hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Antalya'da 40 bin bina risk altında

    Antalyada 40 bin bina risk altında
    expand

    Antalya'da 40 bin bina risk altında

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    ANTALYA,(DHA) - AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Deprem Çalıştayı'nda konuşan Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, "Antalya'nın batı ilçeleri de ciddi bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya" dedi. Antalya'da yaklaşık iki milyon kişinin deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Özçelik, "Bunun için önlem alınması şart. Antalya'da 40 bin binanın dönüşmesi ya da güçlendirilmesi gerekiyor" dedi.

    Afet bilincinin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla AÜ Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) iş birliği ile 'Antalya Deprem Çalıştayı' düzenlendi. AÜ Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen çalıştayın açılış törenine Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Cem Oğuz, ANTGİAD Başkanı Osman Sert, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Özen, Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Çalıştay, depremi ve etkilerini anlatan bir video sunumu ile başladı.

    'BU KONUYU GÜNDEMDE TUTMAK ZORUNDAYIZ'

    Deprem haftası dolayısıyla bu önemli doğa olayını gündemde tutup gelecekte neler yapılabileceğini belirlemek adına yapılan bu çalışmayı çok önemsediğini belirten Antalya Valisi Ersin Yazıcı, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Deprem videosundaki görüntülerin kendisini Düzce depremine götürdüğünü ve duygusallaştığını ifade eden Vali Yazıcı, kendisinin de Düzceli olduğunu, 1999 depreminin Düzce'de de şiddetli hissedildiğini ve bu depremde yakınlarından kayıplar verdiğini söyledi. Depremin bir doğa olayı olduğunu ve engellemenin mümkün olmadığını dile getiren Vali Yazıcı, "Deprem öldürmüyor aslında. Biz insanlar başkalarının ölümüne sebebiyet veriyoruz. İşçi olarak, mühendis olarak, usta olarak, yönetici olarak biz sebebiyet veriyoruz. Yaptığımız hatalar canları bize bir bedel olarak karşımıza sunuyor. Bu sebeple bu konuyu her zaman gündemde tutmak zorundayız. Bu bilinci oluşturmak zorundayız" dedi.

    'GÖREVİMİZ BU OLAYLARIN BİR DAHA YAŞANMAMASI'

    Afet sonrası müdahalede iyi bir duruma gelindiğini söyleyen Vali Yazıcı, şunları söyledi;

    "Şükürler olsun AFAD Teşkilatımız gelişti, Kızılay'ımız güçlendi. Diğer kurum ve kuruluşlar ile afet sonrasında daha seri ve hızlıyız. Şuan AFAD teşkilatında dünyada hangi cihazlar varsa kullanılıyor. Ancak bize düşen bu olayların bir daha yaşanmaması. Japonya'daki gibi çok yoğun depremlerde bile ölen insan ve yıkılan bina olmuyor. Bu duruma gelmek durumundayız. Başta belediyelerimiz olmak üzere bu işe başlamak durumundayız. Geri durursak, bahanelere sığınırsak insanlığa olan görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Biz sorumlu kişileriz, özellikle üniversitelerimizin bilimsel çalışmalarla, gençlerimizi bilinçlendirme konusunda da özel gayret sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum."

    DEPREM TÜRKİYE'NİN ÖNCELİKLİ KONULARINDAN BİRİ

    AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, deprem konusunda farkındalığın artmasına katkı sağlamak, mücadele konusunda koordinasyonun sağlanması, bilimsel araştırmalara yön vermek amacıyla Antalya Deprem Çalıştayı'nın düzenlendiğini söyledi. Rektör Özkan, "Ben depremin Türkiye'nin en öncelikli konularından biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü milyonlarca insanın hayatını ve ülke ekonomisini tehdit eden, adeta hayatın durmasına neden olan ve önceden önleme olanağı bugünkü teknoloji ile hala mümkün olmayan bir afetten bahsediyoruz. Deprem ne yazık ki ülkemizin acı bir gerçeği. Ülkemizin bulunduğu coğrafyada son 6 yüzyılda 7 ve üstü şiddetinde 23 deprem yaşandı ve bu felaketlerde 10 binlerce insan yaşamını yitirdi. Bize düşen ülkemizin deprem kuşağında yer aldığını unutmamak, gerekli hazırlığı yapmaktır. Ancak bu şekilde depremin vereceği zararı asgari seviyeye çekebiliriz" dedi.

    DEPREMLE MÜCADELE ORTAK AKILLA MÜMKÜNDÜR

    Üç adımda afet riskini azaltacak tedbirleri özetleyen Rektör Özkan, şunları söyledi;

    "Gerekli önlemleri alarak depreme öncesinden hazır olmalıyız, deprem anında nasıl davranılması gerektiği konusunda halkı bilinçlendirmeliyiz ve deprem sonrası için yol haritamızı netleştirmeliyiz. Bu mücadele ancak merkezi yönetimin, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün iş birliği ve ortak akıl ile mümkündür. Çalıştayımızın bu koordinasyona katkı sağlayacağına, paydaşların bilgi paylaşımı için uygun bir iklim sunacağına inanıyorum. Üniversite olarak bu koordinasyonun bir örneğine Büyükşehir Belediyemiz ile imza attık. Şehrimizin acil afet toplanma alanı olarak da hizmet verecek olan katlı otoparkın temeli atıldı. Tamamlandığında şehrimiz için önemli bir ihtiyacı karşılayacak."

    ÇALIŞTAY DEPREM FARKINDALIĞINA KATKI SAĞLAYACAK

    Afetlere karşı yeterli hazırlığı yapmamış olmanın bedelini tarihimizde birçok kez çok ağır şekilde ödendiğini söyleyen Rektör Özkan, "Bu konuda çok acı tecrübelere sahibiz. Buna karşın geldiğimiz noktada ise büyük dramların yaşandığı depremlerden ders çıkarma ve eksikliklerimizi saptama konusunda gelişim gösterdiğimizi de söylememiz gerekiyor. Tam donanımlı uzman kurtarma ekiplerimizin olması, binalarda inşaat kalitesinin yükselten deprem yönetmeliğinin çıkması, yapı denetim sisteminin kurulması yaşadığımız acı tecrübelerden çıkardığımız derslerin sonucudur" diye konuştu.

    DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ

    Halkın deprem ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Cem Oğuz da, "Deprem konusunda öncelikle mevcut yapı stoku iyileştirilerek, güçlendirilerek depreme hazır hale getirilmesi sağlanmalıdır. Yeni üretilecek yapıların mühendislik hizmetleri alarak etkin bir denetimle üretimlerini sağlamalıyız" dedi. Oğuz, 1999 depreminden sonra denetim mekanizmasında çeşitli değişiklikler yapılarak iyi bir yapı denetim sisteminin oluşturulduğunu söyledi. Antalya'nın ikinci derece deprem bölgesi olduğunu söyleyen ANTGİAD Başkanı Osman Sert ise, yurtdışında depremle yaşamaya alışmış ülkelere bakıldığı zaman 8 şiddetinde deprem yaşayan Japonya'nın Tokyo kentinde can kaybı olmadığını gördüklerini belirterek Antalya'nın da el birliği ile bu başarıyı yakalayabileceğini belirtti.

    '2 MİLYON KİŞİ DEPREM TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA'

    Türkiye'nin nüfusunun büyük bir bölümünün deprem bölgelerinde yaşadığını söyleyen Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, "Antalya'nın batı ilçeleri de ciddi bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya. Antalya'da birinci derece deprem bölgesinde 270 bin kişi yaşıyor. İkinci derece deprem bölgesinde ise 1 milyon 600 bin kişi yaşıyor. Antalya'da yaklaşık iki milyon kişi deprem tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun için önlem alınması şart. 2000 yılından önce yapılan binaların büyük bir kısmını riskli olarak görüyoruz ve bunların acilen dönüşmesi gerekiyor. Antalya'da 40 bin binanın dönüşmesi ya da güçlendirilmesi gerekiyor" dedi.

    Açılış konuşmalarının ardından çalıştayda oturumlara geçildi.

    FOTOĞRAFLI

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow