Canlı Yayın
Doç. Dr. Mustafa Gündoğar
Elbette bu süreçle beraber bireylerin genel sağlık durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Kontrol altında olmayan yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri dental implant açısından risk oluşturabilir. Ancak bu tansiyon ya da şeker hastalarına yapılamaz demek değildir. İlacını düzenli kullanan, kontrollerine düzenli giden ve tansiyon ile şeker düzeyleri kontrol altında olan hastalarımıza implant tedavisi uygulanabilir. Bunun dışında rutin kortizon kullananlarda kemik yapısında bozulmalar ya da enfeksiyona yatkınlık olduğu için dikkatli olmak gerekir, gereksinim duyulursa kişinin doktoruyla konsültasyon yapılması gerekmektedir. Osteoporoz (kemik erimesi) hastası olup bifosfanat grubu ilaç kullanan hastalar, henüz kemik gelişimi tamamlanmamış olan genç bireyler, hamileler, uyuşturucu madde bağımlıları ya da alkol bağımlıları, baş ve boyun bölgesinden radyoterapi almış hastalara da implant uygulanması sakıncalıdır.Çene kemiğinde yetersizlik olan hastalarda yapay kemik tozları kullanılarak kemik miktarı artırılabilir.
Şayet kemik çok ince ve yetersiz ise o zaman kemik tozları yeterli olmayacaktır. Bu durumda donör saha olarak adlandırılan kemik bölgelerinden kemik alınarak, yani hastanın kendi kemiğini alıp implant uygulanacak bölgeye transfer ederek orada kemik miktarında arttırma yapılabilir.
İmplantlar titanyumdan yapılan materyallerdir. Vücudun normal durumlarda yabancı maddelere karşı geliştirdiği reaksiyonlar titanyum için geçerli değildir. Yani vücudumuz implanta karşı iltihabi ya da alerjik bir reaksiyon geliştirmez. Bu sebeple vücudumuz titanyumdan yapılan implantı reddetmez. Ancak diş implantı cerrahisinin %100 başarılı olacağını söylemek mümkün değildir. Cerrahi işlem ardından meydana gelen bir enfeksiyon ya da ağız bakımının kötü olması implantın kaybına sebep olabilir.
İmplantın ömrü için hiçbir diş hekimi belirli bir süre vermez. Nasıl ki ağızdaki doğal bir dişin kaybedilmemesi için ağız ve diş bakımına özen göstermek gerekiyorsa ve genetik özelliklerin etkeni de mevcutsa, diş implantı da benzer etkenlerden etkilenecektir. Ancak unutulmamalıdır ki diş hekimleri olarak bizlerin hedefi hastalarımızın implantlarını ömür boyu kullanmalarıdır. Eğer ki iyi bir ağız ve diş bakımı sağlanırsa, gerekli dönemlerde ağız içi kontroller uygulanırsa implant uzun yıllar boyunca ağızda kalacaktır. Sigara, dişlerin etrafındaki sert dokulara zarar verir, diş ve dişeti sorunlarına yol açar. Aynı zamanda aşırı sigara içen hastaların yara bölgesinde dikişlerin kapanması zorlaşır. Bu durum iltihaplanmaya yol açabilir.
Diş implantı cerrahisi sonrası hastalarımıza en az 1 hafta sigara içmemesi yönünde tavsiyelerde bulunuyoruz. Kemikle kaynaşma dönemi tamamlandıktan sonra da hasta ne kadar az sigara içerse, implantların ömrü o kadar uzun olur. Sigara içmekten hiç vazgeçemeyen günde en az 1-2 paket sigara içen hastalara implant uygulanması önerilmez. Diş implantı sonrası ağız ve diş bakımı çok önemlidir. Kesinlikle günde en az 2 defa detaylı bir şekilde dişlerinizi fırçalamayı unutmayın. Burada daha dikkat edeceğiniz alanlar implant ile diş eti birleşim yerleridir. İmplant ile diş etinin birleştiği yerin, implant ile komşu dişlerin arasındaki boşlukların itina ile temizlenmesi gerekir.
Bunun için normal diş fırçasına ilave olarak diş ipi ve arayüz fırçası kullanmalısınız. Bunu ilk başta kullanmak hatta alışmak biraz zor olacaktır ama nasıl kullanacağınızı diş hekiminiz size detaylı bir şekilde uygulamalı olarak gösterecektir. Dişlerinizi olduğu kadar dil üzerini de mutlaka temizlemeyiniz. Ağız gargarası kullanmanız da bakterilerin ağızdan uzaklaştırılması konusunda çok yardımcı olacaktır.
Yazıma son vermeden önce impant hakkında diğer önemli bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Diş implantı yapılırken cerrahi bir uygulama gerekir ve bu her diş hekiminin yapabileceği bir işlem olmaz. İmplant uygulanacak bölgenin anatomisinin üç boyutlu iyi bilinmesi ve diş hekiminin hangi cerrahi yöntemi nasıl kullanacağını bilmesi gerekir. Bu işlemi uygulayacak olan hekimlerin kesinlikle gerekli eğitimi almış olmaları gerekmekte ve gerekirse mutlaka bu konuda uzman olan diş hekimlerine hastalarını yönlendirmesi gerekmektedir. Bu eğitim diş hekimliği fakültelerinin Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı’nda 4-5 yılda tamamlanan doktora ve uzmanlık eğitimleri sırasında verilir. Bu hafta anlatacaklarım bu kadar, hepinize sağlıklı ve diş ağrısız bir hafta diliyorum.
Elbette bu süreçle beraber bireylerin genel sağlık durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Kontrol altında olmayan yüksek tansiyon ve yüksek kan şekeri dental implant açısından risk oluşturabilir. Ancak bu tansiyon ya da şeker hastalarına yapılamaz demek değildir. İlacını düzenli kullanan, kontrollerine düzenli giden ve tansiyon ile şeker düzeyleri kontrol altında olan hastalarımıza implant tedavisi uygulanabilir. Bunun dışında rutin kortizon kullananlarda kemik yapısında bozulmalar ya da enfeksiyona yatkınlık olduğu için dikkatli olmak gerekir, gereksinim duyulursa kişinin doktoruyla konsültasyon yapılması gerekmektedir. Osteoporoz (kemik erimesi) hastası olup bifosfanat grubu ilaç kullanan hastalar, henüz kemik gelişimi tamamlanmamış olan genç bireyler, hamileler, uyuşturucu madde bağımlıları ya da alkol bağımlıları, baş ve boyun bölgesinden radyoterapi almış hastalara da implant uygulanması sakıncalıdır.Çene kemiğinde yetersizlik olan hastalarda yapay kemik tozları kullanılarak kemik miktarı artırılabilir.
Şayet kemik çok ince ve yetersiz ise o zaman kemik tozları yeterli olmayacaktır. Bu durumda donör saha olarak adlandırılan kemik bölgelerinden kemik alınarak, yani hastanın kendi kemiğini alıp implant uygulanacak bölgeye transfer ederek orada kemik miktarında arttırma yapılabilir.
İmplantlar titanyumdan yapılan materyallerdir. Vücudun normal durumlarda yabancı maddelere karşı geliştirdiği reaksiyonlar titanyum için geçerli değildir. Yani vücudumuz implanta karşı iltihabi ya da alerjik bir reaksiyon geliştirmez. Bu sebeple vücudumuz titanyumdan yapılan implantı reddetmez. Ancak diş implantı cerrahisinin %100 başarılı olacağını söylemek mümkün değildir. Cerrahi işlem ardından meydana gelen bir enfeksiyon ya da ağız bakımının kötü olması implantın kaybına sebep olabilir.
İmplantın ömrü için hiçbir diş hekimi belirli bir süre vermez. Nasıl ki ağızdaki doğal bir dişin kaybedilmemesi için ağız ve diş bakımına özen göstermek gerekiyorsa ve genetik özelliklerin etkeni de mevcutsa, diş implantı da benzer etkenlerden etkilenecektir. Ancak unutulmamalıdır ki diş hekimleri olarak bizlerin hedefi hastalarımızın implantlarını ömür boyu kullanmalarıdır. Eğer ki iyi bir ağız ve diş bakımı sağlanırsa, gerekli dönemlerde ağız içi kontroller uygulanırsa implant uzun yıllar boyunca ağızda kalacaktır. Sigara, dişlerin etrafındaki sert dokulara zarar verir, diş ve dişeti sorunlarına yol açar. Aynı zamanda aşırı sigara içen hastaların yara bölgesinde dikişlerin kapanması zorlaşır. Bu durum iltihaplanmaya yol açabilir.
Diş implantı cerrahisi sonrası hastalarımıza en az 1 hafta sigara içmemesi yönünde tavsiyelerde bulunuyoruz. Kemikle kaynaşma dönemi tamamlandıktan sonra da hasta ne kadar az sigara içerse, implantların ömrü o kadar uzun olur. Sigara içmekten hiç vazgeçemeyen günde en az 1-2 paket sigara içen hastalara implant uygulanması önerilmez. Diş implantı sonrası ağız ve diş bakımı çok önemlidir. Kesinlikle günde en az 2 defa detaylı bir şekilde dişlerinizi fırçalamayı unutmayın. Burada daha dikkat edeceğiniz alanlar implant ile diş eti birleşim yerleridir. İmplant ile diş etinin birleştiği yerin, implant ile komşu dişlerin arasındaki boşlukların itina ile temizlenmesi gerekir.
Bunun için normal diş fırçasına ilave olarak diş ipi ve arayüz fırçası kullanmalısınız. Bunu ilk başta kullanmak hatta alışmak biraz zor olacaktır ama nasıl kullanacağınızı diş hekiminiz size detaylı bir şekilde uygulamalı olarak gösterecektir. Dişlerinizi olduğu kadar dil üzerini de mutlaka temizlemeyiniz. Ağız gargarası kullanmanız da bakterilerin ağızdan uzaklaştırılması konusunda çok yardımcı olacaktır.
Yazıma son vermeden önce impant hakkında diğer önemli bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Diş implantı yapılırken cerrahi bir uygulama gerekir ve bu her diş hekiminin yapabileceği bir işlem olmaz. İmplant uygulanacak bölgenin anatomisinin üç boyutlu iyi bilinmesi ve diş hekiminin hangi cerrahi yöntemi nasıl kullanacağını bilmesi gerekir. Bu işlemi uygulayacak olan hekimlerin kesinlikle gerekli eğitimi almış olmaları gerekmekte ve gerekirse mutlaka bu konuda uzman olan diş hekimlerine hastalarını yönlendirmesi gerekmektedir. Bu eğitim diş hekimliği fakültelerinin Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı’nda 4-5 yılda tamamlanan doktora ve uzmanlık eğitimleri sırasında verilir. Bu hafta anlatacaklarım bu kadar, hepinize sağlıklı ve diş ağrısız bir hafta diliyorum.
SON DAKİKA
