Sahada Cristiano Ronaldo, Morata, Bonucci, Merih Demiral gibi yıldız oyunların hareketlerini izleyecek kulübede ki hocalar Pirlo ve Lucescu’nun gözleri önünde zorda olsa kritik pozisyonlara karar verecekti. İşin içinde puan mücadelesi vardı. 36 yaşında ki Frappart kadınlığın simgesi pembe hakem forması giymişti. Saçlarını basitçe arkaya toplamıştı. Hafif heyecan vardı ama gizlemeye çalışıyordu.
Belki de başardı. Maç başladı. İlk izlenimlerde atletik açıdan hazır olduğu, teknik zenginliği ve en önemlisi kendinden emin görünümüydü. Futbolculara gelince her iki takımın oyuncuları belli ki soyunma odasında hocalarından gereken uyarıyı almışlardı. Hakem kadındı ve sahada her zamankinden daha fazla centilmen hareket etmek gerekecekti. Ne bir kıyasıya itişme, kakışma. Kararlara itiraz bile olmuyordu. Toplam 20 faul çaldı.
İki yardımcısı erkek hakemleri ile uyum içerisindeydi. Eli iki kez sarı karta gitti. Ronaldo’nun Dinamo Kiev filelerine gönderdiği ikinci golde ofsayt kokusu vardı. Ama yardımcı hakemine güvendi. VAR’a danışmaya gerek görmedi. Tekrar oynatıldığında haklı olduğu ortaya çıktı. Yine iki penaltı kuşkusu vardı. Vermeyerek doğrusunu yaptı. Oyun süresince futbolcular kadar koştu. Sahada yer tutması ve görüş açısını sağlamlaştırması belki erkek hakemlere ders oldu.
Sonuçta Madam Frappart tarihe geçti. Üç kez öttürdüğü bitiş düdüğü ile rahatladı ve gülümsedi. İyi iş çıkarttığına inanmıştı. Sahada ki futbolcular, yedek kulübesinde bulunanlar kendisini kutlamak için sıraya girdi. Maçtan sonra yapılan yorumlar olumluydu. Kusursuz bir maç yönetmişti. Sahada faulleri abartan, aşırı itiraz eden, rakibine kasıtlı hareket yapan pek yoktu. Yenende yenilende kadın hakemin yönetiminden memnundu.
Belki zor bir karar ve deneyimdi. Ama çok olumlu sonuç verdi. UEFA Hakem Kurulu ve İtalyan Başkanı Roberto Rosetti’yi bir kez daha kutlamak gerek.
Stephanie Frappart beni neredeyse 40 yıl öncesine götürdü. Bizimde simge haline gelmiş bir kadın hakemimiz vardı. Lale Orta. O zamanlar futbolda kadın hakem sanki tabuydu. Gösteri maçlarına çıkardı yada amatör karşılaşmalarında görev alırdı. Bugün olsa Lale Orta Avrupa’da örnek gösterilirdi.
Bundan sonra Stephanie Frappart ve meslektaşlarını dev maçlarda artık sık sık göreceğiz. Devir hızla değişiyor.
Sahada Cristiano Ronaldo, Morata, Bonucci, Merih Demiral gibi yıldız oyunların hareketlerini izleyecek kulübede ki hocalar Pirlo ve Lucescu’nun gözleri önünde zorda olsa kritik pozisyonlara karar verecekti. İşin içinde puan mücadelesi vardı. 36 yaşında ki Frappart kadınlığın simgesi pembe hakem forması giymişti. Saçlarını basitçe arkaya toplamıştı. Hafif heyecan vardı ama gizlemeye çalışıyordu.
Belki de başardı. Maç başladı. İlk izlenimlerde atletik açıdan hazır olduğu, teknik zenginliği ve en önemlisi kendinden emin görünümüydü. Futbolculara gelince her iki takımın oyuncuları belli ki soyunma odasında hocalarından gereken uyarıyı almışlardı. Hakem kadındı ve sahada her zamankinden daha fazla centilmen hareket etmek gerekecekti. Ne bir kıyasıya itişme, kakışma. Kararlara itiraz bile olmuyordu. Toplam 20 faul çaldı.
İki yardımcısı erkek hakemleri ile uyum içerisindeydi. Eli iki kez sarı karta gitti. Ronaldo’nun Dinamo Kiev filelerine gönderdiği ikinci golde ofsayt kokusu vardı. Ama yardımcı hakemine güvendi. VAR’a danışmaya gerek görmedi. Tekrar oynatıldığında haklı olduğu ortaya çıktı. Yine iki penaltı kuşkusu vardı. Vermeyerek doğrusunu yaptı. Oyun süresince futbolcular kadar koştu. Sahada yer tutması ve görüş açısını sağlamlaştırması belki erkek hakemlere ders oldu.
Sonuçta Madam Frappart tarihe geçti. Üç kez öttürdüğü bitiş düdüğü ile rahatladı ve gülümsedi. İyi iş çıkarttığına inanmıştı. Sahada ki futbolcular, yedek kulübesinde bulunanlar kendisini kutlamak için sıraya girdi. Maçtan sonra yapılan yorumlar olumluydu. Kusursuz bir maç yönetmişti. Sahada faulleri abartan, aşırı itiraz eden, rakibine kasıtlı hareket yapan pek yoktu. Yenende yenilende kadın hakemin yönetiminden memnundu.
Belki zor bir karar ve deneyimdi. Ama çok olumlu sonuç verdi. UEFA Hakem Kurulu ve İtalyan Başkanı Roberto Rosetti’yi bir kez daha kutlamak gerek.
Stephanie Frappart beni neredeyse 40 yıl öncesine götürdü. Bizimde simge haline gelmiş bir kadın hakemimiz vardı. Lale Orta. O zamanlar futbolda kadın hakem sanki tabuydu. Gösteri maçlarına çıkardı yada amatör karşılaşmalarında görev alırdı. Bugün olsa Lale Orta Avrupa’da örnek gösterilirdi.
Bundan sonra Stephanie Frappart ve meslektaşlarını dev maçlarda artık sık sık göreceğiz. Devir hızla değişiyor.