Canlı Yayın
Reha Erus 
30 Kasım’da bu sütunda “Akademi sorunlu filmleri sevmez!” adlı bir makalem yayınlanmıştı. Konu “Ayla” filmiydi. Türkiye’yi Oscar’larda temsil edecek aday adayı film için ülkemizde öyle bir ortam yaratılmıştı ki sanki “Ayla” için heykelcik çantada keklikti. Tamam konusu özgün, çok güzel, dokunaklı, dramatik, heyecan verici, sürükleyici ve ve akıcıydı. Gerçek bir hikayeden esinlenmişti.
19 yıllık Oscar deneyimimle yapımcı sevgili Mustafa Uslu dışında birazda yönetmen ve oyurcuların heveslerini maalesef kırarak “Ayla” nın sorunlar yaşacağını ve son dokuz filme girmesinin çok zor olabileceğini yazmıştım. Akademinin jürisi çok titizdir, hatta lanettir. Kılı kırk yarar. Filmleri izlemeden önce kendilerine ayrıntılı bilgi verilir. “Ayla”nın müzik telif hakları sorunu, gönderilen kopyada alıntı müzik bulunması başını ağrıttı adayımızın. Ünlü müzisyen Fatih Atakol’un hazırladığı film müziği yetişmeyince 2001 yapımı “Pearl Harbour” 2. Dünya Savaşı filminden alıntı yapıldı telif hakkı ödenmeden. Bu son derece hatalı ve dürüstlük dışı bir gelişme olarak değerlendirildi.
Sonra Frankfurt Festivali'nde gösterim dayatması ve son anda çekilme kararı. Konunun geçtiği Güney Kore’de filmin vizyona girebilmesi için yapılan sert girişimlerin sonuçsuz kalması. Bütün bunlar Akademi'nin sevmediği sorunlar. Sonuçta inanılması güç de olsa ülkemizde seyirci ve hasılat rekorları kıran “Ayla” saf dışı bırakıldı “En İyi Yabancı Film” dalından.
Biz de yüzümüzü Almanya adına aday gösterilen Türk asıllı Alman yönetmen Fatih Akın’ın “In the Fade”, Türkçe adıyla “Paramparça” adlı filmine çevirdik.
Fatih Akın klasik bir festival yönetmeni. Çektiği bütün filmler illa ki festivallere katılır. “Duvara Karşı” en iyi filmidir. Berlin’de “Altın Ay”,ı Cannes’te “En İyi Senaryo” ödülünü almıştır. Bir başka eseri “Yaşamın Kıyısında”da dünya çapında çeşitli ödüllere layık görülmüştür. Bunun dışında “Kesik”, “Elveda Berlin”, “Aşka Ruhunu Kat”ta hatırı sayılır ödülleri toplamıştır.
İki gün önce Los Angeles’ta bu yıl 75.si yapılan “Golden Globe” (Altın Küre) ödülünü “En İyi Yabancı Film” dalında kazanan “Paramparça”, Hamburg’da Neonaziler tarafından düzenlenen terör eyleminde Kürt kocasını ve oğlunu kaybeden bir Alman kadının hayatının nasıl paramparça olduğunu ve ardından intikam peşine düştüğünü anlatıyor
Tabii başrolde Alman oyuncu Diane Kruger’in olması ve 2017’de Cannes Film Festivalinde “En İyi Kadın Oyuncu” seçilmesi filme başka bir önem kazandırıyor.
Oldum olası Amerika’da ”Yabancı Basın Birliği” temsilcilerinin oyları ile gerçekleştirilen gelenekesel (Altın Küre) ödülleri Oscar ödülerinin önemli bir habercisidir. Bugüne kadar yüzde 81 dallarında “Altın Kure” yi kazananlar, Oscar heykelciğine ulaşmıştır,
Bu bakımdan “Paramparça”nın “Altın Küre”de diğer rakiplerini saf dışı bırakıp mutlu sonu tatması bir şekilde Oscar’a göz kırpmasıdır.
Kısacası “Ayla”nın Oscar macerasının bittiği yerde “Paramparça” bir şekilde Fatih Akın gerçeği ile beklentimiz ve tesellimiz olmuştur.
