SON DAKİKA
Dünyada dengeler tepetaklak oldu
Küresel salgına dönüşen koronavirüs ülkemizde de kendini yoğun şekilde gösteriyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, atlatabilmemiz için birlik ve beraberlik içinde kurallara uyarak hareket etmemiz ve uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Bu zor günlerde Hürriyet Bursa olarak iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle koronavirüslü yaşam hakkında kısa sohbetler gerçekleştirdik ve bir yazı dizisi hazırladık. Birlikte başarmak dileğiyle.
TUĞBA ÇUBUKÇU: Atlas Yurt Dışı Eğitim Bursa Kurucusu
Hayatımızda olmayan senede toplasak 5 kere kullandığımız bir kelime ‘’virüs’’
Hatta sağlığımızdan ve kendimizden çok bilgisayarlarımız için kullanmaz mıydık?
Şimdi aynı virüs bizi bilgisayarlara mahkum etti. Birden tüm yaşamımız alt üst oldu. Şahsen ben sanki birden bire kendimi bir şeyin içine atılmış veya itilmiş gibi hissediyorum. Aslında özünde olanda bu. Biz hayatını bir şekilde idame ettirmeye çalışanlar birileri tarafından itildik. Her gün onlarca senaryo, onlarca fikir ve teori okuyoruz. Hangisine inanacağımızı şaşırmış durumdayız. Düşüncelerimiz de bir oradan bir buraya savrulup duruyor.
‘HERŞEY BELİRSİZLİK İÇİNDE’
Salgının başlangıç şeklinden tutun bizi bekleyen sürece kadar herşey bir belirsizlik içinde. İyi olanı umut etmekten başka yapabileceğimiz tek şey mümkün olduğunca evde
kalarak salgının daha da yayılarak içinden çıkılmaz bir hal almasını önlemek. Özellikle sağlık personelimizin verdiği mücadeleye evde kalarak destek olmak. Dünyada dengeler çok değil birkaç ay içinde tepetaklak oldu.
‘RUTİNLERİMİZ LÜKS OLDU’
Oturup mantıklı bir biçimde düşündüğünüzde kabullenilmesi zor ve son derece garip şeyler yaşıyoruz. Düşünsenize, büyüklerimize, sevdiklerimize sevgimizi göstermenin yolu uzak kalmak oldu. Ancak onlara uzak kalarak onları gerçekten düşündüğümüzü kanıtlayabiliyoruz. Her günkü rutinlerimiz birden bire lüks oldu. Ben gerek işim nedeniyle gerekse çok sevmem nedeniyle oldukça sık seyahat ediyordum. Bu süreç başladığında Vietnam-Kamboçya seyahatim için biletlerim hazırdı. Gidebilir miyiz? Gidemez miyizi konuşurken kendimizi uçuş yasaklarının, hatta evden çıkamadığımız bir durumun içinde bulduk. Bir daha ne zaman seyahat edebiliriz bilmiyorum.
‘DEĞİŞİMLERİ TAKİP EDECEĞİZ’
Bundan sonra ki süreçte gerek iş anlamında gerek yaşam alışkanlıklarımız anlamında değişimleri merakla takip etmeye devam edeceğiz. Umudum ülkemizin ekonomisi çok zor tamir edilebilecek seviyelere gelmeden herşeyin tekrar eski haline dönmesi.
ESMA EKMEN: BKM Kitap Kurumsal İletişim Yöneticisi
Hoş geldin 2020 temalı fotoğraflar paylaşırken, yeni yılda ne kadar güzel şeyler bizi bekliyor diye emindik ve geride bıraktığımız yıla “oh be bittin sonunda!” mesajlarıyla sosyal medyada paylaşımlar yaptık. En azından biz hala öyle zannediyorduk ki yeni yıl bize büyük bir sürpriz yaptı. Hoş geldin sosyal mesafe, hoş geldin hijyen kuralları ve merhaba güzel evim dedik. Gerçekten tarihe geçecek bir yeni yıla hoş geldin demişiz meğer.
