hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Nedir bu eSpor çılgınlığı?

    24.01.2017 Salı | 10:41Son Güncelleme:

    Video oyunlara yabancı biri değilim. Benim neslim Atari gibi ilk dönem oyun konsolları, ardından gelen Commodore 64, Spectrum, Amiga gibi bilgisayarlarla büyüdü. Ailelerimize “program yazacağım” diye bilgisayar aldırıp, sabah akşam kasetten oyun yüklediğimiz dönemlerdi. Ardından siyah-beyaz PC’ler, Gameboy’lar, daha hızlı bilgisayarlar derken günümüz oyun konsollarına kadar geldik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Nedir bu eSpor çılgınlığı

    Hala zaman zaman oyun oynarım, bağımlısı olmadıkça da insanın oyunlara zaman ayırması gerektiğini düşünürüm. Hatta günümüzde “Sanal Gerçeklik” ve “Artırılmış Gerçeklik”in video oyunlara katabileceklerini düşündükçe oldukça heyecan duyuyorum.

    Ama son dönemde karşımıza çıkan ve anlam vermekte zorlandığım bir akım var. Türkiye dahil dünyanın dört bir yanında binlerce genci bir spor salonuna dolduran, milyonlarcasını sosyal medyada buluşturan eSpor çılgınlığı.

    Newzoo’nun raporuna göre geçtiğimiz yıl 194 milyon dolarlık bir ekonomi yaratan eSporun 2017’de 465 milyon dolarlık bir değer yaratması bekleniyor. Önümüzdeki birkaç yılda bu rakamın 1 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor. Yine rapora göre 2016’da eSporun 89 milyon düzenli takipçisi vardı. Bu rakamın 2017’de 145 milyona ulaşması bekleniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İnsan tabii ki oyun oynamayı sever, ama başkasının oynadığı oyunu neden izler? Gerçekten neler oluyor?

    Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da Vodafone Arena’da “Multiplayer Chapter4” etkinliği düzenlendi. Burada Multiplayer Türkiye CS:GO Finali'nde Dark Passage ile Space Soldiers takımları karşı karşıya geldi. Ben de Multiplayer Platformunun kurucularından Merthan Yalçın’ın davetiyle katıldığım bu organizasyonda bir eSpor uzmanı, Zeynep Gençağa ile bir araya geldim, aklıma takılanları sordum.


    Nedir bu eSpor çılgınlığı?

    Cinsiyet ayrımcılığından hoşlanmam ama açıkçası eSpor uzmanı deyince karşımda bir erkek beklerdim. Sen nasıl dahil olduğun bu dünyaya? Oyun oynamayı sever misin?

    Bu aslında sadece eSpor konusunda değil, spor yönetimi kariyerimde de karşılaştığım bir soru. Özellikle spor sektörüne emek veren kadın profesyonellerin bunu duymaktan çok hoşlanmadığını söyleyebilirim. Bence insanların hayatta, cinsiyetlerinden bağımsız olarak bazı tutkuları oluyor. Benim için bunlar müzik, futbol ve oyunlardı. Kariyerimin ilk dönemlerinde Galatasaray’da çalışmaya başladığımda, profesyonel spor yönetimine deyim yerindeyse aşık oldum.

    2009’dan beri Türkiye’de futbol sektöründe çeşitli görevlerde bulundum. En son Bursaspor ve Göztepe kulüplerinde başkan danışmanlığı yaptım. Bu alanda kendimi geliştirmek için geçtiğimiz sene FIFA’nın organize ettiği spor tarihi, yönetimi ve hukuku yüksek lisansını tamamladım. Tezimi de eSpor ve geleneksel sporlar arasındaki olası sinerji üzerine yazdım. Çünkü oyun da benim tutkuyla bağlı olduğum bir alan ve her geçen gün daha da gelişerek profesyonel bir spor görünümü almış olması beni çok mutlu ediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Nedir bu eSpor çılgınlığı

    Şimdi eSpor diyoruz. Adı üstünde bir spor ama burada masa başında oturan gençler var? Bu nasıl bir spor?

    Spor terimi, yüzyıllar boyunca toplumun dinamikleri ve normları ile birlikte evrilmiş bir kavram. İnsanların birbirini veya hayvanları öldürmelerinin bile spor sayıldığı zamanlardan, dövüş sporlarının bile vahşet yüzünden tartışıldığı zamanlara geldik.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Konu eSpor olunca, en çok eleştirilen nokta bu aktivitenin fiziksel olup olmaması. Bence özellikle bu açıdan bakınca, çok siyah/beyaz düşünmemek lazım. Güreş, halter gibi bazı sporlar aşırı fiziksel öğeler barındırırken, satranç gibi branşlar daha çok zihin sporu olarak anılıyor. Evet eSpor görünürde çok fiziksel öğe barındırmayan bir branş ama tamamen zihine dayalı olduğunu da iddia etmemek gerek. eSpor ciddi şekilde strateji ve planlama gerektiren bir branş olmasının yanında tamamen bir zihin sporu değil. Yüksek düzeyde refleks, klavye/fare hakimiyeti, zamanlama, isabet ve el göz koordinasyonu gerektiriyor.

    Nedir bu eSpor çılgınlığı

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Biz öğrencilik dönemimizde arkadaşlarla bir araya gelir Fifa turnuvası düzenlerdik. Ama ben kendim oynamadığım zaman, başkasının maçını izlemekten sıkılırdım. Şimdiyse durum tam tersi. Binlerce genç bir araya gelip hiç tanımadıkları insanların oyununu izliyor. Başkasının oynadığı oyunu neden izliyorlar?

    Bence burada kritik olan bir kaç faktör var. Bunlardan biri taraftarlık olgusu. eSpor dünyasında yer edinmiş, normal sporlar gibi taraftara sahip takımlar ve bireysel oyuncular var. Bu taraftarlar veya takipçiler, belli oyunların veya takımların maçlarını izleyerek onların heyecanını paylaşıyor. Hatta bazen oyunların dinamiklerini daha iyi öğrenmek ve oynayabilmek için de maçları izliyorlar.

    Başka bir faktör de, eSpor yayının her geçen gün daha da normal spor yayınlarına benzemesi. Eğer daha önce izlemediyseniz, profesyonel bir ligin herhangi bir maçına bir göz atmanızı tavsiye ederim. Maç öncesi/sonrası değerlendirme yapan yorumcular var. Maç boyunca dijital sahada olan biteni inanılmaz bir enerji ile izleyicilere aktaran eSpor spikerleri var.

    Profesyonel eSpor’da yayınlar internet üzerinden ve ücretsiz. Bilgisayar ve internet sahibi olan herkes rahatlıkla tüm istedikleri maçları takip edebiliyor. Bunları bir araya getirdiğinizde, başkalarının oyunlarını izlemenin sıkıcı olmak bir yana seyir keyfi çok yüksek, seyretmesi kolay ve eğlenceli bir aktivite haline geldiğini görüyorsunuz.

    Bu işin piri Kore. Türkiye bu noktada nerede duruyor? Türk oyuncuların başarı oranı nasıl?

    Türkiye oyun ve eSpor pazarında hızla gelişmekte olan ve çok ciddi umut vaat eden bir pazar. Türkiye CS:GO milli takımı, 2016’da Dünya Şampiyonu oldu. Bugün bu etkinlikte “Multiplayer CS:GO” finalinde karşılaşan Dark Passage ve Space Soldiers takımları, Avrupa’da bir çok turnuvada ülkemizi temsil edip bir çok başarıya imza attılar. Super Massive takımı geçtiğimiz sene yine bölgesel bir turnuva olan IWCI’yi kazanarak yurtdışında isimlerini duyurdu.

    Beşiktaş eSporu ilk farkeden ve takım kuran ilk takım. Bu sene Fenerbahçe ve Galatasaray da giriyor. Sence onlar eSporu nasıl görüyor? Bu işte ciddiler mi? Yoksa bir bakalım ne olur mu diyorlar?

    Beşiktaş’ın eSpor’a açılan ilk kulüp olması, bir Türk vatandaşı olarak çok gurur duyduğum bir konu. Multiplayer ailesinin de Chapter festivali geleneğini Vodafone Arena’ya taşımak istemesinin altında yatan en büyük sebeplerden biri bu. Dünya’da örneği yokken, futbol dışında bir oyun ile bu sektöre girecek vizyona sahip olmanın, gerçekten herkesin saygı duyması gerektiği bir atılım olduğunu düşünüyorum.

    Bu sene Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de sektöre giriş yapmalarını ayrı bir sevinçle karşılıyorum. Futbol kulüplerinin bu alana açılması, kısa vadede bile her iki tarafa çok ciddi kazanımlar sağlayacaktır. Ben üç kulübümüzün de bu işi ciddiye aldığını düşünüyorum.

    Günün sonunda Türkiye’de ve yurt dışında çok ciddi ve fanatik taraftar kitlelerine sahip kulüplerden bahsediyoruz. eSpor da rekabetin çok üst düzey olduğu ve her geçen gün büyüyen bir kitleye sahip olan bir alan. Burada bence kritik olan kulüplerimizin bu yatırımın geri dönüşlerini almak için acele etmemesi, bu girişimi değerlendirirken müsabaka başarısına endeksli olmamaları ve bu yeni girdikleri alanı tanımak için kendilerine zaman vermeleri.

    eSpor Türkiye’deki genç kitleyle iletişime geçmek için ve yurtdışında, özellikle Asya’da, kulüplerin kendilerini tanıtmaları için çok önemli bir aktivite. Doğru stratejiler ve yaklaşımla, bu pazarlara açılıp kendilerine yeni taraftar ve takipçiler kazanmaya odaklanmalılar.

    Nedir bu eSpor çılgınlığı

    Türkiye’de sponsorlar bu işe para yatırıyor mu?

    Son döneme kadar hem Dünya’da hem Türkiye’de eSpor’un ana sponsorları bilişim pazarının endemik markaları oldu. Ancak globalde de bu trend değişiyor. Dünya Kupası ve Olimpiyatlar’ın sponsorlarının dahi bir kısmının eSpor’a yönlendiğini görüyoruz. Bunun haricinde otomotiv, hızlı tüketim ve bankacılık sektörlerinin bile ilgi gösterdiği bir alan haline geldi eSpor.

    Türkiye’de de endemik markaların ciddi eSpor yatırımları var. Bunun yanı sıra son dönemde başka sektörlerin de bu pazara yatırım yapma eğilimi var. Bence ilerleyen dönemde bu yatırımların arttığını göreceğiz.

    Espor milyonlarca dolar değerinde bir sektör haline gelmiş durumda. Federasyonu olacak mı? Organizasyon nasıl oluyor?

    Uluslararası eSpor Federasyonu (IeSF) 2008’de Güney Kore’de kuruldu ve şu an 47 üye ülkeye sahip. Türkiye olarak biz bu oluşumun içinde temsil edilmiyoruz. Üye olan yerel federasyonların 21 tanesi, kendi ülkelerindeki spor bakanlıkları veya olimpik komiteler tarafından tanınıyor. Bu tanınma, eSpor’un bu ülkelerde normal spor regülasyonlarına tabi olması ve aynı şekilde bu avantajlardan yararlanmalarını sağlıyor.

    Fakat eSpor’da diğer sporlarda görmediğimiz bir durum var. eSpor, dijital oyunlar üzerinden icra edilen bir müsabaka. Bu oyunları geliştiren ve yayınlayan şirketler, oyunların kullanım, yayın, pazarlama gibi konularda son söze sahipler. Mesela futbolun ya da basketbolun bir sahibi yok, ancak oyun ticari bir sektör olduğu için burada normal spordan farklılıklar doğuyor. Özellikle bu farklılıkları yönetmek ve bütün eSpor ekosisteminin gelişmesine yardımcı olmak adına yerel federasyonların kurulup, bu farklı oyunlar arasında da sinerji kurulması bence çok önemli bir konu. Hali hazırda oyun firmaları, kendi geliştirdikleri oyunlar üzerinden icra edilen eSpor müsabakaları için federasyon, etkinlik organizatörü ve regülatör olarak faaliyet gösteriyorlar.

    Türkiye’de ise eSpor, Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu’nun bünyesinde Dijital Oyunlar adı altında temsil ediliyor. Aynı federasyon ülkemizde kriket, rafting ve squash gibi sporları da temsil ediyor. Aslında ülkemizde eSpor’un daha sağlıklı gelişmesi için bu branşın ayrılarak, kendine ait bir Federasyon yapısının oluşturulması önemli bir adım olabilir.

    Peki ben genç bir oyun severim ve eSpor dünyasına dalmak, hatta profesyonel bir oyuncu olmak istiyorum. Nereden başlamam lazım?

    eSpor topluluk bazlı bir olgu. Dijital çağda herkes eSpor’a olan ilgisini internet üzerindeki forumlar ve oluşumlar üzerinden paylaşıyorlar. Oyunlar içerisinde de sizi diğer oyuncular ile karşılaştıran ve nerede durduğunuzu gösteren bir takım sıralama mekanizmaları var. Başarılıysanız ve kendinize güveniyorsanız, bünyesinde bir çok yayıncı ve oyuncu barındıran Multiplayer ailesi de bu konuda daha çok bilgi sahibi olabileceğiniz bir platform.

    Peki eSporun geleceğini nasıl görüyorsun?

    Günümüzde teknoloji insan hayatında çok ciddi bir öneme sahip. Bilinen tarih boyunca gördüğümüz, insanların birbirleri ile rekabet etme içgüdüsünü de bu teknolojik platforma taşımış olmaları, sosyolojik anlamda da öngörülmeyecek bir durum değil açıkçası. Bu noktadan sonra da hem izleyicilerin artması hem birçok sektörün bu alana gösterdiği ilgi hem de bu gelişmeler ışığında eSpor ekosisteminin büyümesi ile daha çok ana akım mecrada kendine yer bularak büyük bir hızla normalleşeceğini düşünüyorum.

    Çok teşekkür ederim bu güzel sohbet için.