SON DAKİKA
Virüsle mücadele etmek zorundayız
COVID-19 Virüsü dünyada etkisini azaltarak sürdürüyor. Hepimizin endişeli olduğu bu dönemi, tamamen atlatabilmemiz için uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Alınan korunma tedbirlerine özenle uyalım. Hürriyet Bursa olarak, ‘Yeni Normal’ süreci hakkında iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle bir yazı dizisi hazırladık. Bu süreçten nasıl çıkacağımız çok önemli. Birlikte başarmak dileğiyle.
NADİDE TOPKAPI: ÖZEL NADİDE TOPKAPI ANAOKULU MÜDÜRÜ
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1981 yılında doğdum. Çocuk gelişimi üzerine lise eğitimimi tamamladıktan sonra, üniversitede okul öncesi öğretmenliği bölümünde okudum ve mezun oldum. Mesleğimde 22 yıldır aktif olarak çalışmaktayım. Şu an Özel Nadide Topkapı Anaokulu’nun müdürüyüm. Evliyim Umut Alp ve Uğur Alp isminde iki çocuğum var. Mesleğimi çok seviyorum ve tamamen çocukların mutluluğuna odaklıyım.
‘Yeni Normal’ sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Birey olarak, kurallara gerekli özeni gösteriyor muyuz?
Toplum olarak virüsle mücadele etmek zorundayız. Sağlık çok önemli, belirtilen kuralları uygulayarak yeni normal sürece her alanda adapte olmalıyız. Birey olarak okulda çalışırken, evdeyken kısacası her alanda kurallara uymaya özen gösteriyorum. Anaokulu müdürü olarak her alanda daha dikkatli olmalıyım.
Pandemi sürecinde, öğrencilerinizin eğitimine nasıl bir yöntem ile devam ettiniz?
Okulların kapanması ile birlikte, çocuklarımızla iletişimi kesmeden kısa sürelerle her gün, günde iki defa olacak şekilde uzaktan görüntülü iletişim sağladık. Öğretmenleri ve arkadaşları ile çocuklarımızı buluşturup ilgilerini çekecek etkinlikler düzenleyerek gelişimlerini takip ettik. Anaokullarının açılması onayı ile okulumuzda tüm önlemleri alarak yaz okulu programı uygulamaya başladık. Çocuklar her duruma çok kolay alışabiliyor. Bugüne kadar velilerimizin de tüm kurallara uyması ile birlikte sorunsuz olarak eğitim öğretime devam ediyoruz.
Türkiye’nin eğitim sisteminin sınavlara yönelik olması sebebi ile velilerin okul öncesi eğitimin önemi hakkında daha bilinçli davrandığını söyleyebilir miyiz?
Pandemi sürecinde gördük ki, veliler okul öncesi eğitime yeteri kadar önem vermiyor. Genelde kurumları bakıcı hizmeti veren yerler olarak görüyorlar, oysa okul öncesi eğitimin ilk basamağıdır. Çocukların en fazla geliştiği dönemdir. Bu dönemin takibi yapılarak ilkokula en iyi şekilde hazırlanarak gitmelidir. Okul öncesi eğitimin önemi her alanda vurgulanmalı ve veliler bilgilendirilmelidir. Unutmayalım ki; yapılan tüm yaş araştırmalarda 7 yaş çok geçtir.
Peki yüz yüze eğitimin etkisiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Okul öncesi eğitimde uzaktan eğitimi doğru bulmuyorum. Bizler çocuklarımıza dokunarak, severek güven duymalarını sağlıyor, sosyalleşme becerileri için grup halinde hareket etmelerini öğretiyoruz. Özbakım, bilişsel gelişim, psikomotor gelişim alanlarını birlikte yüz yüze eğitimlerle tamamlıyoruz.
Anaokulu olarak farklı bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz. Biraz da bundan bahseder misiniz?
