Canlı Yayın
Yonca Özge Çallı
Geçtiğimiz on yılda bu meslek ciddi bir hızla evrilerek, günümüzün en gözde ve popüler mesleklerinden biri haline gelmiştir. 2008-2010 senelerinde ben henüz üniversite öğrencisiyken çeşitli bloglar vardı, bilgisayarlarımızdan bu blogları takip ediyorduk. İlgi alanım moda olduğundan bende hoşuma giden moda bloglarının sıkı takipçisiydim. Hatta kendi moda blogumu açmıştım. Bu esnada henüz Instagram yoktu ama Pinterest, Lookbook gibi uygulamalar üzerinden içerik üretilebiliyordu.
Ekim 2010 ’da hayatımıza instagram uygulaması girdiğinde belki de kimse bu uygulamanın ne şekilde ne amaçla kullanılacağını ya da ne denli büyüyeceğini hayal dahi etmemişti. Bugün akıllı telefonu olan birçok kişinin instagram hesabı bulunmakta ve bu hesapların birçoğu da aktif hesaplar. 2010 yılında yalnızca kişisel hesaplar varken günümüze uzanan süreçte ticari işletmeler, büyük küçük birçok marka instagramda yer almaya başladılar. Bazıları pazarlarını ulusal veya uluslararası genişleterek iş hacimlerini arttırdılar. Hatta iş o kadar öteye taşındı ki Instagram bugünlerde yeni ‘ Google ’ olarak anılmaya başladı. Eskiden google da arattığımız çoğu kişiyi ve hizmeti şu an instagramda aratıyoruz. Evimize alacağımız bir obje, mutfak tadilatı için gereken usta, terzi, yıldönümü kutlamak için gidilecek restoran, kültür sanat etkinlikleri gibi…
Kurulduğundan bu yana instagram kullanıcılar tarafından çok sevildi. İlk zamanlarda çoğu kişide kendisinden daha ziyade gördüğü ve gözüne hoş gelen içerikleri paylaşma eğilimi vardı. Zaman içinde beğendiği ürünleri, kıyafetleri, yemekleri de paylaşmaya dönüştü. İşte tam da bu noktada ‘ blogger ’ adı verilen bir meslek ortaya çıktı. Bloggerların halk tarafından bir iş yapıldığının algılanması ve bir meslek olarak kabul edilmesi uzun bir zaman aldı. Bunun en temel nedeni bloggerlar da bunu bir işten ziyade hobi olarak görüyorlardı. Kullanıcılar arttıkça bloggerlar daha büyük kitlelere hitap etmeye başladı (bu durum tabii ki pazarlamacıların dikkatinden kaçmadı) ve birkaç sene önce ‘influencer’ kavramı ortaya çıktı.
Influencerlar, yani etkileyenler, basitçe başkalarının satın alma kararları üzerinde etkisi olan kişilerdir. Başka bir deyişle, belirli bir grup insanın nüfuzuna, yetkisine veya güvenine sahip olan kişilerdir. Pazarlama sözlüğünde, ‘influencer’ başkalarının belirli tüketici kararları vermesine neden olan kişidir. Birinin ayakkabı satın almasına neden olan Michael Jordan veya LeBron James, birisinin belirli bir otomobil sigortası markasını satın almasını sağlayan Aaron Rodgers veya hayranlarını belirli bir makyaj veya egzersiz kıyafeti almaya motive eden Kardashian kız kardeşlerden biri sayılabilir. Kısacası, bir kişi diğer insanların bir ürünü diğerine tercih etmesine neden olacak bir konuma veya güce sahipse, o kişi influencer olarak kabul edilir.
Influencer mesleği ile aynı anda farklı bir pazarlama türü ortaya çıkmıştır. Hatta hangisinin hangisini doğurduğu bir muamma :) Sanıyorum ki her şey süreçte iki taraf içinde pozitif olarak gelişmiştir. Influencer marketing (etkileyici pazarlama), güven oluşturma, marka bilinirliğini artırma ve satışları artırma söz konusu olduğunda inanılmaz derecede etkili bir kanaldır. Moda markalarının %78' i hâli hazırda influencerlarla çalışmakta olup, önümüzdeki yıllar için stratejilerini bunun üzerine kurmuşlardır.
