İtalyan ‘Il Messaggero’ gazetesinde bir haber gördüm. Koronavirüs nedeniyle dünyanın dört bir yanında ki hayvanat bahçelerinde hayvanlar depresyona girmişler. Çoğu 6 aydan beri kapalı. Ziyaretçilere alışık hayvanlar sessizliğe dayanamıyorlarmış. Tenhalık asaplarını bozmuş. Doğrudur. Örneğin Tennessee hayvanat bahçesinde bir muhabbet kuşu ötmeye başlayıp dev kafesin önünde kendisini dinleyen ve refakat eden kalabalığı bulamayınca hemen sessizliğe bürünmüş.
Moskova’da iki maymun ise insanların yokluğundan resmen depresyona girerek yemeden içmeden kesilmiş. Yeni Zelanda’da vahşi yaşam parkında gergedanlar ve zürafalar alıştıkları safari ciplerini göremeyince ziyaretçi giriş kapısının önünde nöbet tutmaya başlamışlar. Phoenix’te Mandril türü maymunlar daldan dala atlamayı, oynamayı bırakarak ve mahsunlaşarak bir köşeye çekilmişler.
Hayvanat bahçeleri bakıcıları hayvanların ziyaretçileri özlediklerini söyleyerek zaman zaman bir araya gelip ziyaretçi rolünü üstlenmeye başladıklarını itiraf etmişler. Aynı bakıcılar sadece aslan ve kaplan gibi aşırı vahşi olanların sessizlikten memnun göründüklerini diğer hayvanların ise kendilerini yalnız ve mutsuz hissettiklerini yansıttılar.
Ayıların, fillerin, develerin, kuşların, yarı evcil hayvanların yalnızlıktan bakıcılara daha bir yaklaştıkları izlenimleri bunları bir tür yalnızlık acısı çektiğini ortaya koyması veterinerler tarafından değerlendirilmekte. Rusya’da iki maymun hayata küsünce yetkililer kafeslerine bir televizyon koyarak çizgi film seyrettirmeye başladı. Sonuç nispeten olumlu oldu.
Avustarlya’da meraklı marketler camekan önüne toplanarak ve sağa sola koşarak ziyaretçi arayışına kapıldılar. Yalnızlıktan hırçınlaştılar. Bunun üzerine kafeslerinin önüne uzaktan kumandalı kırmızı renkte otomobiller yerleştirildi oyalansınlar diye.
Tokyo akvaryumunda penguenlerin sıkılmasını önlemek için ofislerde dolaşmalarına izin verildi. Sadece yılan balıklarının yalnızlığa alıştıkları görüldü.
Kısacası Koronavirüs hayvanları da etkilemiş oldu. Yalnızlık onların psikolojisini bozdu. Amerika’da bazı hayvanat bahçelerinin depresyonu tedavi etmek için sınırlı ziyaretçi almalarına belediyelerce izin verilmeye başlandığı duyuruldu. Umarım iyi sonuçlar alınır.
İtalyan ‘Il Messaggero’ gazetesinde bir haber gördüm. Koronavirüs nedeniyle dünyanın dört bir yanında ki hayvanat bahçelerinde hayvanlar depresyona girmişler. Çoğu 6 aydan beri kapalı. Ziyaretçilere alışık hayvanlar sessizliğe dayanamıyorlarmış. Tenhalık asaplarını bozmuş. Doğrudur. Örneğin Tennessee hayvanat bahçesinde bir muhabbet kuşu ötmeye başlayıp dev kafesin önünde kendisini dinleyen ve refakat eden kalabalığı bulamayınca hemen sessizliğe bürünmüş.
Moskova’da iki maymun ise insanların yokluğundan resmen depresyona girerek yemeden içmeden kesilmiş. Yeni Zelanda’da vahşi yaşam parkında gergedanlar ve zürafalar alıştıkları safari ciplerini göremeyince ziyaretçi giriş kapısının önünde nöbet tutmaya başlamışlar. Phoenix’te Mandril türü maymunlar daldan dala atlamayı, oynamayı bırakarak ve mahsunlaşarak bir köşeye çekilmişler.
Hayvanat bahçeleri bakıcıları hayvanların ziyaretçileri özlediklerini söyleyerek zaman zaman bir araya gelip ziyaretçi rolünü üstlenmeye başladıklarını itiraf etmişler. Aynı bakıcılar sadece aslan ve kaplan gibi aşırı vahşi olanların sessizlikten memnun göründüklerini diğer hayvanların ise kendilerini yalnız ve mutsuz hissettiklerini yansıttılar.
Ayıların, fillerin, develerin, kuşların, yarı evcil hayvanların yalnızlıktan bakıcılara daha bir yaklaştıkları izlenimleri bunları bir tür yalnızlık acısı çektiğini ortaya koyması veterinerler tarafından değerlendirilmekte. Rusya’da iki maymun hayata küsünce yetkililer kafeslerine bir televizyon koyarak çizgi film seyrettirmeye başladı. Sonuç nispeten olumlu oldu.
Avustarlya’da meraklı marketler camekan önüne toplanarak ve sağa sola koşarak ziyaretçi arayışına kapıldılar. Yalnızlıktan hırçınlaştılar. Bunun üzerine kafeslerinin önüne uzaktan kumandalı kırmızı renkte otomobiller yerleştirildi oyalansınlar diye.
Tokyo akvaryumunda penguenlerin sıkılmasını önlemek için ofislerde dolaşmalarına izin verildi. Sadece yılan balıklarının yalnızlığa alıştıkları görüldü.
Kısacası Koronavirüs hayvanları da etkilemiş oldu. Yalnızlık onların psikolojisini bozdu. Amerika’da bazı hayvanat bahçelerinin depresyonu tedavi etmek için sınırlı ziyaretçi almalarına belediyelerce izin verilmeye başlandığı duyuruldu. Umarım iyi sonuçlar alınır.