Reklamverenler Derneği (RVD) reklamlardaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya kararlı. Reklamların topluma rol modeller sunduğu gerçeğinden yola çıkan RVD ‘nin üyeleri elele vererek bu sorunu çözmek için bir kampanya başlattı. Dernek, Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü'yle birlikte son 10 yılda ülkemizde Effie alan televizyon reklamlarını inceledi ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi”ni ortaya koydu. 2007 yılından beri Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 televizyon reklamının değerlendirildiği araştırma, reklamlardaki kadın ve erkek rollerinin cinsiyet eşitliğinden uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Baş rollerde ve dış seste erkek hakimiyeti
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü öğretim üyeleri Dr. Gül Şener ve Dr. Eda Öztürk tarafından yürütülen çalışma kapsamında, 2007-2018 yılları arasındaki 9 Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 televizyon reklamı analiz edildi. Sonuçlara göre reklamlarda;
1. Ana karakterlerin yüzde 65’i erkek, yüzde 35’i kadın.
2. Cinsiyet temsillerindeki en keskin eşitsizlik dış ses kullanımında göze çarpıyor. Reklamda erkek dış ses oranı yüzde 89 iken kadın dış ses oranı sadece yüzde 10.
3. Reklamlarda evli olarak resmedilen kadın ana karakterlerin oranı erkek karakterlerin iki katı. (Evli kadın ana karakterlerin oranı yüzde 44. Erkek ana karakterlerde bu oran yüzde 23.)
4. Kadın ana karakterlerin yüzde 43’ü ev ortamında gösteriliyor.
5. Kadın karakterlerin sadece yüzde 10’u işyerinde tasvir ediliyor.
Reklamlar hayatın gerçeklerini yansıtmıyor
Reklamverenler Derneği, Kasım 2017’de toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmeye yönelik çalışmaları hayata geçirmek üzere, “Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yürütme Kurulu’nu” oluşturdu. Reklamverenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura, reklamların hayatın gerçeklerini yansıtmadığının altını çizerek, başarı kriterlerinin kadın-erkek ayrımı yapmayan; klişe kalıpları rol modeller olarak göstermeyen çalışmaları hedeflediklerini söylüyor.
Ahmet Pura, reklamın algıları değiştirebilecek ve cinsiyet eşitsizliğini dönüştürecek en güçlü kaynak olduğuna dikkat çekerek, RVD’nin reklamlardaki dönüşümün bayrağını taşıyacağını ve diğer alanlardaki çabalara destek olacağını belirtiyor.
Reklamverenler Derneği (RVD) reklamlardaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya kararlı. Reklamların topluma rol modeller sunduğu gerçeğinden yola çıkan RVD ‘nin üyeleri elele vererek bu sorunu çözmek için bir kampanya başlattı. Dernek, Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü'yle birlikte son 10 yılda ülkemizde Effie alan televizyon reklamlarını inceledi ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi”ni ortaya koydu. 2007 yılından beri Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 televizyon reklamının değerlendirildiği araştırma, reklamlardaki kadın ve erkek rollerinin cinsiyet eşitliğinden uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Baş rollerde ve dış seste erkek hakimiyeti
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü öğretim üyeleri Dr. Gül Şener ve Dr. Eda Öztürk tarafından yürütülen çalışma kapsamında, 2007-2018 yılları arasındaki 9 Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 televizyon reklamı analiz edildi. Sonuçlara göre reklamlarda;
1. Ana karakterlerin yüzde 65’i erkek, yüzde 35’i kadın.
2. Cinsiyet temsillerindeki en keskin eşitsizlik dış ses kullanımında göze çarpıyor. Reklamda erkek dış ses oranı yüzde 89 iken kadın dış ses oranı sadece yüzde 10.
3. Reklamlarda evli olarak resmedilen kadın ana karakterlerin oranı erkek karakterlerin iki katı. (Evli kadın ana karakterlerin oranı yüzde 44. Erkek ana karakterlerde bu oran yüzde 23.)
4. Kadın ana karakterlerin yüzde 43’ü ev ortamında gösteriliyor.
5. Kadın karakterlerin sadece yüzde 10’u işyerinde tasvir ediliyor.
Reklamlar hayatın gerçeklerini yansıtmıyor
Reklamverenler Derneği, Kasım 2017’de toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmeye yönelik çalışmaları hayata geçirmek üzere, “Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yürütme Kurulu’nu” oluşturdu. Reklamverenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura, reklamların hayatın gerçeklerini yansıtmadığının altını çizerek, başarı kriterlerinin kadın-erkek ayrımı yapmayan; klişe kalıpları rol modeller olarak göstermeyen çalışmaları hedeflediklerini söylüyor.
Ahmet Pura, reklamın algıları değiştirebilecek ve cinsiyet eşitsizliğini dönüştürecek en güçlü kaynak olduğuna dikkat çekerek, RVD’nin reklamlardaki dönüşümün bayrağını taşıyacağını ve diğer alanlardaki çabalara destek olacağını belirtiyor.