SON DAKİKA
Eğitim her şeyden daha önemli
COVID-19 Virüsü dünyada etkisini azaltarak sürdürüyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, tamamen atlatabilmemiz için uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Alınan korunma tedbirlerine özenle uyalım. Hürriyet Bursa olarak, ‘Yeni Normal’ süreci hakkında iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle bir yazı dizisi hazırladık. Bu süreçten nasıl çıkacağımız çok önemli. Birlikte başarmak dileğiyle.
TUĞBA ŞEN: Şenka Etiket Yönetim Kurulu üyesi
Tuğba Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
1976 yılında Bursa doğdum. İlköğretimimi Setbaşı İlkokulu’nda değerli öğretmenim Gönül Savacı’dan aldım. Orta ve lise eğitim yıllarım Özel İhsan Çizakça Koleji’nde geçti. Rahmetli Leyla Çizakça’nın üzerimde emeği büyüktür. Vermiş olduğum isimlerin desteği ile Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdim. Bu süreçte Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi hocalarımla çalışmalarım da oldu.
ANNELİĞİMİ YAŞIYORUM
Daha sonra Uludağ Üniversitesi’nin açmış olduğu Bilgisayar Programcılığı eğitimini tamamladım. Tüm bunlar devam ederken 1997 yılında Mustafa Şen ile evlendim. Ardından eşimle Şenka Etiket’i kurduk. Ayrıca güzellik alanında çalışmalarım bulunuyor. Bugün ise kızım Duru ile anneliğimi yaşıyorum.
Güzellik sektöründeki serüveniniz nasıl başladı?
Süpriz oldu diyebiliriz. Melih Şen Hairdresser, kendi işletmesini açarken gelen tüm tekliflere rağmen hiç kimse ile ortak olmayı düşünmüyordu. O dönem Melih ile çok fikir alışverişimiz oldu. Ne de olsa ben yıllarca hizmet alan taraf oda hizmet veren taraftı. Yeni açılacak işletmede stratejiler belirlerken eşimin teklifi ile bu tarafları birleştirdik ve birlikte yol almaya başladık. Geride kalan 10 yıla bakınca daha çok yolumuz var diyebilirim.
COVID-19 nedeniyle yaşanan 2.5 aylık karantina döneminde iş hayatınızda neler değişti?
Aslında sistem değişikliği açısından, işletme içi bulunan kişi sayısı dışında çok fazla bir değişiklik olmadığını söyleyebilirim. Sektörler bazında her işletmenin hemen önlem alması üzücü sonuçları minimuma indirdi. Tabii her işletme gibi biz de zor bir dönem geçirdik. İşletmelerimizin kapanması tüm ödemelerimizi aksattı. Çalıştığımız firmalarla karşılıklı anlayış ve fedakarlıkla bugüne gelebildik. Bundan sonraki süreç içinde belirsizlik devam ediyor. Bizde kararlarımızı bu doğrultuda alarak ilerliyoruz.
Firmalarınızda ilk hareketlenme ne zaman başladı?
Yapılan açıklamalar doğrultusunda yasakların kalktığı 11 Haziran günü itibari ile randevularımızı oluşturduk. Yaklaşık 5 senedir randevu sistemi ile çalıştığımız için müşterilerimizle herhangi bir sorun yaşamadan çalışmaya başladık.
Bu süreç sizi özelinizde nasıl etkiledi? Hayatınızda neler değişti?
Eş ve anne olarak; evimizde paylaşımcı olmak, neler ürete bildiğimizi görmek, dayanışma içinde sevgi ve saygımızı korumak bizi daha da güçlendirdi. İlk zamanlar evde kalmak ve yeni normale alışmak zor oldu. Hareketsizlik ve imkanlar dahilinde beslenme tarzımız bizi zorladı. Yasakların azaltılmasıyla birlikte düzenli spor yaparak ve bağışıklık sistemimizi güçlendiren besinler tüketerek daha sağlıklı bir hayat yaşamaya başladık.
Türkiye’de kadının özgürleşmesi için nelerin sağlanması gerekiyor?
Türk kadını bence dünyanın en güçlü kadınlarından biri. Fedakarlıkları, çalışkanlıkları tartışılmaz. Tarihimizde bile bunun birçok örneğini görüyoruz. Ancak; ülkemizde eğitimli kadınların sayısı kadar, bu şansı yakalayamamış kadınlar da var. Bizler kız çocuklarına sürekli evcilik ve bebek oynatan toplumun bireyleriyiz. Bu sebeple ‘eğitim’ her şeyden önemli. Haklarını savunan, özgür kadınların sayısını arttırabilmek için eğitime ağırlık verilmeli.
Kadın girişimcilerin istihdam yaratma çabası sizce yeterli mi?
Rahmetli halam ben doğmadan önceki yıllarda muhtarlık seçimlerine aday olmuş. Ben bu zihniyette çocuk yetiştiren bir ailenin mensubuyum. Dolayısı ile kadınların girişimcilik adına attığı her adımı takdir ediyorum ve sonuna kadar destekliyorum. Şehrimizdeki girişimci kadınların günden güne artması mutluluk verici. Girişimci ruhlu her kadının yaptığı takdir edilmeli ve desteklenmeli.
Sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnanın yapmış oldukları çalışmalar para ile satın alınamayacak kadar değerli. Annemin ve ablamın yapmış olduğu dernek çalışmalarında büyümüş biri olarak, sosyal projelerde hepsinin ayrı ayrı büyük fedakarlıklar yaptıklarını, maddi manevi desteklerini hedefler uğruna esirgemediklerini düşünüyorum. Sivil toplum derneklerinin çalışmaları için, vereceğimiz destekle onları bu yolda yalnız bırakmamalıyız.
‘Yeni Normal’ sürecine, toplum olarak gereken özeni gösteriyor muyuz?
‘Değişim Gelişimdir’ düşüncesiyle hayata bakan biriyim. Geçtiğimiz bu zorlu süreçte gelişmek için, değişime tüm gücümüzle ayak uydurmamız gerektiğini düşünüyorum. Hayatta kalabilmek için, ayakta durabilmek için, yol alabilmek için değişen dünyanın kurallarına sakin olup uymamız gerekiyor.
SÜRECİ UZATMIŞ OLUYORUZ
Çünkü artık çok iyi biliyoruz ki; kurallara uyduğumuz sürece ayakta ve hayatta kalabiliriz ve bu sıkıntıyı atlatabiliriz. Uymazsak bu sıkıntılı süreci uzatmış oluruz. Maalesef bu görüşte olmayan, içinde bulunduğumuz durumu idrak edememiş insanlar var. Bu yaklaşıma üzülüyorum ama bir o kadar da konuya hakim olanlar var ve onları görüp duydukça her geçen gün umudum artıyor.
Son olarak bir anne ve iş kadını olarak, ailenize ve işinize zaman ayırmayı nasıl başarıyorsunuz?
İş ortaklarımın sayesinde diyebilirim. Kızım söz konusu olunca sonsuz destekleri var. Ben günlük iş programımı kızıma göre yaparım. Aksi durumda mutlaka B planım vardır. İki sektörde sorumluluk almak, hem anne hem eş olmak kolay değil. Denge çok önemli. Teraziye adil dağıtmak şart.