Dün gece Roma Olimpiyat stadında Avrupa Futbol Şampiyonası ilk maçında İtalya bizi yine yendi. Oysa ümitliydik. Bu kez şeytanın bacağını kıracağımıza inanıyorduk. Formda bir takımımız vardı. Üstelik Hollanda ve Norveç gibi iki iddialı ekibi yenmiştik. İtalya’da ilk kez bizden çekiniyordu. Sonuç: 3-0. Gök mavililere karşı 14. maçımızda da sahadan galibiyet alamadan ayrıldık
Bir İtalya -Türkiye maçını ilk kez 12 yaşımda canlı olarak izlemiştim. Hiç unutmuyorum Orlando diye Roma’lı bir futbolcu vardı. Rahmetli Özcan Arkoç’un koruduğu keleye tam 4 gol atmıştı. Maçta 6 – 0 sonuçlanınca bana da için için ağlamak düşmüştü tribünde.14 maçta tam 9 yenilgi ve 5 beraberlik. O beraberliklerde adeta galipmiş gibi sevinirdik.
Bir keresinde Napoli’de rahmetli kaleci Sabri Dino harikalar ve mucizeler yaratmış ve maçı gol yemeden bitirmiştik.14 karşılaşmada kalemizde tam 26 gol gördük buna karşın ancak 8 gol atabildik. İtalya’ya karşı şansımızın tutmadığı aşikar. Zafer siftahımız yok. Nice dev ülkelerin takımlarını yendik. Ama rakip İtalya olunca elimiz ayağımıza dolaşıyor.
Dün gece sahaya sürebileceğimiz en iyi onbirle mücadele ettik. Ama makarnacılar tam 27 maçtır yenilmiyordu. Ağrıma giden İtalya Milli takımı kalecisi Donnarumma’nın hayatının en rahat maçına uzaktan seyirci kalmasıydı. Kendisini zora sokacak bir akın bile yapamadık. Ayrıca mücadele daha farklı da bitebilirdi.
Avrupa Futbol Şampiyonası yeni başladı. Umudumuzu kırmayalım ve bu yenilgiyi bir yol kazası olarak kabul edelim. Ama İtalya sanırım bu futboluyla, bu formuyla bu inancıyla final oynar gibime geliyor.
Bu arada Haziran ayındayız. Maçta dikkatimi çeken İtalya Milli takımı teknik heyeti saha kenarında yazı getirmiş ve açık renk takım elbiseleriyle modaya uymuşlar. Bizim heyetin siyah giysileri sıcak geceler için biraz ağır kaldı.
Dün gece Roma Olimpiyat stadında Avrupa Futbol Şampiyonası ilk maçında İtalya bizi yine yendi. Oysa ümitliydik. Bu kez şeytanın bacağını kıracağımıza inanıyorduk. Formda bir takımımız vardı. Üstelik Hollanda ve Norveç gibi iki iddialı ekibi yenmiştik. İtalya’da ilk kez bizden çekiniyordu. Sonuç: 3-0. Gök mavililere karşı 14. maçımızda da sahadan galibiyet alamadan ayrıldık
Bir İtalya -Türkiye maçını ilk kez 12 yaşımda canlı olarak izlemiştim. Hiç unutmuyorum Orlando diye Roma’lı bir futbolcu vardı. Rahmetli Özcan Arkoç’un koruduğu keleye tam 4 gol atmıştı. Maçta 6 – 0 sonuçlanınca bana da için için ağlamak düşmüştü tribünde.14 maçta tam 9 yenilgi ve 5 beraberlik. O beraberliklerde adeta galipmiş gibi sevinirdik.
Bir keresinde Napoli’de rahmetli kaleci Sabri Dino harikalar ve mucizeler yaratmış ve maçı gol yemeden bitirmiştik.14 karşılaşmada kalemizde tam 26 gol gördük buna karşın ancak 8 gol atabildik. İtalya’ya karşı şansımızın tutmadığı aşikar. Zafer siftahımız yok. Nice dev ülkelerin takımlarını yendik. Ama rakip İtalya olunca elimiz ayağımıza dolaşıyor.
Dün gece sahaya sürebileceğimiz en iyi onbirle mücadele ettik. Ama makarnacılar tam 27 maçtır yenilmiyordu. Ağrıma giden İtalya Milli takımı kalecisi Donnarumma’nın hayatının en rahat maçına uzaktan seyirci kalmasıydı. Kendisini zora sokacak bir akın bile yapamadık. Ayrıca mücadele daha farklı da bitebilirdi.
Avrupa Futbol Şampiyonası yeni başladı. Umudumuzu kırmayalım ve bu yenilgiyi bir yol kazası olarak kabul edelim. Ama İtalya sanırım bu futboluyla, bu formuyla bu inancıyla final oynar gibime geliyor.
Bu arada Haziran ayındayız. Maçta dikkatimi çeken İtalya Milli takımı teknik heyeti saha kenarında yazı getirmiş ve açık renk takım elbiseleriyle modaya uymuşlar. Bizim heyetin siyah giysileri sıcak geceler için biraz ağır kaldı.