Büyüklü küçüklü işletmeler, dev markalar (apple, samsung, beko, miele, bosch), oteller, dünya çapındaki elektronik firmaları, kozmetik sektörü, otomobil sektörü, neredeyse bütün tekstil ve moda markaları şu an influencer marketing / etkileyici pazarlama stratejisini benimsemiş olup, kendi pazarlama departmanları ya da aracı ajanslar ile influencerlarla çalışma halindelerdir. Böylece eş zamanlı olarak başarılı bir influencer kendi kitlesini genişletme, büyük markalarla çalışma şansına erişip, dergi ve gazetelerde röportajlar vermeye başlarken, markalar da dinamikliklerini koruyarak halka daha da yakınlaşmayı başarmışlardır.
Peki siz influencer olmak için ne yapabilirsiniz ?
Bir moda influencerı olmak, endüstrinin yaratıcı yönünü seven ve özgürce yaratacağı içeriklerden elde edeceği gelirin hazzını tadacak kişilere mutlak bir ikramiye gibi geliyor. Markalar tarafından giyindirilmek, organizasyon ve defilelere katılmak, herkes tarafından bilinen markalar ile iş birliği yapmak, sektörde tanınmak bu kariyerin faydalarının sadece görünen kısmı. Ama oraya nasıl gideceksin? Eh, en büyük başarı hikayelerinden bazılarını yansıtarak, size bazı ipuçları verecek olursam ;
1- Kişisel tarzına güven,
Mutlaka sektöre girmeden önce bazı araştırmalar yapmışsınızdır. Hangi tarz beğeniliyor, ne giymeliyim, ilk kombinim ne olmalı gibi… Başarılı moda influencerlarına bakarken ister Lookbook döneminden olsun ister yakın zamanda sahneye adım atmış olsunlar, başarı için çok basit bir ilk adımı fark edeceksiniz. Hepsinin kendine has ve benzersiz bir estetiği var. Gardıropları, en küçük detaylar bile kendi moda anlayışlarını vurgulayarak diğerlerinden sıyrılmalarını sağlıyor. Öyleyse içgüdülerinize güvenin! Elbette gardırobunuza yeni trendler eklemekte yanlış bir şey yok. Ancak her yeni dalgayı kovalamak yerine, her sezon dolabınıza zaten uyan birkaç parçayı seçin. Trend parçaları zamansız tarzınıza uyarlayarak fark yaratın.
FOTOĞRAF: NINA SANDBECH
2- Moda çekimleri sanatında ustalaş,
Vücudunuza çok yakışan çok iyi bir kombin giymiş olabilirsiniz. Ancak fotoğrafın açısı ve ışığı doğru değilse içeriğiniz zayıf olacaktır. Kıyafeti veya durduğunuz anı yakalamak, platformunuzun büyük bir parçasıdır. Fotoğraflarınız moda anlayışınız kadar harika olduğu sürece doğru yoldasınız demektir. Bunun yanı sıra Lightroom, Tezza gibi fotoğraf düzenleme uygulamalarına ihtiyacınız olacak. Telefonunuza bu uygulamaları indirmeyi unutmayın :)
FOTOĞRAF: NINA SANDBECH
3- Moda etkinliklerine katıl,
Tüm farklı endüstrilerde olduğu gibi, bir influencer olarak, bağlantılar ve ağlar moda dünyasında inanılmaz derecede önemlidir. Ve dürüst olmak gerekirse, bu fırsatlar da çok eğlenceli olabilir ! Moda gösterileri, bağımsız konsept mağaza açılışları, pop-up pazarlar ve çeşitli etkinliklerle seçenekler sonsuzdur. Kendi küçük blogger, tasarımcı, stilist ve halkla ilişkiler arkadaşlarından oluşan küçük topluluğunuzu yavaşça oluşturmak için benzer fikirlere sahip modacılarla çevrimdışı olarak tanışın ve sohbet edin.
