Canlı Yayın
Reha Erus 
Onlar önünüzde duruyorlar. Pencereyi indirip nereye gideceğinizi soruyorlar. Güzergahı beğenmezlerse "Nöbetim bitiyor, aracı teslim edeceğim" diyerek gaza basıp uzaklaşıyorlar. Maalesef sizi lütfen kabul edenler ise taksilerine egemenler. Radyoyu yüksek sesle dinliyorlar. Elleri devamlı kornada. Aracın içi belli ki sigara içilmiş, dayanılmaz kokuyor, döşemelere kadar sinmiş. Her an başka sürücülerle kavga halindeler. Giyim, kuşamları özensiz. Çoğu "Bozuk kalmamış" diyerek ücretin üzerine yatabiliyor.
Hürriyet’in Kelebek ekindeki köşesinde Cengiz Semercioğlu’nun yazdığına göre nüfusu patlayan İstanbul’da 1960’tan beri taksi sayısı aynıymış. Yani 18 bin dolaylarında. Hatta Semercioğlu bu rakamın bugün 17.395 olduğunu yansıtmış. Taksi sahipleri altın değerindeki taksi plakalarının artmaması için her türlü baskıyı yapıyormuş. Eğer taksi sayısı artarsa taksi plakası ücretleri düşecek korkusu yaşanıyormuş. Taksi lobisi Uber taşımacılık sistemine kazan kaldırdı. Uber sürücüleri ve müşterileri sık sık taksi şoförlerince darp edildi. Hepsine tanık olduk. Sonunda taksicilerin haklarının korunması amacıyla Uber sistemi ülkemizde devletçe yasaklandı. Şimdi meydanı boş bulan sarı taksiciler İstanbul sokaklarında zafer kazanmışcasına müşterilerle sanki alay ediyorlar intikam alıyorlar. Gidecekleri yeri kendileri seçebiliyor. Müşteriyi beğenmezse almıyor. Hele hava kötüyse ve yağmurluysa sizi adeta yalvarttırıyorlar. Kısa mesafe onlara zulüm geliyor. Direksiyon başında bir küfür etmedikleri kalıyor. Müşteri tedirgin oluyor. "Şu radyoyu kısar mısınız?"a öyle bir ters bakılıyor ki siniyorsunuz arka koltukta. Kısacası ben Uber sonrası İstanbul taksicilerinin kendilerine çeki düzen vereceklerini sanmıştım. Nerede!
İstanbul Belediyesi'nin, yine İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ile masaya oturup bu artık kangren haline gelmiş taksi ve taksiciler sorununu ivedi ile çözmesi gerekir. Özellikle de ülkemizi ziyaret eden yabancı turistler adına.
Onlar önünüzde duruyorlar. Pencereyi indirip nereye gideceğinizi soruyorlar. Güzergahı beğenmezlerse "Nöbetim bitiyor, aracı teslim edeceğim" diyerek gaza basıp uzaklaşıyorlar. Maalesef sizi lütfen kabul edenler ise taksilerine egemenler. Radyoyu yüksek sesle dinliyorlar. Elleri devamlı kornada. Aracın içi belli ki sigara içilmiş, dayanılmaz kokuyor, döşemelere kadar sinmiş. Her an başka sürücülerle kavga halindeler. Giyim, kuşamları özensiz. Çoğu "Bozuk kalmamış" diyerek ücretin üzerine yatabiliyor.
Hürriyet’in Kelebek ekindeki köşesinde Cengiz Semercioğlu’nun yazdığına göre nüfusu patlayan İstanbul’da 1960’tan beri taksi sayısı aynıymış. Yani 18 bin dolaylarında. Hatta Semercioğlu bu rakamın bugün 17.395 olduğunu yansıtmış. Taksi sahipleri altın değerindeki taksi plakalarının artmaması için her türlü baskıyı yapıyormuş. Eğer taksi sayısı artarsa taksi plakası ücretleri düşecek korkusu yaşanıyormuş. Taksi lobisi Uber taşımacılık sistemine kazan kaldırdı. Uber sürücüleri ve müşterileri sık sık taksi şoförlerince darp edildi. Hepsine tanık olduk. Sonunda taksicilerin haklarının korunması amacıyla Uber sistemi ülkemizde devletçe yasaklandı. Şimdi meydanı boş bulan sarı taksiciler İstanbul sokaklarında zafer kazanmışcasına müşterilerle sanki alay ediyorlar intikam alıyorlar. Gidecekleri yeri kendileri seçebiliyor. Müşteriyi beğenmezse almıyor. Hele hava kötüyse ve yağmurluysa sizi adeta yalvarttırıyorlar. Kısa mesafe onlara zulüm geliyor. Direksiyon başında bir küfür etmedikleri kalıyor. Müşteri tedirgin oluyor. "Şu radyoyu kısar mısınız?"a öyle bir ters bakılıyor ki siniyorsunuz arka koltukta. Kısacası ben Uber sonrası İstanbul taksicilerinin kendilerine çeki düzen vereceklerini sanmıştım. Nerede!
İstanbul Belediyesi'nin, yine İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ile masaya oturup bu artık kangren haline gelmiş taksi ve taksiciler sorununu ivedi ile çözmesi gerekir. Özellikle de ülkemizi ziyaret eden yabancı turistler adına.
SON DAKİKA
