Canlı Yayın
Geçtiğimiz sekiz yıl içinde, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı, TEMA Vakfı ve Nestlé Damak ekibi elele vererek, örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza attılar. “Altın üçgen” olarak tanımlanan, “kamu-özel sektör-sivil toplum kuruluşu” birlikteliği oluşunca, Antep fıstığının verimi, çiftçilerin motivasyonu, gençlerinse tarıma ilgisi arttı.
4-5 Eylül tarihlerinde, bir basın grubu olarak Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme İş Birimi Genel Müdürü Özgür Karakaş, Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu ve Tema Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol’la birlikte, projenin 3’üncü fazı için Barak Ovası’ndaki Cinfelek Köyü’nü ziyaret ettik. Fıstık Dede olarak anılan TEMA Proje Koordinatörü Metin Şenol’la birlikte fıstık bahçelerine gittik, hasat yapan gençlerle sohbet ettik.
Verimi ve kaliteyi artırmak
Antep fıstığı, bölgede yaklaşık 210 bin kişinin geçim kaynağı. Nestlé için Antep fıstığı çok önemli, çünkü Nestlé Damak dünyanın ilk fıstıklı çikolatası ve 1933’den bugüne kadar üretiminde sadece Antep fıstığı kullanıldı. Nestlé, 2011 yılında verimi ve kaliteyi artırmanın yollarını araştırarak, sürdürülebilir tarım uygulamalarından oluşan bir çalışma başlattı. Yaklaşık sekiz yıldır kesintisiz devam eden Fıstığımız Bol Olsun projesine 3.3 milyon TL yatırım yaptı.
Projenin üç yıllık ilk bölümünde, örnek bahçeler oluşturuldu. Özellikle yol kenarlarındaki bahçeler seçildi. Böylece,o bölgeden geçenlerin ağaçlardaki sonuçları bizzat görmeleri ve böylece rol modellerden etkilenmesi amaçlandı. Bahçe sahiplerine sulama, budama ve ilaçlama eğitimleri verilerek, yerel halkın doğru teknikleri kullanması teşvik edildi.
Çalışmaların 2014-2018 arasındaki ikinci fazında, yaygınlaştırma ve bölgesel sorunlara çözüm üretme konularına odaklanıldı. Bu dönem başlayacak olan üçüncü fazdaysa, projenin kapsamının daha yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Türkiye Antep fıstığına sahip çıkıyor
Yukarı Fırat Havzası, binlerce yıldır Antep fıstığı tarımı yapılan bir bölge ve Antep fıstığının önemli gen merkezlerinden biri. Ancak ne yazık ki verimlilik düşük. Antep fıstığı bahçelerinin yüzde 35’ine sahip olan ülkemiz, yüzde 38’lik paya sahip olan İran’ın ardından ikinci sırada yer alıyor. Buna karşılık üretimdeki payımız yalnızca yüzde 12. Düşük verimin en önemli nedeni üreticilerimizdeki bilimsel bilgi eksikliği. Fıstığımız Bol Olsun projesi, tam da bu nedenle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü’nün ürettiği bilimsel veriler ışığında ilerliyor. Proje kapsamında, çiftçilere hem teorik hem pratik eğitimler veriliyor. Özellikle gençlerin tarıma olan ilgisini artırmak ve onlara iş imkanı sağlamak için çalışmalar yapılıyor. Bilgi doğru çözümleri getiriyor. Aşağıdaki sonuçlar da başarıyı ortaya koyuyor.
İlk fazda verim iki kat arttı
Yapılanları kısaca özetlemek gerekirse,
· Projenin ilk aşamasında, 21 örnek bahçe oluşturuldu.
· 459 üreticiye sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda eğitim verildi.
· Arazi eğiminin yüksek olduğu bahçelerde, erozyon kontrol altına alındı.
· Entegre mücadele teknikleri ile hastalıklar ve zararlı böcekler yüzde 80 oranında azaltıldı.
· Uygulamalar sonucunda verim yüzde 49 arttı.
· Proje öncesinde her yıl 8-10 kez işlenen topraklarda, toprak işleme sayısı 2’ye, kuraklık nedeniyle çatlayan ağır topraklarda ise 3’e düştü.
İkinci dönemde kapsam genişledi
· Projenin ikinci aşamasında sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak üzere Gaziantep’te Antep fıstığı üretiminin yüzde 65’inin yapıldığı, ancak verimin düşük olduğu Barak Ovası’na odaklanıldı.
· 154 bahçede çalışıldı.
· Bölgede erkek ağaç yetersizliğinden kaynaklanan verim kayıpları görülen bahçelerde tozlaşmayı artırmak için 2 bin erkek ağaç dikimi yapıldı.
· Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla bölgedeki ağaç cinslerinin dengelenmesi yönünde yapılan çalışmalara ivme kazandırıldı.
Gençlere tarımda yeni bir iş alanı
Proje sürecinde, Gaziantep’te bahçelerde aşı ve budama yapacak uzman eksikliği bulunduğu görüldü. Bu sorunu çözmek için Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitim Merkezleri’nde uygulanabilir Antep fıstığında aşılama ve budama eğitim modülleri geliştirildi. Düzenlenen eğitimlerde 56 adet katılımcı aşılama, 78 katılımcı budama sertifikalarını alarak bölgede hizmet verir hale geldi. Böylece, gençlere tarımda yeni bir iş alanı yaratılmış oldu.
Geçmişte, bir bahçenin olgunlaşması için 10-12 yıl beklemek gerekirdi. Bu da bölgede “Fıstık ağacını sen dikersin, fıstığını çocukların yer” anlayışının yaygınlaşmasına neden olmuştu. Proje kapsamında ,verimsiz geçen bu sürenin azaltılması ve erken yaşlarda aşılamayla kısa sürede verim almaları sağlandı. 2-3 yaşında fidanlar aşılandı. Böylece, 5-6 yaşındaki bir bahçeden fıstık elde edilmeye başlandı
“Efsane Tadın İzinde: Fıstık ve Çikolata” Belgeseli
STK, özel sektör ve kamu iş birliğiyle ortaya çıkan sinerjiyi göstermek açısından önemli bir örnek haline gelen Fıstığımız Bol Olsun projesinin daha geniş kesimlere ulaştırılması için bir de belgesel hazırlandı. Nestlé Damak’ın belgesel yapımcısı ve gezgin Coşkun Aral ile hayata geçirdiği “Efsane Tadın İzinde: Fıstık ve Çikolata” belgesel filmi, 29 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen galanın ardından ulusal yayın yapan İZ TV kanalında yayınlanmaya başladı.
Sonuç olarak, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, TEMA Vakfı, Nestlé Damak ekipleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Halk Eğitim Merkezleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü ve yerel halk bilgilerini, emeklerini, kaynaklarını ve en önemlisi tarıma olan inançlarını biraraya getirdiler. Herkes emek verdi, birbirine destek oldu. Bir sosyal sorumluluk projesi olan “Fıstğımız Bol Olsun”, sekiz yıllık emekle yerel kalkınmamıza destek olacak bir model ortaya koydu. Darısı, fındığımızın, buğdayımızın, meyvelerimizin ve sebzelerimizin başına.
Geçtiğimiz sekiz yıl içinde, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı, TEMA Vakfı ve Nestlé Damak ekibi elele vererek, örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza attılar. “Altın üçgen” olarak tanımlanan, “kamu-özel sektör-sivil toplum kuruluşu” birlikteliği oluşunca, Antep fıstığının verimi, çiftçilerin motivasyonu, gençlerinse tarıma ilgisi arttı.
4-5 Eylül tarihlerinde, bir basın grubu olarak Nestlé Türkiye Çikolata ve Şekerleme İş Birimi Genel Müdürü Özgür Karakaş, Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu ve Tema Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol’la birlikte, projenin 3’üncü fazı için Barak Ovası’ndaki Cinfelek Köyü’nü ziyaret ettik. Fıstık Dede olarak anılan TEMA Proje Koordinatörü Metin Şenol’la birlikte fıstık bahçelerine gittik, hasat yapan gençlerle sohbet ettik.
Verimi ve kaliteyi artırmak
Antep fıstığı, bölgede yaklaşık 210 bin kişinin geçim kaynağı. Nestlé için Antep fıstığı çok önemli, çünkü Nestlé Damak dünyanın ilk fıstıklı çikolatası ve 1933’den bugüne kadar üretiminde sadece Antep fıstığı kullanıldı. Nestlé, 2011 yılında verimi ve kaliteyi artırmanın yollarını araştırarak, sürdürülebilir tarım uygulamalarından oluşan bir çalışma başlattı. Yaklaşık sekiz yıldır kesintisiz devam eden Fıstığımız Bol Olsun projesine 3.3 milyon TL yatırım yaptı.
Projenin üç yıllık ilk bölümünde, örnek bahçeler oluşturuldu. Özellikle yol kenarlarındaki bahçeler seçildi. Böylece,o bölgeden geçenlerin ağaçlardaki sonuçları bizzat görmeleri ve böylece rol modellerden etkilenmesi amaçlandı. Bahçe sahiplerine sulama, budama ve ilaçlama eğitimleri verilerek, yerel halkın doğru teknikleri kullanması teşvik edildi.