FOTOĞRAF: GİZEM SARI TEKİN
4- Markalar ile iş birliğinde seçici olmaktan korkma
Kişisel tarzınızı belirlediğiniz için ona sadık kalmak bir zorunluluktur. 10.000 takipçiye ulaştığınızda ve bir imza karaktere sahip olduğunuzda, bir dizi moda markası size yavaş yavaş ulaşmaya başlayacak. Bazılarını seveceksin, bazılarının ise çok farklı bir sanatsal yönü olacak. Ortak çalışma teklifleri cazip olsa da her zaman dürüst ve fikrinize göre seçim yapmanızı öneririm. Dürüst olmakta yanlış bir şey yoktur, özellikle takipçilerinizin ilgi alanları markanın hedef kitlesiyle eşleşmiyorsa ya da gelen markalar sizi yansıtmıyorsa…
FOTOĞRAF: BEGÜM ARUTAN
5- Yaşam tarzı, makyaj ve diğer ilgi alanlarına dal,
Makyaj yapmayı, yemek yapmayı veya bazı insanların görmekten zevk alabileceği diğer ilgi alanların var mı? Bu detaylar moda platformlarınıza daha da fazla değer katabilir ve etkileyici kişiliğinizin yepyeni bir yönünü gösterebilir. Mesela pek çok influencerın paylaşmaktan hoşlandığı fotoğraf ve blogları seyahatlerindendir. Moda yönünüzü, seyahat sever yönünüz ile zahmetsizce birleştirebilir ve takipçilerinizin sizin vesileniz ile yeni yerler keşfetmelerini sağlayarak onlara ilham olabilirsiniz.
fotoğraf: BEGÜM ARUTAN
6- Benzersiz bir şey yap,
Dışarıda kaç tane başarısız " life style / yaşam tarzı " blogger var? Muhtemelen bunu denemiş bir arkadaşınız bile vardır. Moda, yemek ve seyahat tutkuları var belki ama etkileşimleri hedefledikleri gibi olmadı. Neden? Çünkü onlar da herkes gibiler. Rakiplerinizden farklı olun.
FOTOĞRAF: SERAP KORKMAZ ARSLAN
7- Markana yatırım yap,
Bu işi ciddi ciddi gelir getirecek bir iş gibi düşünün, sermaye yatırmaya değer bir iş. Doğal durması ve takipçiye daha samimi gelmesi için profesyonel bir makinadansa akıllı telefonunuz ile çekeceğiniz fotoğrafların etkileşimi daha yüksek olacaktır. Bu durumda fotoğrafların için seni tahmin edecek en iyi akıllı telefona yatırım yapmalısın.
FOTOĞRAF: GİZEM SARI TEKİN
8- Tutarlı ol,
Paylaştığınız içeriklerin birbiri ile tutarlı olması çok önemli. Bir gün başka bir marka cilt ürününü överken iki gün sonra aynı işlevi gören başka bir ürünü tavsiye etmeyin. Takipçileriniz için güven çok önemli. Sizden etkilenmeleri için size güvenmeleri gerekir.
FOTOĞRAF: KÜBRA ÖZEL ÇİFTÇİ
9- Hedef kitlen ile etkileşim kur,
Bu ilk başta kolay olacak, çünkü büyük bir takipçi kitlesi olmayacak. Her yoruma yanıt verin, gelen mesajların ve maillerin hepsine geri dönün. Takipçilerinizin sorularını önemseyin, gerekirse konu ile ilgili araştırma yapın.
FOTOĞRAF: KÜBRA ÖZEL ÇİFTÇİ
10- Verilere bak,
Hangi içerik çalışıyor? Hedef kitleniz kim? Analitiğe bakın. Çoğu platform size verileri verecektir, ancak vermezlerse, yalnızca hangi gönderilerin en çok beğeni ve yorum aldığına bakın. Hedef kitleniz neye benziyor? Yaşlı mı genç mi, kadın mı erkek mi? Onlarla rezonansa giren içeriği oluşturun. Son olarak, izleyicilerinize daha çok neyi görmek istediklerini sorun. İnan bana, size söyleyecekler.
FOTOĞRAF: GÖRKEM KARMAN
Umarım bu yazım size faydalı olur. Herkese rengarenk günler dilerim.
Geçtiğimiz on yılda bu meslek ciddi bir hızla evrilerek, günümüzün en gözde ve popüler mesleklerinden biri haline gelmiştir. 2008-2010 senelerinde ben henüz üniversite öğrencisiyken çeşitli bloglar vardı, bilgisayarlarımızdan bu blogları takip ediyorduk. İlgi alanım moda olduğundan bende hoşuma giden moda bloglarının sıkı takipçisiydim. Hatta kendi moda blogumu açmıştım. Bu esnada henüz Instagram yoktu ama Pinterest, Lookbook gibi uygulamalar üzerinden içerik üretilebiliyordu.
Ekim 2010 ’da hayatımıza instagram uygulaması girdiğinde belki de kimse bu uygulamanın ne şekilde ne amaçla kullanılacağını ya da ne denli büyüyeceğini hayal dahi etmemişti. Bugün akıllı telefonu olan birçok kişinin instagram hesabı bulunmakta ve bu hesapların birçoğu da aktif hesaplar. 2010 yılında yalnızca kişisel hesaplar varken günümüze uzanan süreçte ticari işletmeler, büyük küçük birçok marka instagramda yer almaya başladılar. Bazıları pazarlarını ulusal veya uluslararası genişleterek iş hacimlerini arttırdılar. Hatta iş o kadar öteye taşındı ki Instagram bugünlerde yeni ‘ Google ’ olarak anılmaya başladı. Eskiden google da arattığımız çoğu kişiyi ve hizmeti şu an instagramda aratıyoruz. Evimize alacağımız bir obje, mutfak tadilatı için gereken usta, terzi, yıldönümü kutlamak için gidilecek restoran, kültür sanat etkinlikleri gibi…
Kurulduğundan bu yana instagram kullanıcılar tarafından çok sevildi. İlk zamanlarda çoğu kişide kendisinden daha ziyade gördüğü ve gözüne hoş gelen içerikleri paylaşma eğilimi vardı. Zaman içinde beğendiği ürünleri, kıyafetleri, yemekleri de paylaşmaya dönüştü. İşte tam da bu noktada ‘ blogger ’ adı verilen bir meslek ortaya çıktı. Bloggerların halk tarafından bir iş yapıldığının algılanması ve bir meslek olarak kabul edilmesi uzun bir zaman aldı. Bunun en temel nedeni bloggerlar da bunu bir işten ziyade hobi olarak görüyorlardı. Kullanıcılar arttıkça bloggerlar daha büyük kitlelere hitap etmeye başladı (bu durum tabii ki pazarlamacıların dikkatinden kaçmadı) ve birkaç sene önce ‘influencer’ kavramı ortaya çıktı.
Influencerlar, yani etkileyenler, basitçe başkalarının satın alma kararları üzerinde etkisi olan kişilerdir. Başka bir deyişle, belirli bir grup insanın nüfuzuna, yetkisine veya güvenine sahip olan kişilerdir. Pazarlama sözlüğünde, ‘influencer’ başkalarının belirli tüketici kararları vermesine neden olan kişidir. Birinin ayakkabı satın almasına neden olan Michael Jordan veya LeBron James, birisinin belirli bir otomobil sigortası markasını satın almasını sağlayan Aaron Rodgers veya hayranlarını belirli bir makyaj veya egzersiz kıyafeti almaya motive eden Kardashian kız kardeşlerden biri sayılabilir. Kısacası, bir kişi diğer insanların bir ürünü diğerine tercih etmesine neden olacak bir konuma veya güce sahipse, o kişi influencer olarak kabul edilir.
Influencer mesleği ile aynı anda farklı bir pazarlama türü ortaya çıkmıştır. Hatta hangisinin hangisini doğurduğu bir muamma :) Sanıyorum ki her şey süreçte iki taraf içinde pozitif olarak gelişmiştir. Influencer marketing (etkileyici pazarlama), güven oluşturma, marka bilinirliğini artırma ve satışları artırma söz konusu olduğunda inanılmaz derecede etkili bir kanaldır. Moda markalarının %78' i hâli hazırda influencerlarla çalışmakta olup, önümüzdeki yıllar için stratejilerini bunun üzerine kurmuşlardır.
