hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Mavi hap mı, kırmızı hap mı? Yolculuğa hazır olun

    27.11.2016 Pazar | 12:44Son Güncelleme:

    Televizyon, medya, eğlence sektörü büyük bir dönüşüm yaşıyor. Okulumuzdan, işimizden eve dönüp televizyon başına geçip sevdiğimiz dizinin başlamasını bekleme dönemi pek çoğumuz için geride kaldı. Özellikle genç nesil artık her an, her yerde, istedikleri zaman, istedikleri içeriği tüketebiliyorlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıllarca satın alıp biriktirdiğim yüzlerce DVD çöp olmuş durumda. Çünkü artık istediğim filmi, hem daha kaliteli hem de daha ucuza istediğim zaman izleyebiliyorum. Bunun için çok ekstra donanımlara da ihtiyacım yok. Bir internet bağlantısı yeterli.

    Youtube, Vimeo gibi kullanıcının içerik yarattığı platformlar, Netflix, Hulu, Türkiye'de BluTV gibi medya platformları, Apple TV, Google Chromecast gibi teknolojiler sayesinde artık sınırsız içeriğe istediğim an hem de makul fiyatlara sahip olma özgürlüğüne sahibim.

    Aynı durum müzik için de geçerli. Koleksiyoner olma derdiniz yoksa artık ne CD'ye, ne plağa ihtiyacınız var. Spotify, Apple Music, Tidal, Deezer gibi platformlar sayesinde milyonlarca şarkı parmağınızın ucunda.

    Hatta yeniliklere daha hızlı adapte olan yeni jenerasyona Instagram, Snapcat gibi platformların kısacık videoları bile yeterli içerik sağlayabiliyor.
    Peki bizi daha neler bekliyor?

    4K'nın ötesi

    Tüplü televizyonları geride bırakalı çok da uzun zaman olmadı ama plazma, LCD, LED derken, bugüne kadar yapılan en kaliteli TV seti sayılan OLED ekranlar girdi hayatımıza.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Daha HD'ye yeni yeni alışırken, bu sefer üç boyutlu televizyon setleriyle karşılaştık. Her ne kadar bence sektörün en önemli hayal kırıklıklarından biri olsa da pek çok 3D TV seti satıldı. Satılmaya da devam ediyor. Üreticiler ise gözlük gerektirmeyecek üç boyut üzerine çalışmaya devam ediyorlar.
    HD tam standart olmaya başlıyordu ki 4K televizyonlar çıktı bir anda karşımıza. 4K, HD görüntünün 4 katı daha yüksek çözünürlük demek. Daha 4K yayın yapan televizyon kanalı, satın alacak içerik yokken, evlerimize 4K televizyonlar girmeye başladı.

    Hatta 4K gerçek anlamda hayatımıza girdi bile diyemeyiz ama ilk 8K televizyonlar üretilmeye başlandı. 8K, 4K'nın iki katı yüksek çözünürlük sunuyor.

    Japonya 2020'de düzenleyeceği Tokyo Olimpiyatları'nda NHK kanalından 8K yayın yapmayı planlıyor. Bir sonraki adım 16K olacak. Peki bunun bir sonu yok mu?

    Aslında zamanla iş televizyon setlerinden çıkabilir. Bugün bile pek çoğumuz akıllı telefonumuzdan, laptopumuzdan, tabletimizden dizileri, filmleri takip ediyoruz. Belki büyük ekran televizyonlardan vaz geçmek kolay kolay yaşanacak bir dönüşüm değil, ne de olsa artık televizyonlar da akıllı hale geldi. Ama seçeneklerin artacağı kesin.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sanal gerçeklik (VR)

    Sanal Gerçeklik her geçen gün daha da büyüyen bir sektör. Üstelik sadece oyun oynamak, gezinti yapmak için değil. Sinemasal anlatım için de büyük potansiyeli olan bir teknoloji.

    VR teknolojisi deneysel işlere oldukça açık. Hikâye anlatış biçimini belki de kökten değiştirecek yenilikler yapmak mümkün. Sanal gerçeklik izleyiciyi sadece konuya değil, mekâna da dahil olmaya davet ediyor. Filmleri içindeymiş gibi yaşayabilir, maçları statta, konserleri en ön koltuktaymış gibi takip edebilirsiniz.

