hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Melis Danişmend Melis Danişmend

    Marketlerde poşet kullanımını azaltmaya çalışma deneyi

    28.07.2017 Cuma | 15:34Son Güncelleme:

    Kısa süre içerisinde en başarısız olunacak deneylerden biri. Naylon poşet sevdalısı insanımızın alışkanlığını değiştirmek için poşetin doğada çözündüğü yıl kadar zamana ihtiyaç olabilir. Mesela birkaç yüz yıl! 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Marketlerde poşet kullanımını azaltmaya çalışma deneyi
    Yıllar önce Berlin’de Alman bir arkadaşımla elektronik ürünler satan bir mağazaya girmiştik. Yanlış hatırlamıyorsam bilgisayar hoparlörü gibi bir şey alacaktı. Kasada ödemeyi yaparken kasiyer kız bir şey sordu, arkadaşım, “Hayır,” diye yanıt verdi ve büyükçe kutuyu eline alıp kapıya yöneldi. Epey de yürüyecektik, “Bunu böyle elinde mi taşıyacaksın?” diye sordum hayret ederek. “Evet tabii,” dedi. “Kasiyer kız ne sordu?” dedim, “Poşet isteyip istemediğimi,” dedi. Nitekim orada olduğum süre boyunca girdiğim hiçbir markette naylon poşetle dışarı çıkan birilerini görmedim. Ürünler ya ellerindeydi ya da bez/file torbalarda.

    Gelelim bize… Şüphesiz biz poşetsever bir milletiz. Poşetlere aşığız hatta. Süpermarketinden mağazasına her yerde onlarla elele, mutluluk ve huzur içinde dolanıyoruz. Onların çevreye ne ölçüde zarar verdiğini biliyor (doğada çözünmesi yüzlerce yıl sürüyor) ama o poşetin bir türlü ayrılmayan küçük kulakçıklarını kan ter içinde tırnağımızla sağa sola çekiştirip bizden sonraki adamın ürünlerinin ne hızda bizimkilerin yanına kaydığına bakarken bu doğa hikayesini falan unutuveriyoruz. 

    İnsanımızı naylon poşet kullanma konusunda durdurmaya pek imkan olmadığı için marketlerde, mağazalarda personele motivasyon konuşmaları yapıp, “Gelin bu dünyayı hep birlikte kurtaralım,” mesajı vermeye çalıştım. İşim pek kolay değildi.  

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    • Eczanelerden kesinlikle poşet almıyorum. Küçücük ilaçların poşetlerle taşınmasını kafam almıyor. Mahalle eczanemde, “İhtiyacım yok sağolun,” diye başlayan yarı-mesajlı cümlelerim üçer beşer poşet alanları gördükçe yıllar içerisinde, “Küçücük ilaç için poşet almayacağım tabii, teşekkürler!” gibi ‘kızım sen duy gelinim sen anla’ cümlelerine evrilmişti (anlamıyorlardı). Zamanla iş öyle bir noktaya geldi ki, eczacı tam tezgahın altından poşeti çıkartacakken, “Ah siz istemiyordunuz pardon,” diyerek benden özür diliyordu. Deneyi fırsat bilip eczacıya, “Siz insanları yönlendirseniz olmaz mı? Zaten çoğu eski müşteriniz, sohbetiniz var. Doğaya zararından bahsedip çantalarına koyup koyamayacaklarını sorsanız?” dedim, “Ah hanımefendi!” dedi adam, “söylemez olur muyuz? Kızıyorlar, ‘Benden poşet mi esirgiyorsun?’ diye azarlıyorlar,” dedi. Üstüne birkaç tane daha isteyen oluyormuş. Vallahi ne diyeyim, ‘insan gerçekten hayret ediyor!’  

