hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    OVP; “tahmin” ile “temenni” ortasında..

    11.09.2022 Pazar | 11:47Son Güncelleme:

    Ekonomide ileriye yönelik tüm tahmin ve öngörüler, temel kabul ile varsayımlar’ın ortaya konması ile başlar. Kabul gören bu genel çerçeve üzerine, uygun tahminleme teknikleri-hesaplama metotları dikkatle uygulanarak, ileriye yönelik rakamlar elde edilir. Henüz yaşanmamış gelecek’teki BELİRSİZLİK, bu suretle bir nebze azaltılmaya; “önceden hazırlanma-duruma şimdiden vaziyet etme” ihtimal ile imkanının elde edilmesine çalışılır. İleri derecede uzmanlık ve alanda yetkinlik gerektiren bu süreç; “Teknik” yönü ağır basmak ile birlikte, “Şans” ve “Kader” gibi kontrol-dışı faktörlerin etkisi altındadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Esasen, her tahmin-planlama çalışması; geleceğin bilinmeyen karanlık ve belirsizlik dolu gelişmelerine karşı “cesaretli bir insanlık duruşu” olarak selamlanmalıdır. Bu yönü ile, sadece “teknik donanım ve beceri birikimi” ni değil, aynı zamanda, “beklenti ile temenni” hasletlerini içinde barındıran oldukça kompleks bir bütünlük ortaya çıkmaktadır. Belki bu yüzden, ileriye dönük her plan/projeksiyon; “tahmin” ile “temenni” etkileşiminde şekillenir ve bu yönüyle, Ekonomide Beklenti Yönetimi’nin ana dayanaklarını temsil eder. Henüz açıklanmış olan 2023-2025 Orta Vadeli Programı (OVP) da, bu cümleden sayılmak gerekir.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan O.V.P. (2023-2025), elli sayfalık doküman, Cumhuriyetin 100. Yılı’ nı da kapsayan önümüzdeki üç yıllık döneme ilişkin temel ekonomik öngörüleri kapsıyor. Önemli bir başka özelliği, içinde bulunduğumuz yıl için güncellenmiş rakamların da paylaşılmasıdır. Bu bağlamda, 2022’ yi; %5’lik bir Büyüme ve % 65 düzeyinde Enflasyon ile kapatacağımız öngörülüyor. Ayrıca, yılsonu Bütçe Açığının, önemli bir artış oranı ile 461 milyar TL. düzeyine çıkarıldığı, önümüzdeki sene için bu miktarın % 50 fazlası bir açık tahmin edildiği izleniyor. Bazılarına göre, bu rakamlar; seçim ekonomisi koşullarının olgunlaşmaya başladığına dair bir delil olarak değerlendirilebilecektir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Orta Vadeli Program’da dikkat çeken yeni bir kazanım olarak, Makroekonomik Hedef ve Politikalar kapsamına alınan “Yeşil Dönüşüm” başlığı dikkat çekiyor. Nitekim, toplam yirmibir madde halinde düzenlenen ilgili Politika ve Tedbirler çerçevesinde, “2053 net sıfır emisyon hedefi” doğrultusundaki yeni yapısal dönüşüm perspektifine atıfta bulunularak, sürdürülebilir kalkınma önceliği yeniden vurgulanıyor. Maliyeti ve zahmeti yüksek olduğu oranda, “ortak karar ve adanmışlık” gerektiren Yeşil Dönüşüm kulvarında ne kadar mesafe alınabilecek; birlikte yaşayarak göreceğiz, ancak, 2026 vadeli O.V.P. kapsamına alınmasının, önemli bir kazanım olarak not edilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz.

    Önemle belirtilmesi gereken bir diğer konu, Orta Vadeli Program çalışmalarının, 1960’ lardan başlayarak, bir dönem, DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından hazırlanmış olan Beş Yıllık Kalkınma Planları’ nın kısaltılmış-alternatif versiyonları olarak görülemeyeceği; aynı işlevin yüklenemeyeceği hususudur. Genel-geçer bir ifade ile O.V.P. ler; “kapsamlı ve ancak güncellenmeye muhtaç Bütçe Tahminleri” klasmanına dahil edilmelidir. Kaldı ki; daha önceki benzerlerinde ortaya çıkan “isabet oranları” gözönüne alındığında, piyasaları oluşturan ekonomik aktörler tarafından “tahminde temel alınacak ana yapı” olma özelliğini taşıdıkları iddia edilemez. Son tahlilde, ekonomi yönetiminin öncelik ve beklenti ile temennilerini ortaya koyan; “Sinyal Etkisi” ağır basan bir yaklaşım olarak dikkate alınmalı; o şekilde hesaba katılmalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İş; her alan ve kapsamda tahminleme konusuna geldiğinde hatırlanması gereken bir genel hakikat mevcuttur: “İsabet oranı en düşük ve kurgusu en zayıf bir plan- tahmin dahi, hiçbir plan-öngörü’ nün ortaya konmadığı bir duruma göre, mutlak avantajı; feraset ve cesareti temsil eder ve bu bakımdan en yüksek takdirle karşılanmalıdır.” Bir plan-öngörü bütünü, ancak ve sadece, ortaya “alternatif(ler)i konularak eleştirildiğinde, herkes için olumlu kazanımların kapısı açılmış olunur!.

    Hem zaten, hayatın kendisi de, belirsizliklerle dolu bir istikbal karşısında, İhtiyatlı İyimserlik rehberliğinde, hesap ile beklentilerin; kontrol-dışı faktörler (şans, dış çevre, vd.) ile lehimize bir kesişimini/ortalamasını ümit etmekten ibaret değil midir?!