1720 – 1721 yıllarında Fransa’da bulunan ve hazırladığı raporlarla teknolojik, askeri ve kültürel anlamda gelişmeleri Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet erbabı olarak devlete sunup Avrupa’daki gelişmelerle ilgili bilgilendiren Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi’nin opera ve kendisinin tabiriyle operanın çalgı takımıyla tanışması ve raporlarında bunlardan bahsetmesiyle sanat, opera ve müzikal kısmı Paris Sefaretnamesi’nin önemli raporlarından biri olmuştur. Rapor sonrası zaman içerisinde yabancı uzmanlar ve sanatçılar ülkemize gelip müzikal gelişime katkı sağlamışlardır. Bu gelişim kendi içerisinde Doğu ve Batı müziğiyle bir kesişim de oluşturmuştur.
Üç Hisar’ın son çalışması “Aşk-ı Alem” albümünde tarihsel süreç içerisinde defalarca bir araya gelen Doğu ve Batı kültürlerinin coğrafyamızda olduğu gibi müziğimizde de yollarının kesiştiğini, birbirlerine eşlik ettiğini görüyoruz.
Erdinç Şenyaylar’ın gitarıyla modern bir hava katması, Hakan Dedeler’in ses ve tanburuyla coğrafyamızın duygularını yansıtması, Engin Gürkey’in ise perküsyonuyla ritim çeşitliliği olan bir pencere açmasıyla 3 Hisar bizleri eşsiz bir yolculuğa çıkartıyor.
Kalan Müzik etiketiyle çıkan “Aşk-ı Alem” albümü Hakan Dedeler ve Aylin Vatankoş düeti olan sözleri Tezcan Erol’a müziği ise Engin Gürkey’e ait olan “Aşk Valsi” ile başlıyor. Ardından enstrümantal eser “2 Yüz” bestesi ile Engin Gürkey’e kulak veriyoruz. Albümde altı sözlü dört enstrümantal eser yer alıyor. Ayrıca albümde Hakan Dedeler tarafından bestelenip aynı zamanda icra edilen gönül dünyamızın büyük üstatları Yunus Emre’ye ait Aşk ve Orhan Veli’ye ait “Birdenbire” ve “Gün Olur” şiirleri yer alıyor. Albümde yer alan Erdinç Şenyaylar bestesi “Hüzün” bizi uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Üç usta sanatçının yanı sıra Furkan Bilgi, Ali Tüfekçi, Reşat Şenyaylar, Umut Sel ve Özcan Şenyaylar gibi değerli isimler de enstrümanlarıyla albüme katkı sağlıyor.
Yaşadığımız coğrafyada daha nice albümde Doğu – Batı’nın birbiriyle temasıyla meydana gelen motiflerin izlerini göreceğiz. Üretimlere ilham veren kültürel izlerin kaybolmaması dileğiyle…
Kültüre ve kültürün esasında üretimlere…
1720 – 1721 yıllarında Fransa’da bulunan ve hazırladığı raporlarla teknolojik, askeri ve kültürel anlamda gelişmeleri Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet erbabı olarak devlete sunup Avrupa’daki gelişmelerle ilgili bilgilendiren Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi’nin opera ve kendisinin tabiriyle operanın çalgı takımıyla tanışması ve raporlarında bunlardan bahsetmesiyle sanat, opera ve müzikal kısmı Paris Sefaretnamesi’nin önemli raporlarından biri olmuştur. Rapor sonrası zaman içerisinde yabancı uzmanlar ve sanatçılar ülkemize gelip müzikal gelişime katkı sağlamışlardır. Bu gelişim kendi içerisinde Doğu ve Batı müziğiyle bir kesişim de oluşturmuştur.
Üç Hisar’ın son çalışması “Aşk-ı Alem” albümünde tarihsel süreç içerisinde defalarca bir araya gelen Doğu ve Batı kültürlerinin coğrafyamızda olduğu gibi müziğimizde de yollarının kesiştiğini, birbirlerine eşlik ettiğini görüyoruz.
Erdinç Şenyaylar’ın gitarıyla modern bir hava katması, Hakan Dedeler’in ses ve tanburuyla coğrafyamızın duygularını yansıtması, Engin Gürkey’in ise perküsyonuyla ritim çeşitliliği olan bir pencere açmasıyla 3 Hisar bizleri eşsiz bir yolculuğa çıkartıyor.
Kalan Müzik etiketiyle çıkan “Aşk-ı Alem” albümü Hakan Dedeler ve Aylin Vatankoş düeti olan sözleri Tezcan Erol’a müziği ise Engin Gürkey’e ait olan “Aşk Valsi” ile başlıyor. Ardından enstrümantal eser “2 Yüz” bestesi ile Engin Gürkey’e kulak veriyoruz. Albümde altı sözlü dört enstrümantal eser yer alıyor. Ayrıca albümde Hakan Dedeler tarafından bestelenip aynı zamanda icra edilen gönül dünyamızın büyük üstatları Yunus Emre’ye ait Aşk ve Orhan Veli’ye ait “Birdenbire” ve “Gün Olur” şiirleri yer alıyor. Albümde yer alan Erdinç Şenyaylar bestesi “Hüzün” bizi uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Üç usta sanatçının yanı sıra Furkan Bilgi, Ali Tüfekçi, Reşat Şenyaylar, Umut Sel ve Özcan Şenyaylar gibi değerli isimler de enstrümanlarıyla albüme katkı sağlıyor.
Yaşadığımız coğrafyada daha nice albümde Doğu – Batı’nın birbiriyle temasıyla meydana gelen motiflerin izlerini göreceğiz. Üretimlere ilham veren kültürel izlerin kaybolmaması dileğiyle…
Kültüre ve kültürün esasında üretimlere…