hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Ekonomide Ayrışma'nın gizlenemeyen görünümü

    01.08.2021 Pazar | 09:49Son Güncelleme:

    Pandemi konjonktörünün bunaltıcı etkisi altında ikinci yılını tamamlamak üzere olan dünya ekonomisi için büyüme tahminleri ve gerçekleşen-ortaya çıkan rakamlar gündemin önemli başlıkları arasında yer alıyor. Krizin başlangıcından bu yana yaşanan ekonomik faaliyetteki çöküş-gerileme ve durağanlık; “Büyüme Özürlü” bir ekonomik tabloyu hakim kılmış ve NORMALLEŞME-TOPARLANMA tartışmalarına yol açmıştı. Kısmen “Baz Etkisi” ile desteklenmiş olsa da, tüm dünyada büyüme rakamlarının, hem öngörü, hem de gerçekleşme bazında OLUMLU’ya döndüğünü; bu yönde geliştiğini görüyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Zengin Alacaklının Jandarması” etiketinden son yıllarda sıyrılmaya çalışan IMF-Uluslararası Para Fonu tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’nun güncel versiyonunda kapsamlı tespit ile tahminler yer alıyor. İçinde bulunduğumuz 2021 yılı için küresel ekonomik büyüme tahmininin; %5.5 düzeyinden %6’ya çıkarıldığı, 2022 senesi için bu öngörünün %4.4 oranı ile adeta dengelendiği görülüyor. Dünya ekonomisinde, 2020 yılında, önceki tahmin rakamı olan 3.5’den daha az düzeyde; %3.3’lük bir daralma/küçülme yaşandığı gerçeğinin de raporda tespit edildiğini belirtmeliyiz.

    Salgın nedeniyle 2020 yılında yaşanan söz konusu daralmanın %10’ları aşmasını ve telafisi çok daha güç zararın engellenmesi konusunda, tüm ekonomilerde, farklı içerik ve kapsamda da olsa, devreye sokulan destekleyici politikaların rehabilite edici işlev ve etkilerine önemle vurgu yapılmaktadır. Bu noktada, Parasal Genişletici-Reflasyonist olma ortak karakteristiğini taşıyan sözkonusu ekonomik tedavi politikalarının, “enflasyonu arttırıcı yan etkileri”ne, önemle işaret etmeliyiz.

    Gelişmiş Ülkeler kategorisinde içinde bulunduğumuz sene için büyüme öngörüsü %4.3’ten %5.1’e yükseltilirken, 2022 yılı öngörüsü olarak %3.6 düzeyi paylaşılmakta olup, Gelişmekte Olan Ülkeler klasmanına bakıldığında; içinde bulunduğumuz sene için %6.3’ten %6.7’ye revize edilen bir rakam deklare edilmektedir. Gelişmekte Olan Ülkeler için 2022 ekonomik büyüme tahmini,%5 düzeyindedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tahmin edileceği üzere, genel ortalamaları yansıtan büyüme öngörüleri, ülke bazında farklılık göstermektedir. Destek-Koruma Programları’nın kapsam ve gidişatı ile aşı destekli toparlanma senaryolarının gelişimine bağlı olarak, genel ve tekil düzeyde farklılaşmaların beklenmesi normal bulunmakla birlikte, EKONOMİK EŞİTSİZLİK sendromunun daha fazla derinleştiğini görmezden gelemeyiz. Nitekim, büyümeyi yeniden yakalama; normalleşme sürecini yönetme konusunda, IMF Başekonomistinin ifadesiyle; “iki ayrı blok” ortaya çıkmakta ve “gelir dağılımında mevcut eşitsizlik” derinleşmektedir. Rapor başlığının; “Ayrışan Toparlanmaları Yönetme” olarak belirlenmiş olması, ayrıca not edilmeye değerdir!

    Kriz dönemlerinin mevcut kırılganlıkları derinleştireceği ve ekonomilerin “yumuşak karınlarını test edeceği” bilinen ve daha önce yaşanmış; bedeline katlanılmış dinamikler arasında yer almaktadır. Pandemi temelli güncel ekonomik krizin bu bakımdan bir istisna teşkil etmesi beklenemez. Temel meselemiz; pro-aktif yaklaşım ve duruşlarla, “zararı kontrol ve yönetme alanındaki yetkinlik ile kabiliyetlerin sağlanması” ifadesi ile tanımlanmalıdır. İşte tam bu noktada, zengin ekonomilerin; görece ve mutlak yoksul olanlara göre sahip oldukları “Oransız Güç”; vicdani ve etik temelli değerlendirmelerin yanısıra, operasyonel tespit ve tahminlere konu olmayı sürdürecektir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İçinde bulunduğumuza benzer kriz dönemleri, belki de; mevcud eşitsizlik ve ayrışma sahnesine çevrilmiş kuvvetli projektör ışığının herkesin “gözüne sokulduğu” bir partisyondur! Hiç kimse gözünü bu, deyim yerindeyse; “ortaya tabak gibi çıkmış” görüntüden alamıyor, fakat, senaryoda değişiklik yapma konusunda, gene “oyunu sahneye koyan reji”, son sözü söyleme imtiyaz ve hakkını koruyor.

    “ Rezerv Para Sahibi” ile “Rejisör” kavramlarının aynı harf ile başlaması, belki de tesadüf değildir!.