Çalışmaların 2014-2018 arasındaki ikinci fazında, yaygınlaştırma ve bölgesel sorunlara çözüm üretme konularına odaklanıldı. Bu dönem başlayacak olan üçüncü fazdaysa, projenin kapsamının daha yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Türkiye Antep fıstığına sahip çıkıyor
Yukarı Fırat Havzası, binlerce yıldır Antep fıstığı tarımı yapılan bir bölge ve Antep fıstığının önemli gen merkezlerinden biri. Ancak ne yazık ki verimlilik düşük. Antep fıstığı bahçelerinin yüzde 35’ine sahip olan ülkemiz, yüzde 38’lik paya sahip olan İran’ın ardından ikinci sırada yer alıyor. Buna karşılık üretimdeki payımız yalnızca yüzde 12. Düşük verimin en önemli nedeni üreticilerimizdeki bilimsel bilgi eksikliği. Fıstığımız Bol Olsun projesi, tam da bu nedenle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü’nün ürettiği bilimsel veriler ışığında ilerliyor. Proje kapsamında, çiftçilere hem teorik hem pratik eğitimler veriliyor. Özellikle gençlerin tarıma olan ilgisini artırmak ve onlara iş imkanı sağlamak için çalışmalar yapılıyor. Bilgi doğru çözümleri getiriyor. Aşağıdaki sonuçlar da başarıyı ortaya koyuyor.
İlk fazda verim iki kat arttı
Yapılanları kısaca özetlemek gerekirse,
· Projenin ilk aşamasında, 21 örnek bahçe oluşturuldu.
· 459 üreticiye sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda eğitim verildi.
· Arazi eğiminin yüksek olduğu bahçelerde, erozyon kontrol altına alındı.
· Entegre mücadele teknikleri ile hastalıklar ve zararlı böcekler yüzde 80 oranında azaltıldı.
· Uygulamalar sonucunda verim yüzde 49 arttı.
· Proje öncesinde her yıl 8-10 kez işlenen topraklarda, toprak işleme sayısı 2’ye, kuraklık nedeniyle çatlayan ağır topraklarda ise 3’e düştü.
İkinci dönemde kapsam genişledi
· Projenin ikinci aşamasında sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak üzere Gaziantep’te Antep fıstığı üretiminin yüzde 65’inin yapıldığı, ancak verimin düşük olduğu Barak Ovası’na odaklanıldı.
· 154 bahçede çalışıldı.
· Bölgede erkek ağaç yetersizliğinden kaynaklanan verim kayıpları görülen bahçelerde tozlaşmayı artırmak için 2 bin erkek ağaç dikimi yapıldı.
· Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla bölgedeki ağaç cinslerinin dengelenmesi yönünde yapılan çalışmalara ivme kazandırıldı.
Gençlere tarımda yeni bir iş alanı
Proje sürecinde, Gaziantep’te bahçelerde aşı ve budama yapacak uzman eksikliği bulunduğu görüldü. Bu sorunu çözmek için Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitim Merkezleri’nde uygulanabilir Antep fıstığında aşılama ve budama eğitim modülleri geliştirildi. Düzenlenen eğitimlerde 56 adet katılımcı aşılama, 78 katılımcı budama sertifikalarını alarak bölgede hizmet verir hale geldi. Böylece, gençlere tarımda yeni bir iş alanı yaratılmış oldu.
Geçmişte, bir bahçenin olgunlaşması için 10-12 yıl beklemek gerekirdi. Bu da bölgede “Fıstık ağacını sen dikersin, fıstığını çocukların yer” anlayışının yaygınlaşmasına neden olmuştu. Proje kapsamında ,verimsiz geçen bu sürenin azaltılması ve erken yaşlarda aşılamayla kısa sürede verim almaları sağlandı. 2-3 yaşında fidanlar aşılandı. Böylece, 5-6 yaşındaki bir bahçeden fıstık elde edilmeye başlandı
“Efsane Tadın İzinde: Fıstık ve Çikolata” Belgeseli
STK, özel sektör ve kamu iş birliğiyle ortaya çıkan sinerjiyi göstermek açısından önemli bir örnek haline gelen Fıstığımız Bol Olsun projesinin daha geniş kesimlere ulaştırılması için bir de belgesel hazırlandı. Nestlé Damak’ın belgesel yapımcısı ve gezgin Coşkun Aral ile hayata geçirdiği “Efsane Tadın İzinde: Fıstık ve Çikolata” belgesel filmi, 29 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilen galanın ardından ulusal yayın yapan İZ TV kanalında yayınlanmaya başladı.
Sonuç olarak, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, TEMA Vakfı, Nestlé Damak ekipleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Halk Eğitim Merkezleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü ve yerel halk bilgilerini, emeklerini, kaynaklarını ve en önemlisi tarıma olan inançlarını biraraya getirdiler. Herkes emek verdi, birbirine destek oldu. Bir sosyal sorumluluk projesi olan “Fıstğımız Bol Olsun”, sekiz yıllık emekle yerel kalkınmamıza destek olacak bir model ortaya koydu. Darısı, fındığımızın, buğdayımızın, meyvelerimizin ve sebzelerimizin başına.
SON DAKİKA