Büyüklü küçüklü işletmeler, dev markalar (apple, samsung, beko, miele, bosch), oteller, dünya çapındaki elektronik firmaları, kozmetik sektörü, otomobil sektörü, neredeyse bütün tekstil ve moda markaları şu an influencer marketing / etkileyici pazarlama stratejisini benimsemiş olup, kendi pazarlama departmanları ya da aracı ajanslar ile influencerlarla çalışma halindelerdir. Böylece eş zamanlı olarak başarılı bir influencer kendi kitlesini genişletme, büyük markalarla çalışma şansına erişip, dergi ve gazetelerde röportajlar vermeye başlarken, markalar da dinamikliklerini koruyarak halka daha da yakınlaşmayı başarmışlardır.
Peki siz influencer olmak için ne yapabilirsiniz ?
Bir moda influencerı olmak, endüstrinin yaratıcı yönünü seven ve özgürce yaratacağı içeriklerden elde edeceği gelirin hazzını tadacak kişilere mutlak bir ikramiye gibi geliyor. Markalar tarafından giyindirilmek, organizasyon ve defilelere katılmak, herkes tarafından bilinen markalar ile iş birliği yapmak, sektörde tanınmak bu kariyerin faydalarının sadece görünen kısmı. Ama oraya nasıl gideceksin? Eh, en büyük başarı hikayelerinden bazılarını yansıtarak, size bazı ipuçları verecek olursam ;
1- Kişisel tarzına güven,
Mutlaka sektöre girmeden önce bazı araştırmalar yapmışsınızdır. Hangi tarz beğeniliyor, ne giymeliyim, ilk kombinim ne olmalı gibi… Başarılı moda influencerlarına bakarken ister Lookbook döneminden olsun ister yakın zamanda sahneye adım atmış olsunlar, başarı için çok basit bir ilk adımı fark edeceksiniz. Hepsinin kendine has ve benzersiz bir estetiği var. Gardıropları, en küçük detaylar bile kendi moda anlayışlarını vurgulayarak diğerlerinden sıyrılmalarını sağlıyor. Öyleyse içgüdülerinize güvenin! Elbette gardırobunuza yeni trendler eklemekte yanlış bir şey yok. Ancak her yeni dalgayı kovalamak yerine, her sezon dolabınıza zaten uyan birkaç parçayı seçin. Trend parçaları zamansız tarzınıza uyarlayarak fark yaratın.
FOTOĞRAF: NINA SANDBECH
2- Moda çekimleri sanatında ustalaş,
Vücudunuza çok yakışan çok iyi bir kombin giymiş olabilirsiniz. Ancak fotoğrafın açısı ve ışığı doğru değilse içeriğiniz zayıf olacaktır. Kıyafeti veya durduğunuz anı yakalamak, platformunuzun büyük bir parçasıdır. Fotoğraflarınız moda anlayışınız kadar harika olduğu sürece doğru yoldasınız demektir. Bunun yanı sıra Lightroom, Tezza gibi fotoğraf düzenleme uygulamalarına ihtiyacınız olacak. Telefonunuza bu uygulamaları indirmeyi unutmayın :)
FOTOĞRAF: NINA SANDBECH
3- Moda etkinliklerine katıl,
Tüm farklı endüstrilerde olduğu gibi, bir influencer olarak, bağlantılar ve ağlar moda dünyasında inanılmaz derecede önemlidir. Ve dürüst olmak gerekirse, bu fırsatlar da çok eğlenceli olabilir ! Moda gösterileri, bağımsız konsept mağaza açılışları, pop-up pazarlar ve çeşitli etkinliklerle seçenekler sonsuzdur. Kendi küçük blogger, tasarımcı, stilist ve halkla ilişkiler arkadaşlarından oluşan küçük topluluğunuzu yavaşça oluşturmak için benzer fikirlere sahip modacılarla çevrimdışı olarak tanışın ve sohbet edin.