    Facebook, Google, Samsung, Netflix gibi firmalar sanal gerçeklik içeriklerine yatırım yapıyorlar. Sanal gerçeklikle çekilmiş filmlere özel festivaller düzenleniyor. IMAX sinemaları dünyanın dört bir yanında sanal gerçeklik deneyimlerinin yaşanacağı sinema kompleksleri kurmaya hazırlanıyor.

    Artırılmış gerçeklik - AR

    Sanal Gerçekliğin bir adım ötesi ise bence "Artırılmış Gerçeklik". Sanal Gerçeklikte yaşanan çevrenizden soyutlanma problemini ortadan kaldırıyor ve istediğiniz içeriği istediğiniz yüzeye yansıtıyor. Siz bulunduğunuz mekândan ve çevrenizdeki insanlardan soyutlanmak zorunda kalmıyorsunuz ve o da ne? Hayal ettiğiniz her şey karşınızda.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Microsoft Hololens'le, Google büyük yatırım yaptığı biraz gizemli Magic Leap projesiyle bu etkileyici teknolojiyi mükemmel hale getirmek için çalışıyor. Henüz son kullanıcıya sunulacak düzeye gelmiş olmasa da özellikle Hololens'in yayınlanan videoları heyecan veriyor.

    Microsoft aşağıdaki videoyu geçtiğimiz sezon yayınlamış, Hololens ile maç izlemenin nasıl bir deneyim olabileceğini bize göstermişti. Maçı dilediğiniz yüzeyde izleme olanağınız bir yana, şu dönem alışık olduğumuz ikinci, üçüncü ekran kullanımına da gerek kalmıyor. Tek bir gözlük aracılığıyla maçtan tüm detaylar, istatiksel bilgiler, sosyal medya paylaşımları, tekrar görüntüler vs. hepsi gözümüzün önünde.

    Artırılmış gerçeklik kısa dönemde özellikle televizyon izleme alışkanlıklarımızı kökten değiştirebilir. İnsanların televizyon izlemek için bir gözlük takma alışkanlığı edinmesi belki zaman alabilir ama donanım ne kadar hafif ve basit olursa o kadar yaygınlaşacaktır. Kısa sürede artık bir TV seti almanıza bile gerek kalmayabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hologram TV

    Bilim Kurgu filmlerde görmeye alışık olduğumuz bir teknoloji hologram görüntüler. Hologramlar bugünlerde ince bir yüzeye, perdeye ya da cama yansıtılarak yapılabiliyor. Ya da Hololens gibi gözlük acılığıyla evet mümkün.

    Ancak gerçek anlamda üç boyutlu hologram teknolojisi henüz tam olarak olamıyor. Daha uzun yıllar da olamayacak gibi gözüküyor.

    Daha ötesi… Mavi hap mı, kırmızı mı?

    Mavi hap mı, kırmızı hap mı Yolculuğa hazır olun

    Netflix CEO'su Reed Hastings Ekim ayında Wall Street Journal'ın dijital zirvesinde yaptığı bir konuşmada sektörün geleceğini konuşurken ilginç bir öngörü yapıyor. Önümüzdeki 20-30 belki 50 yıl içinde eğlence sektörü farmakolojik olabilir diyor.

    Farmakolojik eğlence ne demek? Burada bahsettiği "Matrixvari" bir deneyim. Kırmızı hapı alıyorsunuz ve bir halüsinasyonun içindesiniz. Mesela istediğiniz filmi içindeymişsiniz gibi yaşıyorsunuz. Buna yüzde yüz bir sanal gerçeklik deneyimi denebilir. Mavi hapı aldığınızda gerçek hayata dönüyorsunuz.

    Böyle bir teknoloji sağlıklı olur mu, yan etkileri yaşanır mı? Daha ötesi gerçekle sanal dünyalar birbirine karışır mı? Kafa bulandırıcı gözüküyor ama teknolojinin sınırı yok.