    Market poşeti alım nedeni: Eve çöp torbası yedeklemek

    • Marketlerde sürüsüne bereket poşet alımının nedenini elbette biliyorsunuz: Eve çöp torbası yedeklemek. Milletimizde yolunda gitmeyen şeyleri rica ya da cezai yaptırımlar gibi uzun ve sonuç alınamayan yöntemlerle düzeltmek yerine kendi bildiği yoldan halletme alışkanlığı vardır. Market görevlileri bu amaçla alınmasın diye yıllarca torba diplerini delik deşik ettiler. Çöp suları evde yerlere sızdıkça milletimiz elini daha korkak alıştırıyordu. Ama tabii sadece bir süre için. Geçenlerde büyük bir marketten ufak şişe su alırken, “Böyle tek ürün için bile poşet alan oluyor mu?” dedim kasada. Kadın üzüntüyle, “Hem de nasıl! Bizim insanımız hastalık derecesinde poşet kullanıyor, inanamazsınız. Biz anlatmaya çalışıyoruz, ‘Tek poşet yeterli mi? Çantanıza koymak ister misiniz?’ diyoruz, azar işitiyoruz,” dedi. Tıpkı eczanede olduğu gibi, “Koskoca X Market sakınıyor mu poşetlerini?” deniyormuş. Fakat… Kasiyerin müjdelediğine göre gelecek seneden itibaren naylon poşetler ücretli olacakmış. (Niye bir an önce değil ki?) Bu yöntem bir miktar işe yarayabilir. Bari ücretler yüksek olsa. Marketlerde poşet kullanımını azaltmaya çalışma deneyi
    • Mahallede ara ara gittiğim bir cafe-fırın var, şu yeni nesil fırınlardan. İlk gittiğimde kahverengi kağıt torba kullanmaları dikkatimi çekmişti. Geçenlerde bir baktım, bildiğimiz beyaz torbalarla veriyorlar ürünleri. “Ne oldu sizin kağıt torbalara?” dedim. “Özellikle yaşı ileri olan müşterilerin alışkanlıklarını kesinlikle değiştiremiyoruz, kağıt torbamız hala var, illa naylon istiyorlar,” dediler. Yağmurda ıslanıyormuş ürünler, taşıyamıyorlarmış. Sanırsın Dublin’deyiz! Yahu bu şehirde hangi yağmurda ne kadar ıslanır kek, ekmek? (Bu satırları yazarken İstanbul kasırgası patladı, dolu yağdı, ağaçlar devrildi. Mahallenin yaşlıları galiba beni vuduladı, daha fazla ters bir şey yazmayacağım.)  

    ‘Cimri’ yaftası yapıştırıyorlar

    • Bir zincir kozmetik mağazası var. Orada kasada her seferinde, “Poşet ister misiniz?” diye sormaları dikkatimi çekiyor. Bugün gittiğimde, “Her zaman sorup öyle poşet veriyorsunuz, almayan oluyor mu?” dedim. “Evet insanlar çevre konusunda duyarlı olmaya başladı. Küçük ya da tek ürünler için poşet almıyorlar, çantalarına koyuyorlar,” dedi kız (onu dinlerken Dublin’de olabileceğimize inandım). Poşet kullanımına çok dikkat ettiklerini ve müşterinin de onlara çok yardımcı olduğunu söyledi. Umutluydu bu konuyla ilgili. Bu güzel bir gelişme.   
    • Bir pastane zincirinden simit alırken işletme müdürüyle poşet kullanımı hakkında sohbet ettik. “İçim acıyor. Doğa bu. O kadar çok poşet isteniyor ki, yönlendirmeye kalktığımız zaman bize ‘cimri’ yaftası yapıştırıyorlar. Elimiz kolumuz bağlanıyor,” dedi. Mümkün olduğunca kağıt torbalardan kullanmaya çalıştıklarını da ekledi ama.   
    • Bu deneyi sonlandırırken (sona çok hızlı ulaştım) market, mağaza personelinin -uğraşsalar da- bu konuda pek bir yol kat edemediklerini ve galiba edemeyeceklerini gördüm. Aslında hepsinin çevre konusunda son derece duyarlı olmaları dikkatimi çekti, yani biri de çıkıp, “Ne diyorsun yahu bunca işimin arasında?” demedi. Daha çok çaresizlik içindeydiler. Ne diyeyim, şu ücretli poşetler bir an önce yürürlüğe girse. O zaman biraz toparlanırız sanki. Marketlerde poşet kullanımını azaltmaya çalışma deneyi