FOTOĞRAF: GİZEM SARI TEKİN
4- Markalar ile iş birliğinde seçici olmaktan korkma
Kişisel tarzınızı belirlediğiniz için ona sadık kalmak bir zorunluluktur. 10.000 takipçiye ulaştığınızda ve bir imza karaktere sahip olduğunuzda, bir dizi moda markası size yavaş yavaş ulaşmaya başlayacak. Bazılarını seveceksin, bazılarının ise çok farklı bir sanatsal yönü olacak. Ortak çalışma teklifleri cazip olsa da her zaman dürüst ve fikrinize göre seçim yapmanızı öneririm. Dürüst olmakta yanlış bir şey yoktur, özellikle takipçilerinizin ilgi alanları markanın hedef kitlesiyle eşleşmiyorsa ya da gelen markalar sizi yansıtmıyorsa…
FOTOĞRAF: BEGÜM ARUTAN
5- Yaşam tarzı, makyaj ve diğer ilgi alanlarına dal,
Makyaj yapmayı, yemek yapmayı veya bazı insanların görmekten zevk alabileceği diğer ilgi alanların var mı? Bu detaylar moda platformlarınıza daha da fazla değer katabilir ve etkileyici kişiliğinizin yepyeni bir yönünü gösterebilir. Mesela pek çok influencerın paylaşmaktan hoşlandığı fotoğraf ve blogları seyahatlerindendir. Moda yönünüzü, seyahat sever yönünüz ile zahmetsizce birleştirebilir ve takipçilerinizin sizin vesileniz ile yeni yerler keşfetmelerini sağlayarak onlara ilham olabilirsiniz.
fotoğraf: BEGÜM ARUTAN
6- Benzersiz bir şey yap,
Dışarıda kaç tane başarısız " life style / yaşam tarzı " blogger var? Muhtemelen bunu denemiş bir arkadaşınız bile vardır. Moda, yemek ve seyahat tutkuları var belki ama etkileşimleri hedefledikleri gibi olmadı. Neden? Çünkü onlar da herkes gibiler. Rakiplerinizden farklı olun.
FOTOĞRAF: SERAP KORKMAZ ARSLAN
7- Markana yatırım yap,
Bu işi ciddi ciddi gelir getirecek bir iş gibi düşünün, sermaye yatırmaya değer bir iş. Doğal durması ve takipçiye daha samimi gelmesi için profesyonel bir makinadansa akıllı telefonunuz ile çekeceğiniz fotoğrafların etkileşimi daha yüksek olacaktır. Bu durumda fotoğrafların için seni tahmin edecek en iyi akıllı telefona yatırım yapmalısın.
FOTOĞRAF: GİZEM SARI TEKİN
8- Tutarlı ol,
Paylaştığınız içeriklerin birbiri ile tutarlı olması çok önemli. Bir gün başka bir marka cilt ürününü överken iki gün sonra aynı işlevi gören başka bir ürünü tavsiye etmeyin. Takipçileriniz için güven çok önemli. Sizden etkilenmeleri için size güvenmeleri gerekir.
FOTOĞRAF: KÜBRA ÖZEL ÇİFTÇİ
9- Hedef kitlen ile etkileşim kur,
Bu ilk başta kolay olacak, çünkü büyük bir takipçi kitlesi olmayacak. Her yoruma yanıt verin, gelen mesajların ve maillerin hepsine geri dönün. Takipçilerinizin sorularını önemseyin, gerekirse konu ile ilgili araştırma yapın.
FOTOĞRAF: KÜBRA ÖZEL ÇİFTÇİ
10- Verilere bak,
Hangi içerik çalışıyor? Hedef kitleniz kim? Analitiğe bakın. Çoğu platform size verileri verecektir, ancak vermezlerse, yalnızca hangi gönderilerin en çok beğeni ve yorum aldığına bakın. Hedef kitleniz neye benziyor? Yaşlı mı genç mi, kadın mı erkek mi? Onlarla rezonansa giren içeriği oluşturun. Son olarak, izleyicilerinize daha çok neyi görmek istediklerini sorun. İnan bana, size söyleyecekler.
FOTOĞRAF: GÖRKEM KARMAN
Umarım bu yazım size faydalı olur. Herkese rengarenk günler dilerim.
SON DAKİKA
