Canlı Yayın
Reha Erus 
Kaptan Eda ve 'Filenin Sultanları', Milli Takımımızın antrenörü İtalyan enişte (Bahar Aksoy’un eşi) Giovanni Guidetti yönetiminde ekran başında bizleri müthiş oyunları mest ettiler, zaferleri ile sevinçten ağlattılar. Ülkemizi ahtapotun kolları gibi saran kadına şiddet kepazeliğine müthiş bir ders verdiler. Tek kelime ile bravo.
Ama yazımın başlığı Başak Koç. Peki kim bu Başak Koç? Filenin Sultanları’nın Olimpiyatlara doğru adım adım başarısını ve tarih yazmasını büyük bir olgunlukla, akıcılıkla, sadece gördüğünü abartmadan ekran başındaki bizlere dozunda anlatan, üstelik bilgilendiren eski bir milli voleybolcu spiker. Ben CNN Türk’ün İtalya temsilcisiyken Başak Koç spor servisinde görev yapıyormuş. Hiç karşılaşmadık. Ama sanki yıllardan beri tanışıyormuşuz gibi muhteşem sesi ile bizleri ve beni etkiledi.
Bence Başak Koç 'Filenin Sultanları'nın kadrodaki 13. oyuncusuydu. Alışageldiğimiz diğer spikerler ve yorumcular gibi bağırıp çağırmadı. Bize öncelikle kıyasıya mücadeleden keyif almamızı sağladı. Voleybolun V'sini bilmeyenlere oyunun kurallarını sıkça anlattı. Milli tutkularımızı coşturdu ve doruklara çıkarttı. Oynanan maçın bir spor ve aynı zamanda eğlence kültürü olduğunu sık sık anımsattı. İçinden geldiği gibi gördüklerini yansıttı. En hoşuma giden Polonya yarı final maçında tam 36 sayı ile yıldızlaşan Meryem Boz’a mavi boyalı uzun saçlarından dolayı 'Mavi Şimşek' lakabını doğaçlama olarak milli voleybolcumuzun bir smaçla rakibini adeta nakavt etmesinden sonra takması oldu. 'Mavi Şimşek' adı Meryem’e yakıştı. Spontane bir duyguydu. O hepimizden çok ilk maçta yenildiğimiz Almanya’nın üstesinden geleceğimizi bize de ekran başında inandırdı. Yarı finalde Polonya birkaç kez maç sayısı atarken yılmadı, umutsuzluğa düşmedi. Tam tersi mikrofonlardan 33 - 31’e kadar uzayıp seti getiren karşılaşmayı yaşadı, yaşattırdı ve bize de moral aşılayarak ekran başında umudumuzu sürdürmemize inandırdı.
Başak Koç bugün Türkiye’de bir fenomen haline geldi. Keşke diğer çeşitli branşlarda maç anlatan spikerlerde onun gibi ölçülü, engellenemeyen yüksek heyecanı frenleyebilen, seyirciyi bilgilendiren, yöneten, sürekli olumlu grafik çizebilen, tutkuyu aşılayabilen, ses tonunu dengeleyip kontrol edebilen mikrofon ustaları olabilseler.
Başak Koç’u kutlarken milyonlarca ekran sever gibi bende kızlarımızın Tokyo macerasını onun yorumları ile seyretmek istiyorum. Ağızına sağlık Başak Koç.
Fotoğraf: DHA - Başak Koç
Kaptan Eda ve 'Filenin Sultanları', Milli Takımımızın antrenörü İtalyan enişte (Bahar Aksoy’un eşi) Giovanni Guidetti yönetiminde ekran başında bizleri müthiş oyunları mest ettiler, zaferleri ile sevinçten ağlattılar. Ülkemizi ahtapotun kolları gibi saran kadına şiddet kepazeliğine müthiş bir ders verdiler. Tek kelime ile bravo.
Ama yazımın başlığı Başak Koç. Peki kim bu Başak Koç? Filenin Sultanları’nın Olimpiyatlara doğru adım adım başarısını ve tarih yazmasını büyük bir olgunlukla, akıcılıkla, sadece gördüğünü abartmadan ekran başındaki bizlere dozunda anlatan, üstelik bilgilendiren eski bir milli voleybolcu spiker. Ben CNN Türk’ün İtalya temsilcisiyken Başak Koç spor servisinde görev yapıyormuş. Hiç karşılaşmadık. Ama sanki yıllardan beri tanışıyormuşuz gibi muhteşem sesi ile bizleri ve beni etkiledi.
Bence Başak Koç 'Filenin Sultanları'nın kadrodaki 13. oyuncusuydu. Alışageldiğimiz diğer spikerler ve yorumcular gibi bağırıp çağırmadı. Bize öncelikle kıyasıya mücadeleden keyif almamızı sağladı. Voleybolun V'sini bilmeyenlere oyunun kurallarını sıkça anlattı. Milli tutkularımızı coşturdu ve doruklara çıkarttı. Oynanan maçın bir spor ve aynı zamanda eğlence kültürü olduğunu sık sık anımsattı. İçinden geldiği gibi gördüklerini yansıttı. En hoşuma giden Polonya yarı final maçında tam 36 sayı ile yıldızlaşan Meryem Boz’a mavi boyalı uzun saçlarından dolayı 'Mavi Şimşek' lakabını doğaçlama olarak milli voleybolcumuzun bir smaçla rakibini adeta nakavt etmesinden sonra takması oldu. 'Mavi Şimşek' adı Meryem’e yakıştı. Spontane bir duyguydu. O hepimizden çok ilk maçta yenildiğimiz Almanya’nın üstesinden geleceğimizi bize de ekran başında inandırdı. Yarı finalde Polonya birkaç kez maç sayısı atarken yılmadı, umutsuzluğa düşmedi. Tam tersi mikrofonlardan 33 - 31’e kadar uzayıp seti getiren karşılaşmayı yaşadı, yaşattırdı ve bize de moral aşılayarak ekran başında umudumuzu sürdürmemize inandırdı.
Başak Koç bugün Türkiye’de bir fenomen haline geldi. Keşke diğer çeşitli branşlarda maç anlatan spikerlerde onun gibi ölçülü, engellenemeyen yüksek heyecanı frenleyebilen, seyirciyi bilgilendiren, yöneten, sürekli olumlu grafik çizebilen, tutkuyu aşılayabilen, ses tonunu dengeleyip kontrol edebilen mikrofon ustaları olabilseler.
Başak Koç’u kutlarken milyonlarca ekran sever gibi bende kızlarımızın Tokyo macerasını onun yorumları ile seyretmek istiyorum. Ağızına sağlık Başak Koç.
Fotoğraf: DHA - Başak Koç
SON DAKİKA
