Canlı Yayın
Reha Erus 
Öncelikle Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo için 4.hakem Constantin Sebastian Coltescu’nun Romenler tarafından kullanılan ‘Negru’ kelimesinin tanımını yapalım. Özellikle Afrika kökenli siyahi insanlar için söylenen ‘Negro’ yani siyah aynı zamanda aşağılayıcı bir kelimedir. İlk olarak sömürgecilik döneminde sömürgeci ülkeler tarafından Afrika kıtasından köle amaçlı yakalanarak getirilenler için kullanılmıştı. O dönemde Negro yerine Nigger kelimesi geçerliydi. Bu kelime Afrika kökenlilerle özdeşleşmiş ve hakaret olarak algılanmıştı ta ki Afrika kökenliler özellikle Amerika’da liderleri Martin Luther King’in büyük ve ısrarlı siyasi savaşı ile itibar kazanana dek. Bugün Amerikada aşağılayıcı sayılan Negro kelimesi yerini ‘Afro– Amerikan insanına bıraktı. Saygınlık kazanıldı
Başakşehir’in siyahi futbolcularının maçın 4. hakemine haklı tepkileri su götürmez. Hele Demba Ba’nın olay hakeme ‘Kimseye beyaz adam’ demezsin. ‘Bu adam’ dersin. ‘Niye bu adam’ diyecekken ‘Bu siyah adam’ diyorsun sözleri yaşanan bu çok çirkin ırkçılık olayına damgasını vurdu.
Sporda ırkçılık siyasette olduğu gibi maalesef dünyada kol geziyor. Bunun için FİFA ve UEFA sahalarda ırkçılıkla mücadele etmek için çareler arıyor. ‘No To Racisim’ yani ‘Irçılığa hayır’ diye bir kampanyayı başlattı ve uzun zamandır özellikle resmi etkinliklerde hatırlatıp uyguluyor.
Ama gelin görün ki özel hayatında da büyük sorunları olan bir futbol hakemi Irkçılığı hortlatmak için iddiası kalmamış bir maçta ortaya çıkıyor ve tüm dünyayı karşısına alabiliyor. Constantin Sebastian Coltescu hem kendi ülkesinin hem de UEFA’nın itibarını yerle bir etti. Futbol sporunu derin yaraladı.
Bahçeşehir’in olayın başlamasından itibaren attığı her adım, aldığı her karar son derece doğruydu. Tabii rakip PSG’nin üç futbolcusu Mbappe ve Neyman ile kaptan Marquinhos’tan gelen destek ırkçılığa yapılan bu çirkinliği örtmeye çalışanlara inanılmaz bir şamar oldu.
Futbol dünyası Webo’nun uğradığı ırkçı hareketi affetmedi. İnanılmaz bir destek geldi. Olay anında yerim kürede bile duyuldu. Başka spor dallarının ünlüleri bile sosyal medyadan adını duyurarak kınama yoluna gitti.
UEFA kriz sırasında çözüm için her yolu denedi. Olay hakemin değiştirilmesi filan. Türk takımı PSGin oyuncularından aldığı destekle kararından taviz vermedi. Aynı orta hakemle bu maç kaldığı yerden devam edemezdi. Bir kere Ovidiu Hategan’ın dikkatinin dağıldığı ve yıprandığı gibi kendi çapında bilinç altı düdükler çalabilir ve karşılaşmayı çığırından çıkartabilirdi.
Bunlar yaşanırken maalesef Federasyonumuz ve bazı futbol adamları Başakşehir futbolcuları ve yöneticileri gibi yumruğunu masaya vuramadı. ‘Ne şiş yansın ne kebap’ misali ‘Haklıyken haksız duruma düşmeyelim’ görüşü ile UEFA’nın kararlarının uygulanmasını önerdi ama böylesine ciddi krizler telefonla yapılan o önerilerle yönetilmez.
Bir eleştiride yayıncı kuruluşa. Maçlar belki Covid -19 yüzünden belki de mali açıdan statta ve basın tribünü yerine Türkiye’de ki stüdyolardan anlatılıyor. Ekranda ki görüntülere göre yorumlanıyor. Göz tanıklığı artık tarihe karıştı. Bu yüzdende olayları anında değil tekrarlarında ancak seyirciye aktarabiliyorlar. Bu çok yanlış ve Başakşehir’in Paris’te başına gelenler bir kez daha ders olmalı.
Sonuçta Başakşehirspor yada Afrika kökenli oyuncusu Demba Ba’nın dediği oldu. Maç yeni hakemlerle ertesi gün kaldığı yerden devam etti. Sonuç hiç önemli değil. Önemli olan Irkçılığa karşı dünyanın bir yumak olabilmesiydi ve bu başarıldı.
Şimdi top ‘No To Racism’- Respect’ ‘Saygılı ol’ kampanyasının mimarı UEFA’nın alacağı radikal kararlarda. İnsanlığın renginin olmadığını kanıtlamak zorunda.
Öncelikle Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo için 4.hakem Constantin Sebastian Coltescu’nun Romenler tarafından kullanılan ‘Negru’ kelimesinin tanımını yapalım. Özellikle Afrika kökenli siyahi insanlar için söylenen ‘Negro’ yani siyah aynı zamanda aşağılayıcı bir kelimedir. İlk olarak sömürgecilik döneminde sömürgeci ülkeler tarafından Afrika kıtasından köle amaçlı yakalanarak getirilenler için kullanılmıştı. O dönemde Negro yerine Nigger kelimesi geçerliydi. Bu kelime Afrika kökenlilerle özdeşleşmiş ve hakaret olarak algılanmıştı ta ki Afrika kökenliler özellikle Amerika’da liderleri Martin Luther King’in büyük ve ısrarlı siyasi savaşı ile itibar kazanana dek. Bugün Amerikada aşağılayıcı sayılan Negro kelimesi yerini ‘Afro– Amerikan insanına bıraktı. Saygınlık kazanıldı
Başakşehir’in siyahi futbolcularının maçın 4. hakemine haklı tepkileri su götürmez. Hele Demba Ba’nın olay hakeme ‘Kimseye beyaz adam’ demezsin. ‘Bu adam’ dersin. ‘Niye bu adam’ diyecekken ‘Bu siyah adam’ diyorsun sözleri yaşanan bu çok çirkin ırkçılık olayına damgasını vurdu.
Sporda ırkçılık siyasette olduğu gibi maalesef dünyada kol geziyor. Bunun için FİFA ve UEFA sahalarda ırkçılıkla mücadele etmek için çareler arıyor. ‘No To Racisim’ yani ‘Irçılığa hayır’ diye bir kampanyayı başlattı ve uzun zamandır özellikle resmi etkinliklerde hatırlatıp uyguluyor.
Ama gelin görün ki özel hayatında da büyük sorunları olan bir futbol hakemi Irkçılığı hortlatmak için iddiası kalmamış bir maçta ortaya çıkıyor ve tüm dünyayı karşısına alabiliyor. Constantin Sebastian Coltescu hem kendi ülkesinin hem de UEFA’nın itibarını yerle bir etti. Futbol sporunu derin yaraladı.
Bahçeşehir’in olayın başlamasından itibaren attığı her adım, aldığı her karar son derece doğruydu. Tabii rakip PSG’nin üç futbolcusu Mbappe ve Neyman ile kaptan Marquinhos’tan gelen destek ırkçılığa yapılan bu çirkinliği örtmeye çalışanlara inanılmaz bir şamar oldu.
Futbol dünyası Webo’nun uğradığı ırkçı hareketi affetmedi. İnanılmaz bir destek geldi. Olay anında yerim kürede bile duyuldu. Başka spor dallarının ünlüleri bile sosyal medyadan adını duyurarak kınama yoluna gitti.
UEFA kriz sırasında çözüm için her yolu denedi. Olay hakemin değiştirilmesi filan. Türk takımı PSGin oyuncularından aldığı destekle kararından taviz vermedi. Aynı orta hakemle bu maç kaldığı yerden devam edemezdi. Bir kere Ovidiu Hategan’ın dikkatinin dağıldığı ve yıprandığı gibi kendi çapında bilinç altı düdükler çalabilir ve karşılaşmayı çığırından çıkartabilirdi.
Bunlar yaşanırken maalesef Federasyonumuz ve bazı futbol adamları Başakşehir futbolcuları ve yöneticileri gibi yumruğunu masaya vuramadı. ‘Ne şiş yansın ne kebap’ misali ‘Haklıyken haksız duruma düşmeyelim’ görüşü ile UEFA’nın kararlarının uygulanmasını önerdi ama böylesine ciddi krizler telefonla yapılan o önerilerle yönetilmez.
Bir eleştiride yayıncı kuruluşa. Maçlar belki Covid -19 yüzünden belki de mali açıdan statta ve basın tribünü yerine Türkiye’de ki stüdyolardan anlatılıyor. Ekranda ki görüntülere göre yorumlanıyor. Göz tanıklığı artık tarihe karıştı. Bu yüzdende olayları anında değil tekrarlarında ancak seyirciye aktarabiliyorlar. Bu çok yanlış ve Başakşehir’in Paris’te başına gelenler bir kez daha ders olmalı.
Sonuçta Başakşehirspor yada Afrika kökenli oyuncusu Demba Ba’nın dediği oldu. Maç yeni hakemlerle ertesi gün kaldığı yerden devam etti. Sonuç hiç önemli değil. Önemli olan Irkçılığa karşı dünyanın bir yumak olabilmesiydi ve bu başarıldı.
Şimdi top ‘No To Racism’- Respect’ ‘Saygılı ol’ kampanyasının mimarı UEFA’nın alacağı radikal kararlarda. İnsanlığın renginin olmadığını kanıtlamak zorunda.
SON DAKİKA
