hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    ATSO Başkanı Çetin: 2019 zor bir yıl oldu

    ATSO Başkanı Çetin: 2019 zor bir yıl oldu
    expand

    ATSO Başkanı Çetin: 2019 zor bir yıl oldu

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)- ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) 2019 yılı son meclis toplantısında konuşan Yönetim kurulu Başkanı Davut Çetin, 2019'un iş dünyası için zor ve uzun bir yıl olduğunu söyledi.
    ATSO'nun 2019 yılı son meclis toplantısı, ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında yapıldı. Toplantıya ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu ve meclis üyeleri katıldı. Toplantıda ATSO'nun 2020 yılı bütçesi, 40 milyon 645 bin TL olarak belirlendi.
    2019 ZOR BİR YIL OLDU
    Başkan Davut Çetin, 2019 yılına ilişkin genel değerlendirmelerde bulundu. 2019'un iş dünyası için zor ve uzun bir yıl olduğunu belirten Davut Çetin, “Ülke olarak bu yılın neredeyse 6 ayını yerel seçimle geçirdik, ekonomide zor günler yaşadık. 2019'da bardağın dolu tarafında özellikle dış politika alanındaki gelişmelerin olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir dönemde dış politikada güçlü olmak için demokrasimizin de güçlü olması, siyasi uzlaşmaya önem verilmesi özellikle önemlidir" dedi.
    'DERDİMİZ ÇAKARLI ARAÇ KULLANMA'
    Siyasi uzlaşmayla demokrasimizin güçlenmesi konusunda maalesef gerekli ilerleme olmadığını söyleyen Çetin, “Meclis gündemindeki bazı konular hayal kırıklığı yaratmakta, demokrasiye inancı zayıflatmaktadır. Son olarak TBMM'de çakarlı araç uygulamasının kapsamı genişletildi. Gerekçe olarak bu ayrıcalıkların eskiden beri var olduğu söyleniyor. Oysa geçmişte olması, bugün ve gelecekte devam etmesini gerektirmiyor. Dünyada milletvekillerine verilen imtiyazlar kürsü özgürlüğü ve dokunulmazlıktır. Türkiye'de ise derdimizin çakarlı araç kullanma, trafik cezası ödememe gibi ayrıcalıklar olması garip bir durumdur. Bu konularda kamu vicdanına, adalet ve güven duygusuna dikkat edilmelidir" diye konuştu.
    KADIN CİNAYETLERİ KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
    2019 bilançosunda bir olumsuz gelişmenin de kadın cinayetlerinde yaşandığına işaret eden Çetin, “Yılda 400'den fazla kadın cinayeti kabul edilir bir durum değildir. Avrupa'ya göre ülkemizde 3-4 kat daha fazla kadın cinayeti işlenmektedir. Bu konuda birçok önlem alınmıştır, ama daha ileri önlemlere ihtiyaç olduğu ortada. Kadın cinayetleri sadece güvenlik ve ceza meselesi değildir, kadına bakışın değişmesi için daha fazla çaba harcanmalıdır. Finlandiya'da 5 partili koalisyon hükümeti kuruldu. 5 partinin her birinin lideri kadın. Başbakan da 34 yaşında bir kadın. Hükümette 19 bakandan 12'si kadın. Bir ülkede sistem iyi olursa, kurumlar düzgün işlerse 34 yaşında başbakanlar da çıkabilmektedir" dedi.
    EKONOMİDE DİPTEN DÖNÜŞ SİNYALLERİ
    2019 yılına Türkiye ekonomisinin serbest düşüşle başladığını, çok kötümser beklentiler varken, son aylarda dipten dönüş sinyalleri olduğunu söyleyen Çetin, “Bu yıl Merkez Bankası'ndan Hazine'ye 78 milyar lira aktarıldı. Hazine borçlanması arttı, kamu bankalarına tahvil desteği verildi, yabancı bankalarla swap anlaşmaları kısıtlandı. Bu önlemlerle dövizde daha fazla artış önlendi, kredi hacminin bir nebze artması sağlandı. Kredi yapılandırmalarıyla büyük şirketlerde zincirleme iflasların önüne geçildi. Buna rağmen halen değişik sektörlerde kredisini ödemekte zorlanan şirketler var. Otomotivde, eğitim sektöründe, sağlık sektöründe büyük firmaların halen finansman sıkıntısı yaşadıklarını görüyoruz" diye konuştu.
    YAPISAL REFORMLAR VE TEKNOLOJİ YATIRIMLARI
    Ekonomiyi orta gelir tuzağından çıkaracak yapısal reformlar ve teknoloji yatırımlarının yapılması gerektiğini söyleyen Çetin, “Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, SGK prim yükünün azaltılması, kamuda tasarruf ve güven artırıcı önlemler alınması gibi konularda halen ilerleme bekliyoruz. Örneğin enerji piyasasında plansız yatırımlar yüzünden enerji maliyetlerimiz yüksek. İmar rantı yüksek olduğu için arsa, arazi maliyetleri yüksek. Kayıtdışı çalışma yüzünden istihdam maliyeti yüksek. Bankalar kredilerden zararlarını ücret ve komisyonla telafi ediyor. Bütün bu konularda yapısal dönüşüm şart" dedi.
    ANTALYA, TÜRKİYE'DEN DAHA İYİ
    Antalya ekonomisinde ise 2019 yılını ele alan Çetin, 14 veride Antalya'nın Türkiye ortalamasından daha iyi olduğunu kaydetti. SGK'ya kayıtlı esnaf ve çiftçi sayısının azaldığını belirten Çetin, “Karşılıksız çek ve senet protestosunda daha iyi durumdayız. Eylül itibarıyla bir yılda SGK'lı çalışan sayısı Türkiye'de yüzde 2,5 düşmüştür. Antalya'da yüzde 4,7 artış var. Kayıtlı istihdamın arttığı büyük iller arasında yalnızca Antalya var" dedi.
    'HERŞEY DÜZELDİ DEMEK DEĞİL'
    Çetirn, "Türkiye ortalamasından iyi olmak, geçen yıla göre iyi olmak, her şey düzeldi demek değildir. İlimizde 2016'da 25 bin, 2017'de 30 bine yakın otomobil trafiğe girdi. 2018'de 22 bine düştük. Bu yıl son aylardaki artışa rağmen 22-23 bin otomobil alım ve satımı yapılmış olacak. 2018'e göre yükseldi, ama 2017'nin, hatta 2016'nın altındayız. Aylık konut satışı 5 bin 500-6 bin arasındayken, 3 bin 390'a kadar düştü. Kasım ayında kredili satışlardaki artışla 6 bin 759'a çıktı. Bu artış 5 binlerde devam ederse inşaat sektöründe düzelme başlayabilir" diye konuştu.
    EN ÖNEMLİ BAŞARI TURİZM
    Antalya ekonomisinde 2019 yılının en önemli başarısının turizmde 16 milyonun üzerinde abancı ziyaretçi sayısıyla kırılan rekor olduğunu söyleyen Davut Çetin, 2020 yılında turizmde Rusya pazarındaki büyümenin süreceğini açıkladı. Almanya pazarında son dönemde rezervasyonların durgun olduğunu belirten Çetin, “Gelecek yıl 2019'daki gibi bir büyüme bekleyemeyiz, yine de olumlu gelişmenin devam etmesini ümit ediyoruz. Turizm sayesinde Antalya, Türkiye ortalamasının üzerinde büyümektedir. Kuşkusuz bu büyüme sektöre ve işletmeye bağlı olarak değişmektedir" dedi.
    KİŞİ BAŞI GELİRDE 10'UNCU
    Antalya'nın ortalama kişi başı gelirde 10 bin 62 dolarla 10'uncu il olduğunu belirten ATSO Başkanı, “Kişi başı gelir rakamlarına dolar olarak bakarsak, Antalya'nın 2006'da, Türkiye'nin 2008'de 10 bin dolara, 2014'te 14 bin 237 dolara çıktığını ve 2018'de ise 2006 düzeyine geri dönmüş olduğumuzu anlıyoruz. 2019 yılında da aynı durumdayız. Dolayısıyla ülke ve şehir olarak asıl meselemiz, teknoloji üretimi, katma değer üretimi ve ihracattır. Biz, Türkiye'nin en büyük illerinden biriyiz. En büyük ticaret ve sanayi odalarından biriyiz. Şirketlerimizi, şehrimizi orta gelir tuzağından çıkarmak hepimizin görevidir. Ortaklıklar kurmalıyız, hepimiz daha güçlü marka olmak için, ihracat yapmak için çalışmalıyız" diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow