SON DAKİKA
Bize düşen bilime kulak vermek
COVID-19 Virüsü dünyada etkisini azaltarak sürdürüyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, tamamen atlatabilmemiz için uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Alınan korunma tedbirlerine özenle uyalım. Hürriyet Bursa olarak, ‘Yeni Normal’ süreci hakkında iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle bir yazı dizisi hazırladık. Bu süreçten nasıl çıkacağımız çok önemli. Birlikte başarmak dileğiyle.
EBRU BEKİL: TED BURSA KOLEJİ ORTAOKUL VE LİSE MÜDÜRÜ
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
İlk, orta ve lise eğitimlerimi Bursa’da tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesinde yüksek öğrenimime devam ettim. 1999 yılında Marmara Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldum. 2 yıl özel okullarda biyoloji ve fen Bilimleri öğretmenliği yaptıktan sonra, 2001 yılında TED Bursa Kolejinin açılmasıyla TED ailesine katıldım ve öğretmenlik mesleğini severek sürdürdüm. TED Bursa Kolejinde fen bilimleri bölüm başkanlığı, Uluslararası Bakalorya Diploma Programı koordinatörlüğü görevlerini yaptıktan sonra 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı’ndan itibaren görevime Lise Müdürü olarak devam etmeye başladım.
Mesleğinizin hayatınızdaki yeri ve önemi ne?
Öğrencilik yıllarınızda sizlerde iz bırakan öğretmenler meslek seçiminizde etkileyici oluyor. Benim de bu şekilde oldu. Değerli öğretmenlerimin bana rol model olmasıyla, gençlerin hayatlarını şekillendirmek duygusu içinde öğretmen olmaya karar verdim. Bir yetişkin olarak gelecekte yerimize geçecek gençleri donanımlı bir şekilde hayata hazırlama ilkesini mesleğimde her zaman hissediyorum. Bir de öğretmen olmak aslında bir yaşam biçimi haline geliyor zamanla. Öğretmenin asıl işlevinin gençlerin akıl gelişimlerine yardımcı olmak gerektiği bilinciyle mesleğimi sürdürüyorum.
‘Yeni Normal’ sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu süreçle ilgili açıkçası karamsar değilim. Çünkü değişen ve gelişen dünyada yeni hep hayatımızın içinde olacak. Elbette tedirginliklerimiz olacak ama buna bağlı tedbirlerimiz de olacak. İletişimin ve ulaşımın hızlandığı dönem her şeyi aynı hızda getirecektir. Nasıl salgın hızla yayıldıysa çaresi de hızla yayılacaktır. Bize düşen soğukkanlı şekilde bilime kulak vermek. Bizden istenenleri uygulamaktır. Sürekli bekleyerek bir yere varmazsınız. Yaşam alanlarını buna göre planlayacağız. İlişkilerimizdeki mesafenin sınırlarını belirleyeceğiz. Toplum olarak bu şekilde bakarsak süreç en iyi şekilde ilerleyecektir.
Pandemi süreci öğrencilerin başarısını nasıl etkiledi?
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını her alanda büyük değişikliklere sebep oldu. Sosyal mesafenin korunması, bireysel hijyen kuralları ve özellikle iş yaşantısının uzaktan yürütülmesi bizlere alışık olmadığımız yeni bir süreci başlattı. Aslında öğrenciler değişikliklere yetişkinlerden daha hızlı uyum sağlayan bireyler. Bu da değişim sürecini kolaylaştırdı. Ancak her zaman üzerinde durduğumuz nokta bu kez sonuçlarıyla karşımıza çıktı. Bu konu ebeveynlerin çocuklarımıza sorumluluk verme noktasındaki koruyucu yapıda oluşudur. Çocuk kendi üzerine düşen görevi başkası tarafından yapıldığında sürekli bunu beklemeye başlıyor. Günümüzde birçok aile de maalesef bu yanlışa düşüyor. Doğal olarak uzaktan eğitim başladığında öğrenciler de süreci takipte yanlarında bir destek aradılar. Alışkanlıklar başarıyı elbette etkiledi. Burada da öğrenci ile birlikte veli eğitimlerinin de yapılma noktasına gelindi. Onlara da yaklaşımları ve yönlendirmeleri noktasında tavsiyeler verildi.
Bursa, sınav sürecinde başarılı oldu mu?Bursa salgın sürecinde genel olarak değerlendirmek yanlış olur. Çünkü bu süreçte her kurum ve kuruluş farklı şekilde süreci yönetti.
İyi yapılanlar olduğu gibi eksik kalanlar da vardı. Okulumuz bu noktada çok hızlı bir refleks gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı canlı yayınlarla ders anlatımlarına başlamadan okulumuz bu programı başlattı. Her gün altı ders canlı anlatımlarla birlikte rehberlik görüşmeleri oldu. Ev çalışmaları ve bilgi paylaşımları gerçekleştirildi.
Ulusal bayramlarımızı çocuklarımıza hissettirmek amaçlı online törenler düzenlendi. İl genelinde yapılan ortak sınavlar çocuklara güzel dönüşler verdi. Temennimiz tercih ve rehberlik desteği konusunda da planlanan çalışmaların en iyi şekilde uygulanmasıdır. Bu ülkenin çocukları desteklendiğinde en güzel işleri yapacaktır.
Veliler LGS sonuçlarını tercih sürecinde ne şekilde değerlendirmeli?
Tercih süreci öğrencilerin yeni eğitim öğretim hayatına geçişte önemli bir noktada yer alıyor. Öğrenciler ve aileleri alınan sonuçlar ile hangi lise konusunda bir karar verme sürecine girdiler. Lise eğitimi için hem puanına uygun hem de yerleştirildiğinde eğitim öğretim almak istediği okulları netleştirmek önemlidir. Veliler öncelikle tercih edecekleri okulları, bu okulların başarı sıralamalarını (bir önceki yıla bakarak), netleştirip sonrasında tercih işlemlerine geçiş yapmalılar. Özel okulda devam edecek öğrenci istediği kuruma kayıt olması halinde merkezi sınav puanıyla alan okullara tercih yapamamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı özel okul kaydı ve puanla yerleştirilen okulların tercihini birlikte yaptırmamaktadır. Veliler iki yoldan bir tanesini seçmelidir. Bu nedenle gidilecek özel okul çok iyi araştırmalı ve karar verilmelidir.
Lise seçiminde sorgulayıcı bir yol haritası oluştursunlar TED Koleji kültürünü nasıl tanımlarsınız?
TED yani Türk Eğitim Derneği isminden de anlaşılacağı gibi ulusal değerlerine bağlı Atatürkçü bir kurum. Her zaman yeniliklere açık olmakla birlikte atasından getirdiği kültürel mirasına da bağlıdır. Sadece eğitim ile değil sosyal ve kültürel çalışmalarla da eğitimi sisteminin destekçisidir. İhtiyaç sahibi olan her çocuğa yetişmeye çalışır. Tam Eğitim Bursu sistemi de bunun en güzel örneğidir. Kısacası TED kültürü “ Ülkem için çalışıyorum.” felsefesini öğretir ve yürütür.
Öğrencilere tercihlerde ve lise seçiminde ne gibi önerileriniz olabilir?
Öğrenciler lise seçimlerinde öncelikle eğitim ve öğretim açısından donanımlı olarak mezun olabilecekleri ve ilerideki seçimlerinde hazır olarak öğrenciyi tamamlayacak birikimi verecek okulları araştırmalılar. Gelecek planlamaları, seçecekleri meslek ve ileride olmak istedikleri nokta konusunda sorgulayarak eğitim-öğretimde yol haritası oluşturmalılar. Bu planlamada dil eğitimi, üniversite ve meslek seçimleri öğrenciler için belirleyici unsurlar olacaktır.
Öğrencilere tavsiyemiz bu kriterler doğrultusunda planlamalarını yaparak lise seçiminde bulunmalarıdır.
İnternet üzerinden yapılan canlı yayınlarla ilgili düşünceleriniz?
Yaşanılan salgın ile online olarak gerçekleşmesi gereken bir sürece girildi. Alınan önlemler doğrultusunda bu yol tercih edilmiştir. Ancak yüz yüze eğitim ile online eğitim çocuklara katkısı anlamında mukayese edilemez. Öğrencilerin bu süreçte okuldan kopmamaları, öğrenmeyi öğrenmeleri adına destekleyici olmuştur. Süreç içinde bu sistemden zorluk yaşayan dersi takip etmede, derse katılmada öğrenciler olduğu gibi süreci tam anlamıyla takip eden ve güçlenerek bunu tamamlayan öğrencilerde gözlemlenmiştir. İnternet üzerinden yapılan online eğitimler normal koşullarda tercih edilmez, belki bundan sonraki koşullarda destekleyici olarak eğitim öğretim sürecine katılabilir. Ancak salgın sürecinde alınan önlemler doğrultusunda öğrenci ve velilerimiz yalnız bırakmamak ve süreci desteklemek adına önemli katkılar sağlamıştır. Yüz yüze eğitim ile çocukların gelişimsel süreçleri daha doğru bir şekilde desteklenir.
Üniversite hazırlığında doğru lise seçimi nasıl olmalı?
Öğrencinin geleceğini planlamasında kendisini tanıması, güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olması ve bu doğrultuda gelişim sürecini sürdürmesi önemli. Lise eğitim sürecinden sonra devam edeceği üniversite ve seçeceği meslek için bu anlamda farkında olması süreci netleştirmesinde yararlı olacaktır. Öğrenci lise eğitiminde yurt içi mi yurt dışı mı üniversite seçimi yapacağını, hangi alanlarda devam edeceğini ve sonuç olarak da seçimlerinde hangi meslek alanlarında yoğunlaşması gerektiğini planlar. Bu nedenle lise seçimi öğrenciye kendisini tanıması ve ilerideki eğitim ve meslek hayatı için yol haritası çizmesi adına katkıda bulunan bir seçim olmalıdır.
Hayatımızda risk her zaman olacak
Salgından sonra teknolojik ve ekonomik gelişmelerle yeni bir dünyaya adım atacağımız çokça konuşuluyor. Sizin düşünceleriniz nelerdir?
COUID-19 bildiğimiz tanımları yeniden yapılandırarak insanlara yeni misyonlar yükleyip rollerin yeniden tanımlanmasını beraberinde getirecektir diye tahmin ediyorum. Tüm dünyada insanların birbirine bağlı olduğunu gördük. Bu çerçevede birey kavramı önemini yitirerek, birlik kavramı öne çıktı. Karşılıklı ilişkiyi anlayan, farklılıkları güçlendiren ve küresel olarak işbirlikçi bir şekilde çalışan insanlara ihtiyaç artacaktır.
RİSK YÖNETİMİ, RİSK İLETİŞİMİ
Risk yönetimi, risk iletişimi ve risk toplumu kavramlarının hayatımıza daha fazla gireceğini düşünüyorum. Yaşadığımız bu riskli günlerden sonra da dünya risk barındırmaya devam edecek. Sağlık ve sosyal alanlarda gelişmelerin yapılması gerektiğinin sinyalleri yaşadığımız bu küresel krizle tüm dünyaya verilmiş oldu. Dijital altyapıların güçlendirilmesi, yapay zeka teknolojilerinin efektif şekilde var olan sistemlere entegre edilmesi ve big data analizlerinin insanların hareketliliğini ölçerek sağlık durumlarının takip edilmesi gibi konular önem kazanacaktır.
Son olarak yaz tatil planlarınızda virüs nedeniyle değişiklik yaptınız mı?
Koronavirüs salgını zorunlu olarak tatil planlarımızı ve alışkanlıklarımızı değiştirdi. Bu yıl için biz de otel veya yurt dışı tatili düşünmedik. Tatil süresini yazlıkta geçiriyoruz. Ben de bu şekilde hem işlerimi yönetip hem de dinlenerek bir tatil yapıyorum. Bir aksilik olmazsa okullar açılmadan da yakın aile dostlarımızla bir haftalık tekne tatili yapmayı planlıyoruz. Çünkü insanların yer değişikliği yapması onun dinlenip tekrar yenilenmesine katkı sağlıyor.