hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Hakan Çelik Hakan Çelik

    Bu kafayla trafik kazaları önlenemez

    27.01.2014 Pazartesi | 15:40Son Güncelleme:

    Üst üste korkunç kazalar!

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu kez Sivas’ın Yıldızeli ilçesindeki yolda buzlanma nedeniyle bir yolcu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu 9 kişi öldü, 30 kişi yaralandı.

    Bu olaydan üç gün önce İstanbul’dan Muş’a giden bir yolcu otobüsü Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde şarampole yuvarlandı. 21 kişi hayatını kaybetti, 20 yolcu yaralandı.

    Bayburt’taki başka bir kazada 3 kişi öldü.

    Aralık ayında yine Kayseri’de, öğrencileri taşıyan bir otobüsün karıştığı kazada 11 kişi hayatını kaybetti.

    Daha önce Şanlıurfa’da servis minibüsü devrildi 7 kişi öldü.

    Geçenlerde, İstanbul’un göbeğinde, Güngören semtinde bir minibüs, üst geçitten uçtu. 2 kişi feci şekilde ezilerek öldü...

    Son birkaç ayda benzer olaylarda can verenlerin sayısı neredeyse bir uçak kazası kadar kabarık!
    Bir uçak düşmüş olsaydı birkaç sene konuşulur, tartışılır nedenleri üzerinden dersler çıkarılırdı.

    Türkiye’deki bir otobüs kazasının haber ömrü ise en fazla 24 saattir. İşin üzücü bir başka yanı daha var. Bütün bu kazalar kısa süre içinde unutulacak. Acı ama gerçek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Umursamazlık ve kanıksama hali söz konusu.

    ***

    Peki, neden bu kadar çok kaza oluyor? Neden bu kadar çok can kaybı yaşanıyor?

    Yanıtlar çok açık:

    - Otobüs, minibüs ve taksiler teknik şartlara uymuyor. Soğuk ve yağışlı havalarda yollarda seyreden araçların hâlâ önemli bölümünde kış lastiği yok. Bir otobüse 200- 300 bin euro ödeyen şirket sahipleri lastikten 2- 3 bin lira tasarruf etmek için insanları göz göre göre ölüme gönderiyor.

    - Sürücülerin bilgi, kapasite ve zekâ düzeyleri bu tip araçları kullanmaya elverişli değil. Üst üste trafik cezası kesilen kişiler hiçbir şey olmamış gibi direksiyona geçmeye devam ediyor.

    - Direksiyon başındakiler uykusuz, yorgun. İnsan taşımak gibi son derece ciddi bir iş yaptıklarının farkında değiller.

    - Denetimler yetersiz; birçok bölgede yok denecek kadar az.

    Polislerin denetim kabiliyetleri ve bilgi düzeyleri sınırlı. Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz’ın çok isabetli şekilde dikkati çektiği gibi İstanbul’dan Doğu Anadolu’ya doğru yola çıkan bir araç hiçbir denetimle karşılaşmadan 1500 kilometre yol yapabiliyor.

    - Bölünmüş yollar sayesinde altyapı şartlarında iyileşme yaşanmasına rağmen karayollarının geneli tehlikelerle dolu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    - Kavşaklar, refüjler, bölünmüş yol geçişleri hatalı.

    - Asfalt, kalitesi düşük olduğu için yağmur ve kar yağışında büyük zarar görüyor.

    - Araç sahipleri trafik kurallarını ağır şekilde ihlal ediyor. Tehlikeli araç kullanmak bir cesaret göstergesi; üstelik bunun sosyo-kültürel kabulü var.

    - Yasadışı olmasına rağmen yaygın şekilde düğün ve asker uğurlama konvoyları yapılıyor. Siyasi parti etkinlikleri ve lider karşılama etkinliklerinde aynı durum söz konusu.

    - Cezalar caydırıcı olmaktan uzak. Yasal düzenlemeler son derece yetersiz.

    Bu kafayla Türkiye’de trafik kazalarıyla mücadele edilmez.

    Şundan kesinlikle eminim, 30 Mart yerel seçimleri yaklaşırken bu kez konvoy kazalarıyla karşılaşacağız. Bilinçsizce araçların içine doluşan insanlar konvoyda geriye düşmemek ve önlerindekini yakalamak için akıl almaz hatalar yapacak ve ölümlere neden olacaklar.

    ***

    Trafik konusunda bir sonuca ulaşabilmek için bilinçlenme çocukluktan başlamalı. Kamusal alanda eğitimin hali ortada. Trafik eğitimi devletin öncelikleri arasında yok...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ancak Renault, Volvo, Doğuş Otomotiv, Total gibi sosyal sorumluluk hassasiyeti yüksek markalar sayesinde farkındalık yaratılabiliyor.

    10 yılı aşkın süredir kesintisiz şekilde çocukların, öğretmenlerin ve dolaylı olarak velilerin eğitimi için programlar hazırlayan Renault Mais’i yürekten kutluyorum. Fransa’daki şirket merkezinin güvenlikle ilgili ciddi duyarlılığı var. Buna ilave olarak Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar ve ekibi, uluslararası ölçekteki projeleri yıllar boyunca büyük başarıyla Türkiye’ye uyarladı. “Sokakta İlk Adımlar” bunun en güzel örneği. Bugüne kadar 1 milyondan fazla genç eğitim aldı. Muhtemelen binlerce insanın hayatını kurtardılar.

    Volvo Genel Müdürü Greg Maruszewski de İsveçli şirketin 2020’de ölümlü trafik kazalarını önleme konusundaki büyük projesini Türkiye’de anlatmak için bir dizi etkinlik planlıyor.

    Kuruluşundan bu yana güvenlik kültürüne büyük önem veren Stuttgartlı üretici Mercedes “ağaç yaşken eğrilir” sözünden yola çıkarak ilköğretim çağındaki çocuklar için eğitim çalışması yürütüyor. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı işbirliğiyle sürdürülen proje kapsamında “Trafik Ateşböceği” Anadolu yollarını dolaşıyor. Bu kapsamda şu ana kadar 3 bin 200 çocuğa 6’şar saatlik eğitim verildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kamu ve özel sektörün el ele vererek bu devasa sorunu aşabileceklerini düşünmek istiyorum.
    Ancak hala çok uzun yolumuz var.

    Bu kafayla trafik kazaları önlenemez

    Geleceğimizi kazanmak için önemli adım

    Türkiye’de trafik eğitiminin yaygınlaştırılması için Renault, Volvo, Mercedes, Doğuş Otomotiv, Total gibi şirketler uzun soluklu çalışmalar yürütüyor. Renault, ilkokul öğrencilerine ulaşmayı hedefleyen programında Milli Eğitim Bakanlığı’yla işbirliği yapıyor. “Sokakta İlk Adımlar” isimli projenin uygulandığı Cağaloğlu Büyük Reşit Paşa İlköğretim Okulu’nda İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar ve Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Genel Başkanı Hitay Güner öğrencilerle bir arada.