‘KAYGILARIMIZ ORTAYA ÇIKTI’
Çocuk, yetişkin veya yaşlı farketmeden evlerimizde bir meşgale bulup kendimizi motive etmeye çalıştık. Bu konuda herkesin çabasını takdir ediyorum. Satın alma alışkanlığımız bu süreçte daha çok online olarak gıda, hijyen, hobi ürünleri ve kitaplar üzerine yoğunlaştı. Satışları incelediğimizde gördük ki kitabın yanında puzzle için olan ilgi de epey artmış. Satış raporuna da gerek yok aslında eminim bunu okuyan herkesin en az 5 arkadaşı puzzle yaparken bir fotoğraf paylaşmıştır sosyal medyada. Hatta haberlerde puzzle üreticisinin eleman istihdam etmek zorunda kaldığını izledik. İtiraf ediyorum o furyaya katılıp denedim. Ve buradan sabırla puzzle bitiren herkese sonsuz saygımı iletmek isterim, göründüğü kadar kolay değilmiş.
‘ROMAN OKUMAK EN GÜZEL AKTİVİTE’
Ben bu süreçte, zaten evde vakit geçirmeyi seven biri olarak ne kadar çok kitap okuyabilirim diye kendimle yarışa girdim. Bir de işimiz kitaplarla olunca, hangi yayınevi indirime girse orAdan anneme kitap alayım, yeğenime alayım eşim bu kitabı merak ediyordu derken birden bire BKM Kitap müşterilerinde başı çeker duruma geldik. Biraz ruhumuzu dinlendirmek ve başka bir dünyaya misafir olmak için inzivaya çekilip roman okumak en güzel aktivite diye düşünüyorum. Okumakta zorluk çekenler için yazarlardan güzel tavsiyeler aldık, birçok büyük yazarın kitap önerilerini web sitesi ve uygulamaya “Sosyal İzolasyon Günlerinde Kitap Tavsiyeleri” kategorisiyle ekledik bu arada.
‘UMUTSUZLUKLA MÜCADELE ZAMANI’
Hayatımızın her saniyesinde iletişim olduğu için kurumsal iletişim de bu süreçte faaliyet alanı olarak aslında hepimizin içinde beslediği o “keşke şunu yapabilsek” dediğimiz yerlerde, bireyler gibi markanın da empati kurmasıyla devreye giriyor. Pozisyonumu bu anlamda kullanabildiğim bir kitabevinde çalışmak benim motive kaynağım diyebilirim. Şöyle izah edeyim, haberleri izliyorum karantina sürecinde KYK yurtlarında kalan vatandaşların röportajını görüyorum. Sıkıldığından bahsediyor. İçimdeki ses “Onlar için elimizden ne gelir ki?” diye umutsuzca sohbete başlıyor. Düşünüyorum, tartışıyorum derken birden ışık yanıp “Bizim kocaman bir kitabevimiz var, onlara kitap gönderebiliriz!” cümlesiyle konu noktalanıyor. Burada Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Kutbettin Bingölbali’nin anlayışı benim için her yeni fikri uygulama cesareti veriyor aslında. Bir gün bana kendisinden bir telefon geliyor ve “Devlet hastanesine ateşölçer ve nabızölçer desteği yapalım. İhtiyacı olanlar ulaşırsa yine arkasındayız” diyor ve ertesi gün gerçekleştiriyoruz.
‘FARKINDALIK YARATMAK GEREKİYOR’
Tohum Otizm Vakfı’nı duymuşsunuzdur. Otizmli çocukların eğitimiyle ilgili büyük emekleri var, onlarla iletişimdeyiz. Sohbet ederken dezavantajlı çocukların evde eğitimi için boyama kitapları ve boya kalemleri olsaydı iyi olurdu dedikleri an biz diyoruz ki “E iyi ya, biz varız!” Ve hemen kaç kişiyse o kadar çocuğa ulaşması için işe koyuluyoruz. Bu hafta engelliler haftası, otistik spektrum bozukluğu olan çocuklarımız için hem farkındalık yaratmak hem de onlara abileri ablaları olarak destek olmak bizi mutlu ediyor.
‘YETERKİ İMKANIMIZ OLSUN’
Birlik olma, bu zor günlerde dostça yardımlaşma o kadar kolay ki aslında. Yeter ki istek ve imkanımız olsun. Biz ikisini de bulundurduğumuz için sanırım, benim gün sonunda yaşadığım mutluluğu size tarif edemem. Ekip olarak hep birlikte, okuyan ve eğitime destek veren bir toplum olma yolunda çabalıyoruz. Son olarak bu günlerde bir müşteri olarak söylemek isterim ki hizmet vermeye devam eden tüm markalara, tüm çalışanlara minnet ve saygımı iletiyorum. Bizim güven içerisinde evlerimizden aldığımız hizmette onlar bir nevi cephede. Hepsine sonsuz teşekkürler.
ASLI ELİBOL: TASARIMCI
Yaşamın bir bütün olduğunu, kişisel değerlerimiz ve tavrımızın dünya için ne denli etkin rol üstlendiğini, tüm hücrelerimizle hissettiğimiz bir süreçten geçiyoruz. İlk şok dalgası atlatılmış gibi görünse de, pandeminin gerçek etkilerini ilerleyen günlerde çok daha fazla yaşayacağımız zamanlar bizleri beklemekte.
Bu nedenle biz tasarımcıların sorumluluğu da artmış durumda.
‘Tasarım’ kelimesinin yaşamı şekillendiren ögelerdeki rolünü gözden geçirecek olursak, bu sorumluluğun önemini daha iyi vurgulamış olurum. Bu süreçten, tekstil ve moda endüstrisinin en fazla etkilenecek ayağı şüphesiz ‘hızlı moda’ dediğimiz kavram olacak ki ,doğruyu söylemek gerekirse bu değişim beni mutsuz etmek yerine umutlandırıyor.
‘KIYAFET SİZ OLUN’
Yaklaşık 10 yıldır, gerek kurucusu olduğum markanın, temelleri, değerleri ve işleyiş biçimi, gerekse tasarımcı kimliğimle, tecrübelerimi harmanladığım ve ‘Kıyafet Siz Olun’ başlığı altında sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdiğim projenin ana fikri tam olarak bugün alınması kaçınılmaz önlemlerin ön izlemesi niteliğinde.
‘DOĞAYA VERDİĞİMİZ TAHRİBAT’
Tekstil ve moda endüstrisinin doğaya verdiği tahribat uzun yıllardır katlanarak artmakta. Bu nedenle her şeyi belki de en insan yanımız ile bizlere sorgulatan bu zaman diliminde, taleplerimizi ve tüketim alışkanlıklarımızı doğru bir şekilde gözden geçirip fayda sağlayacak sonuçlar yaratacağına inanmak istiyorum.
Bu bağlamda, sektörel düzlemde hızlıca aksiyon alabilmenin ilk kuralının sanayici ve tasarımcıların daha etkin bir iletişim ve iş birliği içerisinde olmaları gerektiğinin ivedilikle altını çizmek isterim.
‘ALTIN KURALLARIMIZ OLMALI’
Bursa’nın dünya tekstiline katkılarını ve sahip olduğu hacmi göz önünde bulundurduğumuzda, üzerine düşen sorumluluk oldukça büyük ve önemli. İnanıyorum ki herkes üzerine düşen sorumluluğu yürekli bir şekilde göğüsleyecek ve sürdürülebilirlik kavramı en büyüğünden en küçüğüne, tüm işletmelerin altın kuralı olacak.
ÖNEMLİ DERSLER ÇIKARDIM
Ben kişisel değerlerim ve temsil ettiğim marka adına çok önemli dersler çıkarttığımı belirtmek isterim. Bu zamanı yakınlarını kaybedecek kadar acı bir şekilde tecrübe eden binlerce insanın yükünü bir nebzede olsa hafifletmenin başka bir yolu olmadığını biliyor ve acılarını yürekten paylaşıyorum.
BAHA BOZTEKİN: İŞ İNSANI
Firmamız Boztekin Otomotiv A.Ş 1973 yılından bu yana üretim yapmakta. Yaklaşık 16.000 m2 alana kurulmuş bir üretim tesisinde faaliyet gösteren firma; kalıp imalatı, mekanik ve hidrololik pres imalatı üzerinde çalışıyor. Bunun yanında montaj atölyesi, boya merkezi, robot sistemleri ile çağa ayak uyduran yenilikçi bir üretim perspektifine sahip.
‘YAN SANAYİ ÜRETİMLERİ DURDU’
Çin’de Covid-19 pandemi başlyıp tüm dünyaya yayıldı. Türkiye’ye geldikten sonra mart ayı sonunda otomobil üreticileri üretimleri durdurdu. Bununla beraber otomobil yan sanayi üreticileri de üretimlerini durdurmak zorunda kaldı. Bu durum hem otomobil üreticilerini ve buna bağlı yan sanayileri sıkıntıya soktu. Salgının ne zaman kontrol altına alınacağı ve biteceğini bilmek güç. Fakat yavaş yavaş normalleşme sürecine girmeye başlıyoruz. Eski üretim adetlerine ulaşmak biraz zaman alacaktır. 2020 yılını yüzde 40 gibi bir kayıpla kapatılması muhtemel görünüyor.
‘KALIP ÜRETMEYE DEVAM EDİYORUZ’
Biz firma olarak bu süreci en iyi şekilde atlatmak için bir takım önlemler aldık. Yarı zamanlı çalışma, ürün gamımıza yeni ürünler ekleyip müşterilerimize çeşit sunma, otomat (vending machine) makineleri üretimine ve ultrasonik dezenfektasyon makineleri üretimine başladık. Rusya’da otomobil ve yan sanayi üreticilerine büyük transfer, tandem ve progresif kalıpları yapmaktayız. Bu kalıpların üretim süreçleri devam ediyor. Yeni projeler de şuan tasarım aşamasında. Yaz ortalarında bu parçaların kalıp üretimlerine başlayacağız. 2020 yılının sonuna kadar kalıphanemiz tam kapasite çalışmaya devam edecek.
TEDARİK ZİNCİRİ KIRILDI
Covid-19 salgınının gelecekte otomotiv sektörü için olumlu olacağına inanıyorum. Uzun bir süre insanlar toplu taşıma araçları kullanmayacak. Onun yerine gidecekleri yerlere kendi araçlarıyla ulaşım sağlayacaklar. Bu da otomobil üreticileri için olumlu bir gelişme olacak.
Çin’den yayılan salgının, Çin şirketleri için olumsuz etkileri olacak. Birçok otomobil üreticisinin Çin’den tedarik ettiği ürünler var. Bu tedarik zinciri kırıldı. Artık Avrupa’daki otomobil üreticileri Çin’de ki bir tedarikçi ile çalışmak istemeyecektir. Tamamen mal alımını kesmek değil. Ama yakın ülkelerden mal tedarikine başlayacaklar. Türkiye’nin coğrafi yönden de büyük bir ayrıcalığı var. Bir kere yetişmiş insan, kalifiye insan gücümüz var. Üretim maliyelerimiz Avrupa ülkelerinde üretim yapan otomobil ve yan sanayicilerine göre hesaplı. Altyapımız gayet iyi. Bütün bu avantajları en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor.