hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Çin'in ekonomik duruşunda yeni açılımlar

    30.08.2021 Pazartesi | 09:34Son Güncelleme:

    2030 yılında, Amerika’yı geride bırakarak, dünyanın en büyük ekonomisi olacağı düşünülen Çin’de son dönemde gözlenen kimi uygulama ve düzenlemeler, yeni değerlendirmelerin kapısını açıyor. Geçen Ekim ayında, Çin’de sağlanan ekonomik atılımın simge isimlerinden Alibaba ve kurucusu Jack Ma için başlatılan “ haddini bildirici” yaptırımlardan; dev bir sektör olan özel ders ve yetiştirme ( deyim yerindeyse; dershanecilik! ) sektörüne yönelik olarak açıklanan ani yasaklamalara kadar bir dizi ZORLAYICI ve KISITLAYICI düzenleme, ekonomi anlayış ve uygulamalarında “rota değişikliği” sinyallerini ele alma ihtiyacını gündeme getiriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Elli milyar dolara yaklaşan malvarlığı ile “ küresel girişimci ve marka yaratıcısı olma” kulvarında Çin’in kupon ismi Jack Ma’nın grup şirketi için başlattığı dev hacimli(37 milyar dolar) halka arz işleminin durdurulması; tekelci rekabet iddiası ile hakkında işlem başlatılması ve hatta “kamuoyu önünden kaybolması” sürpriz ve şaşkınlıkla karşılanmıştı. Kimilerine göre, Jack Ma’nın; devletin aşırı düzenleme ve müdahale yetkisine ve “yeniliği engelleyici duruşu” na dair açıklamaları tetikleyici rol oynamış ve kendisine “haddi bildirilmesi” yoluna gidilmişti. Üstelik, Amerika ve Avrupa’ da, sürecin karmaşık hukuki ve teknik yapısı bakımından seneler alacak anti-kartel soruşturmasının, sadece dört ayda; jet hızı ile tamamlanarak yaptırımların başlatılmış olması ayrıca bir “kuvvetlendirici mesaj” olarak not edilmelidir.

    Son haftalarda ortaya çıkan gelişmeler, adeta “ilk önce yıldız oyuncuya yönelik olarak başlatılmış bir dizi yeni duruş ve yaptırımlar süreci” nin varlığına işaret ediyor:

    Tamamı “dijital tabanlı-teknoloji firmaları” klasmanında yer alan ve milyarca dolarlık iş hacmine ve global tanınırlığa sahip beş şirketin( DiDi, Pinduodo, ByteDance, Tencent, Meituan ) karşılaştığı soruşturmalar ve hatta “ kazanç hırsları yüzünden yaptıklarından kamuoyu önünde özür diletme/ sosyal projelere yüklü bağışta bulundurma” uygulamalarının tesadüfen ortaya çıktığı düşünülemez!

    Üstelik, yurtdışı finans merkezlerinde fon ve sermaye arayışındaki sözkonusu şirketlerin bu girişimlerine açıkça ket vurulmasından; yabancı yatırımcıların bilhassa pay sahibi oldukları özel eğitim sektöründeki ani yasaklara kuvvetli tepkilerine kulak tıkanmasına kadar sergilenen kayıtsız resmi duruşlar; “neler oluyor?!” sorusunu öne çıkartıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Son dönemdeki rekabetçi ekonomi politikalarını; YENİLİKÇİ ve DÜNYA MARKASI ÇIKARAN TEKNOLOJİ PLATFORMU üzerine inşa etmiş olan Çin’in; bu formülü sağlayan öncü ve yıldızlaşmış firmalara karşı yeni tutumu nasıl açıklanmalı; yerli ve yabancı fon ve sermaye sahiplerini ürkütme/yabancılaştırma riski gözden mi kaçırılıyor; hatta, “ anti-kapitalist duruş ile söylemlerin getirecekleri neler olabilir “ benzeri sorgulamaların gündem oluşturacağı anlaşılıyor.

    Mesele; “Çin yönetiminin, kendi eliyle önünü açtığı; Silikon Vadisinin kendi versiyonu ve teknoloji firmaları ile ne sorunu var? “ sorusunun dar kalıplarına sığdırılamayacak kadar geniş boyutludur. Bu ana tespitte mutabakat sağladıktan sonra, güncel ve genel değerlendirmelere geçebiliriz:

    Liderlik koltuğuna oturduğu ilk andan başlayarak “parti merkezli” bir yaklaşımla hareket eden Başkan Şi döneminde, “ yolsuzlukla mücadele temel argümanı” kullanılarak; herşeyin üzerindeki güç merkezinin Çin Komünist Partisi olduğu anlayış ve uygulamalarından taviz verilmemiştir. Bahse konu son gelişmeler, bu konuda mevcut “katı liderlik formu” nun yeniden bildirim ve yaptırımından ibarettir. Bundan dört yıl önce, 19. ÇKP Kongresinde Şi’nin sözlerini hatırlamanın zamanıdır; “ ..1981 yılından başlayarak uygulanan strateji, hızlı büyüme odaklı ve ona yol veren mahiyette idi, 2017 den başlayarak, ekonomik eşitsizliklerin azaltılması ve yaşam kalitesinin arttırılması meselesine odaklanacağız…”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Söylemin, nasıl formüle edildiği önemli değil, temel mesaj; hiçbir girişimci/marka/fon ve benzerinin; parti politika/irade/gücünün üzerinde olmadığı ve MUTLAK HAKİMİYET yaklaşımının her türlü global kabul görmüş; yerleşik ekonomik anlayış ve beklentilerinin “öncelik sahibi kabul edilmediği” yeni zihniyetin her fırsatta kendisini göstermesinden ibarettir.

    Amerika Birleşik Devletlerindeki dolar milyarderi sayısını neredeyse ikiye katlayan Çin’de, altıyüz milyon kişi, ayda ortalama 150 dolarla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Sözkonusu tablonun, yıllardır süren kendi merkezi yönetimi altında ortaya çıktığı malum ÇKP’nin; “ durumdan vazife çıkarma” klasik örneğini, Başkan Şi döneminde eko-politik uygulamalarına katık edeceğini öngörmek, herhalde kehanet olmayacaktır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Askeri Zaferler, Ekonomik Zaferlerle Taçlandırılmadıkça, Sürdürülemez”. M. Kemal Atatürk.
    30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.