid 19 u daha az komplikasyonla atlatıyor. Öğretmenler ve çocukların aileleri için bu geçerli değil. Ama çocuklara odaklanacak olursak Amerika’da America Pediyatrik Akademisi ve İngiltere’de de eşdeğer kurumlar çocukları okula geri göndermemiz gerektiğini söylüyor. Faydaları risklerinden daha fazla. Tabii okullarda alınacak bazı önlemlerle çocukları olabildiğince birbirinden uzak tutmaya çalışarak. Genç öğrenciler için böyle. Bazı önlemler alınırsa kolay olur. 15-20 çocuk bir sınıftayken bir çocuk hasta olursa tüm sınıfı eve yollamak gerekli karantina süresi boyunca ama diğerleri devam edebilmeli.

    Üniversitelerde ise durum tamamen farklı. Benim oğlu Harvard Üniversitesinde son sınıfta ama şu an okula gidemiyor. Yeğenim ise Harvard Üniversitesinde ilk sınıfında ama gidebiliyor çünkü okula yeni girenlerin birbirleriyle kaynaşmaları ve okula alışmaları hedefleniyor. Saygın okullar açmaya çalışıyor, çoğu diğeri kapıyor açıyor. Üniversiteler bu yaklaşımı benimsemeli. Zaman içinde gerekirse kapanır. Liseler ve üniversiteler yapabilir ama ortaokul veya ilkokul öğrencileri uzaktan öğrenme ile başaramazlar. Bu özellikle durumu iyi olmayan öğrencileri ve aileleri etkiler- ve işe giderken çocuğuyla ilgilenemeyen aileleri.”

    7. A gurubu kana sahip olanlar Covid 19’a daha mı yatkın?

    Dr. Öz: “Evet. A grubu daha yatkın. 0 grubu en az yatkın olan grup. Birçok Türk 0 grubu ve ben de 0 grubuna sahibim. A grubu genellikle Kuzey Avrupa ve B grubu da Asya’dan geliyor. Farklılar çünkü şeker molekülleri farklı. Ne kadar az şeker molekülü varsa kanında sıtmaya o kadar dayanıklısın. 0 grubu şimdi sıtma ve virüse daha dayanıklı, diğerleri biraz daha az avantajlı bu çok büyük bir farklılık değil.”