Canlı Yayın
Prof. Dr. Murat Ferman
Sosyo-ekonomik dinamiklerin, 1 Ocak itibarıyla fabrika ayarlarına dönmediğini elbette biliyor, ancak, her yeni yıl için geçerli ve tüm zamanlarda yolumuzu çizecek; işimizi kolaylaştıracak bir kısım değer ve kavramların yeniden hatırlanması için önemli fırsat olduğuna inanıyoruz:
Her türlü iş ve girişimi, şu veya bu şekilde; yapmış olmak için değil ve fakat, VERİMLİLİK / ETKİLİLİK / ETKİNLİK Üçlemesi temelinde gerçekleştirme iddia ile çabası esas alınmalıdır.
İnisiyatif sahibi olma ve hazırlıklı-donanımlı duruşu temsil eden PRO-AKTİF Yaklaşım, hemen daima, REAKTİF Yaklaşım kolaycılığına tercih edilmelidir. Problemlerin verimli/etkin ve etkili çözümünde en büyük engel; “daima diğerlerini suçlamak ve kurban edilme zihniyetine teslim olmak” ta ve ev ödevini yapma işindeki ihmal ile yetersizlikte aranmalıdır.
Fayda/Maliyet Analizi gibi kullanışlı tekniklerde somut ifadesini bulan OPTİMİZASYON (daima En İyinin Aranması ve Geçerli Kılınması) Yaklaşımı, her durum ve koşulda ana rehber olarak kabul edilmelidir.
TOPLAM KALİTE Yaklaşımı’nın, bütüncül ve tamamlayıcı yaklaşımları ile senelerdir sağlamaya devam ettiği değer ile kazanımlara yakın durulurken, Araç/Amaç ayırımı konusunda hassasiyet gösterilmeli; “sihirli ve anahtar teslim çözümler” peşine düşülmemelidir.
“Günü kurtarmaya çalışırken, geleceğin berbat edilmemesi” bakımından SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Kavramı ön plana çıkartılmalı ve sadece söz’ de değil; icraat’ ta da her daim geçerli kılınması esas alınmalıdır. Keza, Sürdürülebilirlik ile Süreklilik arasındaki farklılıklar bakımından her kademedeki farkındalığın arttırılmasına ciddi gayret sarf edilmelidir.
“Birliktelikten Doğan Güç” olarak ifade edilebilecek SİNERJİ kavramına gereken önem ile önceliğin tanınması ve PAYDAŞ yaklaşımı doğrultusunda kucaklayıcı anlayış ile uygulamaların benimsenmesine ağırlık verilmelidir.
KATMA DEĞER kavramının işaret ve temsil ettiği değer ile stratejileri ıskalayarak yola devam edilemiyeceği gerçeği kabul edilmeli; bu yaklaşımın sunduğu imkan ve kabiliyetlere her zaman yakın durulmalıdır.
Hal ve gidişte esas alınacak pusula olarak REKABETÇİ AVANTAJ Yaklaşımı benimsenmeli; işin dinamik boyutlarına karşı duyarlı olunmalıdır. Rekabetçi Avantaj’ a ulaşma ve koruyup, geliştirme yolculuğu söz konusu edildiğinde; FARKLILAŞTIRMA Platformunun ve onun üzerinde YENİLİKÇİLİK / YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME süreçlerinin ön plana çıkacağı açıktır. Bu bağlamda, “yeni ürün geliştirme” uğraşı, adeta, rutin-yeni olmayan bir iş haline getirilmelidir.
İstek ile İhtiyaçları karşılanacak, kendilerine DEĞER ve FAYDA sunulacak paydaşlara daima öncelik tanıyan; onların haklarını teslim eden KULLANICI DOSTU Perspektifler hakim kılınmalı ve gereği özenle yerine getirilmelidir.
İşletme-Yönetim Bilimi kökenli yukarıdaki kavram ve değerlerin benimsenip uygulanması yolundaki en büyük bozucu/dejenere edici engel; “Enflasyon” dur. Yüksek oranlı enflasyon makul seviyeye çekilmeden, bu olumsuz etkinin bertaraf edilme ihtimalinin bulunmadığını gerçeğini herhalde hatırlatmak durumundayız!
Değerli Okurlarımıza, değişen yılda; değişmeyen/köklü değerler ile bezenmiş, “Katma Değeri Yüksek ve Yüksek Katma Değerli”, esenliklerle dolu bir 2023 senesi diliyoruz.
Sosyo-ekonomik dinamiklerin, 1 Ocak itibarıyla fabrika ayarlarına dönmediğini elbette biliyor, ancak, her yeni yıl için geçerli ve tüm zamanlarda yolumuzu çizecek; işimizi kolaylaştıracak bir kısım değer ve kavramların yeniden hatırlanması için önemli fırsat olduğuna inanıyoruz:
Her türlü iş ve girişimi, şu veya bu şekilde; yapmış olmak için değil ve fakat, VERİMLİLİK / ETKİLİLİK / ETKİNLİK Üçlemesi temelinde gerçekleştirme iddia ile çabası esas alınmalıdır.
İnisiyatif sahibi olma ve hazırlıklı-donanımlı duruşu temsil eden PRO-AKTİF Yaklaşım, hemen daima, REAKTİF Yaklaşım kolaycılığına tercih edilmelidir. Problemlerin verimli/etkin ve etkili çözümünde en büyük engel; “daima diğerlerini suçlamak ve kurban edilme zihniyetine teslim olmak” ta ve ev ödevini yapma işindeki ihmal ile yetersizlikte aranmalıdır.
Fayda/Maliyet Analizi gibi kullanışlı tekniklerde somut ifadesini bulan OPTİMİZASYON (daima En İyinin Aranması ve Geçerli Kılınması) Yaklaşımı, her durum ve koşulda ana rehber olarak kabul edilmelidir.
TOPLAM KALİTE Yaklaşımı’nın, bütüncül ve tamamlayıcı yaklaşımları ile senelerdir sağlamaya devam ettiği değer ile kazanımlara yakın durulurken, Araç/Amaç ayırımı konusunda hassasiyet gösterilmeli; “sihirli ve anahtar teslim çözümler” peşine düşülmemelidir.
“Günü kurtarmaya çalışırken, geleceğin berbat edilmemesi” bakımından SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Kavramı ön plana çıkartılmalı ve sadece söz’ de değil; icraat’ ta da her daim geçerli kılınması esas alınmalıdır. Keza, Sürdürülebilirlik ile Süreklilik arasındaki farklılıklar bakımından her kademedeki farkındalığın arttırılmasına ciddi gayret sarf edilmelidir.
“Birliktelikten Doğan Güç” olarak ifade edilebilecek SİNERJİ kavramına gereken önem ile önceliğin tanınması ve PAYDAŞ yaklaşımı doğrultusunda kucaklayıcı anlayış ile uygulamaların benimsenmesine ağırlık verilmelidir.
KATMA DEĞER kavramının işaret ve temsil ettiği değer ile stratejileri ıskalayarak yola devam edilemiyeceği gerçeği kabul edilmeli; bu yaklaşımın sunduğu imkan ve kabiliyetlere her zaman yakın durulmalıdır.
Hal ve gidişte esas alınacak pusula olarak REKABETÇİ AVANTAJ Yaklaşımı benimsenmeli; işin dinamik boyutlarına karşı duyarlı olunmalıdır. Rekabetçi Avantaj’ a ulaşma ve koruyup, geliştirme yolculuğu söz konusu edildiğinde; FARKLILAŞTIRMA Platformunun ve onun üzerinde YENİLİKÇİLİK / YENİ ÜRÜN GELİŞTİRME süreçlerinin ön plana çıkacağı açıktır. Bu bağlamda, “yeni ürün geliştirme” uğraşı, adeta, rutin-yeni olmayan bir iş haline getirilmelidir.
İstek ile İhtiyaçları karşılanacak, kendilerine DEĞER ve FAYDA sunulacak paydaşlara daima öncelik tanıyan; onların haklarını teslim eden KULLANICI DOSTU Perspektifler hakim kılınmalı ve gereği özenle yerine getirilmelidir.
İşletme-Yönetim Bilimi kökenli yukarıdaki kavram ve değerlerin benimsenip uygulanması yolundaki en büyük bozucu/dejenere edici engel; “Enflasyon” dur. Yüksek oranlı enflasyon makul seviyeye çekilmeden, bu olumsuz etkinin bertaraf edilme ihtimalinin bulunmadığını gerçeğini herhalde hatırlatmak durumundayız!
Değerli Okurlarımıza, değişen yılda; değişmeyen/köklü değerler ile bezenmiş, “Katma Değeri Yüksek ve Yüksek Katma Değerli”, esenliklerle dolu bir 2023 senesi diliyoruz.
SON DAKİKA