Özel Nadide Topkapı Anaokulu olarak, “ Bir çocukla farklılık yarat” diyerek çıktığımız bu yolda çağdaş eğitim modelini kendimize referans alıyoruz. Yurt dışında bu konuda gelişmiş, uzman eğitimciler ile görüşmeler yapıp eğitim programımıza yön veriyoruz. Aldığımız eğitimleri çocuklarımıza aktarıyoruz. Biliyoruz ki çocuklarımız mutluysa, öğrenemeyecekleri ve öğretemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Bizim okulumuzda uyguladığımız ‘çocuklarımız mutlu, biz mutlu’ anlayışı.
Okulunuzun kültürünü nasıl tanımlarsınız?
Okulumuz Bursa Nilüfer İlçesi’nde 800 metrekare kapalı alan, 350 metrekare açık bahçe alanı ve içinde 58 metrekare doğal kum havuzu olan çocukların özgürce hareket ederek kendilerini ifade etmelerine olanak sağlayan bir yapıya sahip. Benim eğitim anlayışımda her çocuk eşittir ilkesiyle hazırladığımız programlarla eğitimimize yön vermekteyiz.
Okulunuzda sosyal sorumluluk bilinciyle gerçekleştirdiğiniz projeleriniz var mı?
Özel Nadide Topkapı Anaokulu olarak çocuklarımızın yardımlaşma, işbirliği, empati kurma alanları için sık sık projeler oluşturuyor ve farkındalıklarını arttırmak için çaba gösteriyoruz. Çevresinin farkına varmasını sağlıyor ve çocuklarımızı destekliyoruz. Hayat paylaştıkça güzel. Bizler okul öncesi eğitimde bu alanlarımızı küçücük yüreklere kazandırarak geleceğe sağlam adımlar ve mutlu toplum bilinci oluşturacağımızı düşünüyoruz.
Bu süreçte okul öncesi eğitim adına bir girişiminiz oldu mu?
Mart ayında okulların kapanması ile birlikte, Bursa da bir ‘Okul Öncesi Derneği’ olmadığı için İstanbul Merkezli Özel Anaokulları Derneği (ÖZADER) ile iletişime geçtik. Bir iletişim grubu kurarak birçok anaokulu kurucusu ile ortak çalışmalar başlattık. Eşim Mehmet Topkapı,ÖZADER’in Bursa Temsilcisi olarak aktif olarak tüm kurumlarla iletişim halinde. ÖZADER pandemi sürecinde hızla büyüyen ve Türkiye’de 700’e yakın üyesi bulunan bir dernek. Bursa’da da yaklaşık 50 kurum derneğe üye. Üzerinde halen çalışmalarını yürüttüğümüz ‘Güvenilir Okullar Projesi’ ÖZADER’in katkılarıyla kurumlara değer katmaya devam edecek. Pandemi sürecinde oluşturduğumuz ekipler ile çocuklarımızın sağlığını ön plana alarak okulların hijyen denetimleri profesyonel ekipler tarafından belgelendirilecek ve sürekliliği sağlanacak. Belirli periyotlarla çalışan personele hizmet içi ve dışı eğitimler vererek velilerin okullarına güven duyması sağlanacak. #okulunagüven ÖZADER’in çıkış noktasıdır.
Mesleğinizin hayatınızdaki yeri ve önemi?
Mesleğim benim her şeyim. 14 yaşımdayken anaokulu öğretmeni olmaya karar verdim.
7 yıl Anaokulu öğretmenliği, 5 yıl özel bir rehabilitasyon merkezinde özel çocuklarla bireysel eğitim öğretmenliği. Son 10 yıldır da anaokulu müdürü olarak görev yapıyorum.
Çocuklara dokunabilmek, yüreklerinde ufacık bir sevgi bırakabilmek, yıllar sonra üniversiteden mezun olan öğrencilerinizin sizi ziyaret etmesi paha biçilemez bir mutluluk.
Son olarak yaz tatil planlarınızda virüs nedeniyle değişiklik yaptınız mı?
Evet yaptık. Yaz okulunu açmak bizim için önemliydi. Çalışan velilerimiz var. Bu süreçte tatili vakit buldukça hafta sonu tatile olarak yapmak durumunda kaldık. Virüs sebebiyle kalabalık yerlere gitmemeyi tercih ederek ailece sakin yerlerde vakit geçirdik.