hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    COVID-19 pandemisinde beslenme

    COVID-19 pandemisinde beslenme
    expand

    COVID-19’un hızla yayıldığı bu günlerde, kişisel olarak bu salgından korunmak için iki etkili yol; karantina tedbirleri ve kişisel hijyene özen göstermektir. Bunların yanında, sağlıklı kalabilmek için sağlıklı beslenmenin önemi unutulmamalıdır .

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    COVID-19 pandemisinde beslenmeÖncelikle “koronavirüsten koruyacak mucize gıdalar var mı?” sorusuna yanıt vereyim.
    Bağışıklık sistemini güçlendirmeyi sağlayacak tek bir gıda veya takviye olmadığı gibi, COVID-19’a karşı koruma kalkanı görevi görecek mucize gıda veya diyet de yoktur!
    Kelle paça çorbası, ev yapımı turşu ve yoğurt da aynı durumda.
    Koronavirüse karşı savaş, ilk önce bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmekten geçiyor. Siz siz olun bu dönemde yiyeceğimiz bazı sebze ve meyvelerin etkisini sakın ola küçümsemeyin. 
    Bağışıklık sistemi, vücudu mikroorganizmalara karşı savunan  etkili bir korunma mekanizmasıdır. Vücudumuza virüslere karşı savunmada destek olabilecek bağışıklık sistemi için; dengeli, sağlıklı beslenme etkili olacaktır.

    Dengeli ve sağlıklı beslenmenin ilk adımı; Su tüketimi Vücuttaki toksinleri atmak, hücreleri diri tutmak, metabolizmayı canlandırmak  ve  en önemlisi  bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için iftar ile sahur arasında bol sıvı tüketimi ihmal edilmemelidir. Gazlı içecekler, kahve bu ihtiyacı karşılayamaz.
    İftar ve sahur sofralarında; süt ve ürünleri, yumurta, tavuk, kırmızı et, kuru baklagiller, sebze ve meyveler, zeytin ve zeytinyağı, tam tahıllar ve kuruyemişlere dengeli bir biçimde yer verilmelidir.
    Sofralarınızı renklendirin. Menüler tek besin öğesi grubundan oluşmamalıdır. Farklı besin öğeleri içeren renkli tabaklar hazırlayın. Böylece, güçlü bir bağışıklık sistemi için gerekli olan besin öğeleri  karşılanmış olur.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    *

    Roka, maydanoz, ıspanak, tere gibi lif içeriği yüksek bu besinler hem B kompleks vitaminlerini, hem de C ve E vitaminlerini içerir. Bağışıklık sisteminizin çok daha güçlü olması ve güçlü kalması için iftarda yeşil yapraklı sebzeleri çiğ olarak tüketmeye özen göstermelisiniz.
    Bağışıklık sistemi ve kemik sağlığı için vücudumuzun gereksinim duyduğu besin öğesi D vitaminidir. Dengeli ve sağlıklı besleniyor olsanız bile diyetteki besinler, vücudun Vitamin D gereksinimini karşılamayabilir. Normal şartlarda, güneşi bir gün içerisinde 20 dakika el ayası ve yüzünüzü güneş ışınlarına maruz bırakarak gerekli vitamini karşılamış olursunuz. D-vitamini vücutta depolanabildiğini için, 1 aylık evde kalma ile bu konuda bir sıkıntıya girmenize gerek yok. Ayrıca uygunsa günlük balkonda 15-20 dakika geçirmek de bu konuda bir çözüm olabilir.

    COVID-19 pandemisinde beslenmeHalen tedavisi ve aşısı bulunmayan bu hastalık için korunma önlemlerine dikkat etmeli ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışmalıyız. Yeterli uyku (günde 7-8 saat), stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak özetle sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır.
    Düzenli ve dengeli beslenmeye yani yeterli sıvı almaya, kaliteli protein, doğal sebze-meyve, tam tahıl, bakliyat, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmeye çalışmalıyız. Yeterince kanıt olmasa da D vitamini, çinko, omega-3 içeren destekler ile doğal C vitamini işe yarayabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    COVID-19 pandemisinde beslenme*

    İftarda masada kalma süreniz 45 dakikaya kadar çıkmalı ve tüm iftar boyunca yediklerinizi bu zaman dilimine yaymalısınız. Uzun bir açlık sonrası hızlıca, kısa sürede yenilen iftar yemeği doyduğunuzu anlamadan fazlaca yemenize sebep olacaktır. Bu kadar kısa sürede fazlaca yenilen yemekler ayrıca birtakım mide ve sindirim problemlerine de yol açacaktır (ağrı, yanma, şişkinlik ya da reflü gibi).
    İdeal bir iftar menüsünde; yemeğe çorba ve salata ile başlamalısınız. Sonrasında peynir, zeytin, pide yada esmer ekmekle hafif bir iftariyelik atıştırması yapabilirsiniz. Orucunuzu açtıktan en az 10-15 dakika sonra ana yemeğe geçmelisiniz. Ana yemek olarak, fırın, ızgara, haşlama ya da tencere yemeği şeklinde pişirilmiş yemekler tercih etmeli ve yağda kızartmalardan uzak durmalısınız.
    Ara öğün olarak iftardan 1-1,5 saat sonra meyve veya sütlü tatlı yiyebilirsiniz.
    Ramazan ayı boyunca bu konulara dikkat edildiği taktirde; bu dönem, ruhen ve bedenen kendinizle başbaşa kalıp, mide ve zihninizi dinlendirebileceğiniz bir süreç olacaktır. Sonrasında kilo problemleriyle uğraşmamak ve sağlıklı bir uyku düzeniyle bu süreci tamamlamak için bunlara dikkat etmek yeterli olacaktır. Sağlıcakla kalın; Evde kalın.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow