hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Korona ruhsal yönden de sarsıyor

    Korona ruhsal yönden de sarsıyor
    expand

    Küresel salgına dönüşen koronavirüs ülkemizde de kendini yoğun şekilde gösteriyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, atlatabilmemiz için birlik ve beraberlik içinde kurallara uyarak hareket etmemiz ve uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Bu zor günlerde Hürriyet Bursa olarak iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle koronavirüslü yaşam hakkında kısa sohbetler gerçekleştirdik ve bir yazı dizisi hazırladık. Birlikte başarmak dileğiyle.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    DR. SEDAT AKSIN: İç Hastalıkları Uzmanı

    Korona ruhsal yönden de sarsıyorKoronavirüs ülkemiz gündemine girdi gireli televizyonlarda, gazetelerde büyük yer tutuyor. Dünya çok kaygılı. Sadece ekonomileri değil, korkuları, fobileri ile sınır psikiyatri obsesif hastalarını da olumsuz etkiliyor. 17. 04. 2020 tarihli BBC Türkçe’de yayımlanan bir haberde İsveçli kamu sağlığı yetkilisi “Sıkı sokağa çıkma kısıtlamasının fiziksel ve ruhsal sağlığa etkisinden endişeliyiz” diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ‘İSVEÇ’İN TUTUMU TARTIŞMA YARATTI’

    İsveç Kamu Sağlığı Kurumu’nun direktörü Johan Carlson, ülkesinin Covid-19 salgınına karşı takındığı tavrı savundu ve sokağa çıkmanın kısıtlandığı ülkelerdeki halkın fiziksel ve ruhsal sağlığı konusundaki kaygıları gündeme getirdi. Koronavirüs salgını nedeniyle çok katı önlemler alan birçok ülkenin aksine İsveç’te resmi bir sokağa çıkma kısıtlaması yok okullar, restoranlar ve alışveriş merkezleri de açık. Ancak İsveç’in bu esnek yaklaşımı tartışma yaratmıştı. Carlson, yabancı gazetecilere düzenlediği basın toplantısında, “Sosyal mesafe tavsiyeleri ve 50 kişiden fazlasının toplanmasını yasaklayan kanunların bir karışımıyla, virüsü ciddiye aldıklarını” söyledi. Carlson ayrıca, daha sıkı sokağa çıkma kısıtlaması kurallarının fiziksel ve ruhsal sağlıkla, aile içi şiddet seviyeleri üzerindeki olumsuz etkilerinden kaygılandıklarını belirtti. Johan Carlson, “insanların evinde oturup, onlara sokağa çıkmamalarını söyleyen radyo duyurularını dinlemesinde bir mantık göremediğini” vurguladı.

    ‘STRATEJİMİZ UZUN VADELİ’

    Carlson, İsveç’in stratejisinin gerekirse 2022’ye dek gidebilecek kadar uzun vadeli tasarlandığını, ancak mevcut kısıtlamaların da İsveç’te haziran sonu başlayan yaz tatilinden önce esnetilebileceğini umduğunu ifade etti. Basın toplantısına Carlson ile birlikte katılan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde de, İsveç’te hayatın normal seyrinde devam ettiği fikrinin bir “efsane” olduğunu savundu. Linde “Birçok insan evinde kalıyor ve seyahat etmeyi durdurdu. Birçok işletme çöküyor. İşsizliğin çok artması bekleniyor” dedi. Linde ayrıca “İsveç de Covid-19 salgınında diğer ülkelerle aynı amacı paylaşıyor; yaşam kurtarmak ve kamu sağlığını korumak. Diğer ülkelerle aynı sorunları yaşıyoruz; virüsün boyutu ve yayılma hızı, ulusal sağlık sistemi üzerinde kurduğu baskı, ve çoğu ülkeyle aynı araçları kullanıyoruz.” diye konuştu. İsveç’te yarısı son 14 günde tespit edilen 12 bin 500 teyitli Covid-19 vakası bulunuyor ve şu ana dek 1300 kişi hayatını kaybetti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    UYULMASI GEREKENLER

    İyileşen hastalar ve iç hastalıkları uzmanları ve fitoterapistler tarafından sıkça yapılan önerileri özetle şöyle:
    -Bol C ve D vitamini alınmalı.
    -Japonya ve Çin’den gelen anti -virüs ilaçlara erken başlanmalı.
    -Çinko alımı ( Sofrada bir öğün balık, et, 2 yumurta, bir avuç kabak çekirdeği vb.)
    -Kekik çayı.
    -Zerdeçal -yemeklere günde 1 tatlı kaşığı tozu ya da eczaneden alınan çinko tabletleri.
    -Deve dikeni tohumu çayı.
    -Soğuk sıkım taş baskı sızma zeytinyağı (A.D.E.K vitaminleri kolay erir alım kolaylaşır, direnç artışı sağlar.)
    -Zeytin yaprağı çayı.
    -Sabah akşam 25-30 dakika güneş ışığı.
    Bol su tüketin.
    -Sosyal izolasyon
    -Öksürük, düşmeyen ateş, nefes darlığında, halsizlik ve sırt ağrılarında hastaneye gidilmeli.
    -Alkol ve sigara tüketimine son.
    -Evlerin sık sık havalandırılması.
    -İki, üç, dört hastalığı olanların kapı dışarı çıkmamaları. Bakanlığın verdiği izolasyon önlemlerini alması öneriliyor.
    Sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle hoşçakalın.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İREM TUNCER: EĞİTİMCİ/YAZAR

    Korona ruhsal yönden de sarsıyor‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!’ Seviyoruz büyük büyük konuşmaları, sloganları… Bu süreçte bazı dersler çıkarmış olsak da normalleşme dönemimizde kolu ya da bacağı alçıdan yeni çıkmış hamle yapmaktan bir süre çekinen sporcu tavırları yaşarız belki ya da bir yakınımızı, tanıdığımızı kaybettiğimizde duyduğumuz ‘Her şey boş, dünya malı için neden bu kadar koşturmam yorulmam’ diye hayat felsefemizi birkaç hafta değiştirip sonra Oo koşuşturmaya katılmalarımız gibi bir dönem yaşarız. Kendi adıma her ne kadar bazı dersler çıkarmış olsam da alışkanlıklardan birden vazgeçilmiyor. Kendimi alışveriş sitelerine bakarken bulabiliyorum. Henüz bir şey almadım ama alan tanıdıklarım var. Daha az tüketip daha çok seyahat etmeye, kendimi, ruhumu geliştirecek kültürel aktivitelere daha çok katılmaya karar verdim mesela. Tabii büyük büyük kararlar almak başka, bir anda hayatında uygulamaya geçebilmek ise bambaşka bir evre.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ‘DOĞA OLAYI KAPIMIZI ÇALDI’

    Olağanüstü günler yaşadığımız su götürmez bir gerçek. Kongo’da çıkan yangın, Pakistan’ın kuzeyini etkileyen sel, tropikleri vuran tayfun, Çin’in Wuhan kentindeki salgın… Arka fonda haberler açık, evde dolanarak sofrayı kurarken, etrafı toplarken yarım kulak dinlediğimiz kendi bölgesini etkileyen bir doğa olayı geldi kapımızı çaldı. Öyle böyle de değil. Bir Hollywood filminden eksiği yok fazlası var şeklinde tüm dünyaca eve kapandık. Salgın birden kimseyi ayırmadan dalga dalga yayıldı. Kendimizi evlerimize kapatarak belki de kaçınılmaz sonu sadece geciktirerek bekliyoruz. Sonuçta grip gibi yayılabilen bir virüsten nereye kadar kaçabiliriz ki? Mutlaka onunla karşılaşıp savaşacağımız bir dönem olacak. Kendi adıma en büyük rahatlamayı bir anne olarak çocuklar üzerindeki etkisini öğrendikten sonra yaşadım. Mutasyona uğramadığı sürece onlara pek dokunmadığı söyleniyor. Benim açımdan bardak dolu diyebileceğim bölüm burası fakat altmış beş yaş üstü ebeveynlere sahip olarak da onlar adına kaygılandığım bir süreç. Mümkün olduğunca sosyal izolasyon kurallarına dikkat etmeye çalışıyoruz.

    ‘BİRLİKTE YAŞAYIP GÖRECEĞİZ’

    Eğer süreci kendim ve sevdiklerim sağlıklı bir şekilde atlatırsak, daha emekliliğine uzun yılları olan, maddi kaygılar taşımayan benim gibi birisi için bu dönem bir mola gibi bile oldu diyebileceğim. Hep ötelediğim kitaplar okundu, filmler izlendi, yarım yazılar tamamlandı… Belki çalışma hayatımda ara ara özleyeceğim bir dönem bile olacak. Tüm bu süreçte çalışmak zorunda kalanların, maddi kaygıları olanların ise olaylara bambaşka bir bakış açısı olduğuna eminim. Büyük büyük laflarla beklediğimiz değişimler ancak onlar organize olup taleplerinde ısrarcı olabilirlerse gerçekleşebilir. Bu da birey olarak kendi değerinin farkında ama aynı zamanda diğerleriyle birleşebilecek bir iş birliği yapabilme kapasitesi gösterebilirlerse gerçekleşebilir. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

    ‘YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMALIYIZ’

    Kendi adıma insanoğlunun tarihi geçmişinde, elli yılda bir kendimizi hırpalamak için bir şeyler yapmaktan geri kalmadığımızı görüyorum. Tüm genç erkek nüfusunu neredeyse yok etme noktasına getiren dünya savaşının birincisiyle yetinmemiş ikincisini bile yapmış bir türüz. Salgınlar, seller, savaşlar hep olmuş ama biz sanki ders almak yerine geride kalanlarla yolumuza kaldığımız yerden hep devam etmişiz gibi…

     AYCAN ERGÜN: Deniz Kabuğu Anaokulu İşlemecisi

    Korona ruhsal yönden de sarsıyorkoronavirüs hayatımıza ışık hızıyla girdi. Dünyanın ve ülkemizin gündeminde mücadele devam ediyor. Kendimiz ve çevremiz için korunma yollarını toplum olarak bilinçli bir şekilde geliştirdik. En nihayetinde dikkat ettiğimiz yaşlı ve çocuklarımız için başta önlem almanın salgının önüne geçmedeki rolü büyük. Bizde Özel Deniz Kabuğu Anaokulu olarak tedbir ve hijyen dezenfektan çalışmalarımızı en üst düzeyde başarı ile yürüttük. Ebeveynlerin virüsün yarattıgı psikolojik durum kişilik özelliklerine, kişinin olumsuzluklara verdiği tepkilere ve tecrübelerine göre değişmektedir.

    ‘OYUNLAR OYNAYIN’

    Koronavirüs kişilerde psikolojik, fiziksel ve duygusal açıdan stres ve kaygı durumları oluşturuyor. Çocuk sahibi olanlar, sağlık çalışanları ve daha önce psikolojik problemler yaşayanlar bu süreçten daha fazla etkilenebilmekte. Bizim hem fiziksel hem psikolojik olarak sağlıklı olmamız gerekiyor ki çevremize ve ailemize yardımcı olabilelim. Hepimizin içinde bulunduğu bu süreci fırsata çevirmek bizim elimizde. Ebeveynlerin ve çocukların günlük rutininin dışında daha fazla vakit geçirebilecekleri bu dönem çeşitli aktivitelerle renklendirilebilir.
    Biz de Deniz Kabuğu olarak uzman psikoloğumuzun denetiminden geçirdiğimiz bir aktivite listesi belirledik. Origami (kağıt katlama sanatı) çocukların psikomotor gelişimlerini desteyecek ve çocuğun yaratıcı zekasını ortaya koyacaktır. Gölge oyunları çocukların masalla olan ilişkisini güçlendirecektir.

    KURALLARA UYALIM

    Bunun dışında psikoljik olarak değerlendirmek gerekirse çocuğunuza koronavirüs hakkında doğru bilgiler verin. Durumu normalleştirin ve önlemleri birlikte tekrarlayıp güven duygusu içinde olmasını sağlayın. Salgın hakkında aşırı kaygılı ve stresli davranmamaya özen gösterin. Çocukların haber ve tartışma programlarını izlemesine izin vermeyin. Önlemlere rağmen çocuk üzerinde davranış bozuklukları kaygı korku gözlemlediğiniz durumlarda mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır. Tedbirlere uymaya devam edelim izolasyon mesafe temas kurallarına uyarak yarınlara daha güzel başlamak mümkün.

    OP. DR. ADNAN İPÇİOĞLU: Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

    Korona ruhsal yönden de sarsıyorGöz kızarıklığı göz hastalıklarının sık görülen belirtilerinden biridir. Eğer kişide göz kızarıklığı varsa mikrobik konjonktiviler ilk aklımıza gelen sebeplerden olsa da koronavirüslere bağlı konjonktivit olacağı çoğumuzun aklına gelmezdi. Covid-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz şu günlerde göz kızarıklığı olan kişilerde ilk düşünmemiz gereken sebeplerden biri de koronavirüse bağlı konjoktivittir.Covid-19 hastalığındaen sıkgörülenbulgular ateş, öksürük, nefes darlığı, kırgınlık olsa da bu hastaların yaklaşık %1 inde göz kızarıklığı da görülmektedir. Koronavirüse bağlı konjonktiviti diğer viral konjonktivitlerden ayırmak ilk bakışta mümkün olmamaktadır.

    ‘KORUNMA YÖNTEMLERİ’

    Bahar aylarında olduğumuz şu günlerde alerjik konjonktivitlerin en yoğun dönemini yaşamaktayız. Alerjik konjonktivite bağlı oluşan göz kaşıntısı koronavirüs hastalığının bulaşmasında yayılmasında önemli bir sebep olabilir. Alerjik rahatsızlığı olan kişilerin göz ve burun kaşıntısına bağlı yüzüne ve gözüne dokunma oranları daha fazla olduğu için bulaş riskleri daha fazladır. Covid-19 hastalığının önlenmesindeki en önemli aşamanın korunma olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bu yüzden alerjik konjonktivi olan hastalar tedavilerine azami özen göstermelidir. İlaçlarını ve diğer koruyucu önlemleri almada azami özeni göstermelidirler.

    DAHA DİKKATLİ OLUN

    Göz kuruluğu olan hastaların koronavirüsü göz yoluyla kapmamaları için dikkat etmeleri gereken kurallar: Pandemi nedeni ile evde kaldığımız şu günlerde vaktimizin çoğunu ekran başında ya da cep telefonu ile geçirmekteyiz. Bu durum yine göz kaşıntısına sebep olan göz kuruluğunu tetiklemekte ve kaşınmaya bağlı elimizi daha çok yüzümüze, gözümüze götürmemize sebep olmaktadır. Bu sebepten dolayı göz kuruluğu olan hastalar tedavilerine bugünlerde azami özen göstermeli ve virüsten korunmada bir zafiyete sebep olmamalıdır.

    LENS YERİNE GÖZLÜK KULLANIN

    Salgın süresince kontak lens yerine gözlük kullanmanın da korunma açısından daha doğru olacağını düşünüyorum. Kontak lens kullanımında hijyene azami özen gösterilmelidir. Hatta bu dönemde gözlük kullanımı damlacık yoluyla gözümüze bulaşmada koruyucu bir bariyer oluşturduğundan daha faydalı olacaktır. Bu dönemde gözlüklerin temizliğine dikkat etmeli ve dezenfektanlarla sık sık temizlenmelidir. Sağlık bakanlığımızın koordinasyonunda virüs salgınının bulaş zincirini kırmak için zorunlu haller olmadıkça dışarı çıkılmamalıdır. Buna karşılık gözümüzde meydana gelen ani görme kayıpları, ışık çakmaları, sinek uçmaları, göze kimyasal madde kaçması, glokomlu hastalarda gözdeki ağrılı görme azalmaları gibi acil durumlarda mümkünse göz hekiminizle irtibat kurarak bilgi alınmalı yoksa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow