hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Enflasyonda büyük sınav

    21.12.2020 Pazartesi | 14:36Son Güncelleme:

    Önümüzdeki seneye ilişkin para ve kur politikalarının Başkan Ağbal tarafından paylaşımının ardından, Merkez Bankası faizlere ilişkin yeni düzenlemelere gitmekte vakit kaybetmedi; reeskont ve avans faizlerinde, politika faizi olan % 15’in üzerine çıkan rakamlar ilan edildi. Bu kararlar, 24 Aralık toplantısı için ağırlık kazanan faiz yükseltme beklentisini kuvvetlendirmenin yanısıra, “ekonomiyi soğutma” yolunda ciddi bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Nitekim, paralel bir gelişme, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu(BDDK) tarafından uygulamaya sokulan; kartlı alışverişte taksit sayısının azaltılması ile yaşandı ve destekleyici bir etki sağlamak bakımından otomobil kredilerindeki vadelere de yeni sınırlamalar getirildi. Bilindiği üzere, taksit ve vade sınırlaması; hızlı kredi genişlemesi ve cari açık artışı yaşanan dönemlerde başvurulan bir araçtır ve esas olarak, enflasyon tırmanışına ket vurucu bir etki oluşturulması amacına hizmet eder.

    Anlaşılıyor ki; ”faiz artacak, taksit azalacak, tüketim kısılacak” formülü uygulamaya konuluyor; vatandaşı borçlandırarak ekonomiyi canlandırma kulvarı daraltılmaya çalışılıyor.

    Atılan bu adımlarla, önceden ifade edilen “ölçülü sıkılaşma politikası” nın uygulamaya alındığı görülüyor. Zaten, Merkez Bankasının güncel Beklenti Anketi sonuçlarına bakıldığında, enflasyon beklentilerindeki bozulmanın, şimdiden tedbir alınmasına işaret ettiği ortada;2021 beklentisi 10,84 iken, takibeden yıl için öngörü 9,24 seviyesinde ve tamamı,hedef rakamların üzerinde seyrediyor. Merkez Bankamızın fiyat istikrarı sağlama yolunda “enflasyon hedeflemesi” esasından vazgeçmeyeceği ve onu temel alacağı teyid edildiğine göre, enflasyon dinamiklerinin çok iyi çalışılması ve gereğinin kararlılıkla yerine getirilmesi zarureti ortada tüm ağırlığı ile duruyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Belirtilen düzenlemeler, olumlu yönde atılmış ve “enflasyondaki azgınlığı terbiye edici etkisi” beklenilen/umulan adımlar olmakla beraber, kalıcı ve sürdürülebilir bir fiyat istikrarı sağlamanın sadece bir önadımı kabul edilmelidir.

    Başkan Ağbal’ın deyimiyle; “ters dolarizasyon” sürecinin gündeme getirilmesi ve hatta bunun tetiklenmesi, enflasyon ile mücadele sürecinde, bir başka asgari şartı ve başlangıç noktasını teşkil ediyor. Kalıcı ve sürdürülebilir enflasyon normalizasyonu için “kur geçişkenliği” etkisinin bertaraf edilmesi gerekli, ama bu yaklaşım tek başına, maalesef yeterli çerçeveyi sağlamaktan uzak bir durumu yansıtıyor. Üstelik, vatandaşın bu tercihinde değişiklik ve Türk Lirası lehine duruşunun gerçekleşmesi bakımından bir süreye ihtiyaç duyulduğu açık ve elimizdeki somut örnek, Durmuş Yılmaz döneminde görülen zaman aralığı ki; vatandaşın Türk Lirası öncelikli tercihi,on beş aylık bir sürede ancak olgunlaşabilmişti.

    Öte yandan, ısrarlı ve yapışkan fiyat artışlarının kaynağını teşkil eden Gıda kulvarında; Hal ve Market yasalarının kabul ve tatbikatını sağlamadan nasıl mesafe alınabileceği meselesi, artık akademik bir merak olmanın ötesine geçmiştir. Sadece bir senede %100 artan yumurta fiyat grafiği; bu cephede yeni duruş ve uygulamalara olan ihtiyacın açık göstergesidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O halde, kararlı ve istikrarlı, UZUN SOLUKLU duruş ve politikalara her zamankinden çok ihtiyaç bulunmaktadır. Enflasyon, bir günde ortaya çıkmadığına göre, hemen bertaraf edilmesi mümkün değildir.

    Bu mücadelede, ancak, gerçekçi yaklaşım ve uygulamalar temelinde oluşturulan; katlanılması gereken sıkıntı ile fedakarlıkların ıskalanmadığı bilinçle sürdürülen bir sınavın üstesinden gelerek geçer not alınabilir. Belki de Başkan Ağbal, sunumunda sarfettiği,”büyük sınav” ibaresiyle bu gerçeğe işaret etmek istemiştir.