30 Kasım’da bu sütunda “Akademi sorunlu filmleri sevmez!” adlı bir makalem yayınlanmıştı. Konu “Ayla” filmiydi. Türkiye’yi Oscar’larda temsil edecek aday adayı film için ülkemizde öyle bir ortam yaratılmıştı ki sanki “Ayla” için heykelcik çantada keklikti. Tamam konusu özgün, çok güzel, dokunaklı, dramatik, heyecan verici, sürükleyici ve ve akıcıydı. Gerçek bir hikayeden esinlenmişti.
19 yıllık Oscar deneyimimle yapımcı sevgili Mustafa Uslu dışında birazda yönetmen ve oyurcuların heveslerini maalesef kırarak “Ayla” nın sorunlar yaşacağını ve son dokuz filme girmesinin çok zor olabileceğini yazmıştım. Akademinin jürisi çok titizdir, hatta lanettir. Kılı kırk yarar. Filmleri izlemeden önce kendilerine ayrıntılı bilgi verilir. “Ayla”nın müzik telif hakları sorunu, gönderilen kopyada alıntı müzik bulunması başını ağrıttı adayımızın. Ünlü müzisyen Fatih Atakol’un hazırladığı film müziği yetişmeyince 2001 yapımı “Pearl Harbour” 2. Dünya Savaşı filminden alıntı yapıldı telif hakkı ödenmeden. Bu son derece hatalı ve dürüstlük dışı bir gelişme olarak değerlendirildi.
Sonra Frankfurt Festivali'nde gösterim dayatması ve son anda çekilme kararı. Konunun geçtiği Güney Kore’de filmin vizyona girebilmesi için yapılan sert girişimlerin sonuçsuz kalması. Bütün bunlar Akademi'nin sevmediği sorunlar. Sonuçta inanılması güç de olsa ülkemizde seyirci ve hasılat rekorları kıran “Ayla” saf dışı bırakıldı “En İyi Yabancı Film” dalından.
Biz de yüzümüzü Almanya adına aday gösterilen Türk asıllı Alman yönetmen Fatih Akın’ın “In the Fade”, Türkçe adıyla “Paramparça” adlı filmine çevirdik.
Fatih Akın klasik bir festival yönetmeni. Çektiği bütün filmler illa ki festivallere katılır. “Duvara Karşı” en iyi filmidir. Berlin’de “Altın Ay”,ı Cannes’te “En İyi Senaryo” ödülünü almıştır. Bir başka eseri “Yaşamın Kıyısında”da dünya çapında çeşitli ödüllere layık görülmüştür. Bunun dışında “Kesik”, “Elveda Berlin”, “Aşka Ruhunu Kat”ta hatırı sayılır ödülleri toplamıştır.
İki gün önce Los Angeles’ta bu yıl 75.si yapılan “Golden Globe” (Altın Küre) ödülünü “En İyi Yabancı Film” dalında kazanan “Paramparça”, Hamburg’da Neonaziler tarafından düzenlenen terör eyleminde Kürt kocasını ve oğlunu kaybeden bir Alman kadının hayatının nasıl paramparça olduğunu ve ardından intikam peşine düştüğünü anlatıyor
Tabii başrolde Alman oyuncu Diane Kruger’in olması ve 2017’de Cannes Film Festivalinde “En İyi Kadın Oyuncu” seçilmesi filme başka bir önem kazandırıyor.
Oldum olası Amerika’da ”Yabancı Basın Birliği” temsilcilerinin oyları ile gerçekleştirilen gelenekesel (Altın Küre) ödülleri Oscar ödülerinin önemli bir habercisidir. Bugüne kadar yüzde 81 dallarında “Altın Kure” yi kazananlar, Oscar heykelciğine ulaşmıştır,
Bu bakımdan “Paramparça”nın “Altın Küre”de diğer rakiplerini saf dışı bırakıp mutlu sonu tatması bir şekilde Oscar’a göz kırpmasıdır.
Kısacası “Ayla”nın Oscar macerasının bittiği yerde “Paramparça” bir şekilde Fatih Akın gerçeği ile beklentimiz ve tesellimiz olmuştur.
SON DAKİKA
