hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Avcılar’daki sempozyumda öğretmene şiddet ele alındı

    Avcılar’daki sempozyumda öğretmene şiddet ele alındı
    expand

    Avcılar’daki sempozyumda öğretmene şiddet ele alındı

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- TÜRKİYE’de son dönemde artış gösteren öğretmenlere yönelik şiddet, Avcılar'da düzenlenen sempozyumda ele alındı. Sempozyuma katılan bilim insanları, öğrenci ve velilerin neden eğitimcilere şiddete yöneldiğini tartışırken, sürekli kullanılan ‘Şiddet’ kelimesin bunu normalize ettiği, bunun yerine sevgi dilinin yerleştirilmesinin önemi dile getirildi.
    Avcılar Milli Eğitim Müdürlüğü, bakanlığın ‘2023 Eğitim Vizyonu’ kapsamında öğretmenlerin mesleki gelişimlerine, eğitim alanında karşılaşılan sorunların tespiti ve çözüm önerileri geliştirmelerine destek olmak amacıyla ‘Öğretmene Değer Hayata Değer’ sempozyumu düzenledi. Bu yıl ikincisini düzenlenen öğretmenlerin ilgi gösterdiği sempozyum, Gelişim Üniversitesi Gelişim Tower konferans salonunda yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ardından konuşan İlçe Müdürü Emin Engin, 20 yıl sonra günümüzdeki mesleklerin yüzde 80’inin olmayacağından söz edildiğini anlatırken, “Ne değişirse değişsin öğretmenin değerinin hiçbir zaman değişmeyeceğini herkese anlatmamız gerekiyor. Ebeveynler geçmişte çocukları bir hata yaptığında okula utanarak giderek, ‘Çocuğum bunu nasıl yapar?’ derken, günümüzde tabiri caizse bize parmak sallıyor” dedi. Kaymakam Ömer Lütfi Yaran da, günümüzde öğrenci ve velilerin eğitimcilerin karşısında çok daha güçlü bir hale geldiğini ifade etti, “En büyük eksiğimiz; okumayan toplum olmamız. Dünyada okuma alışkanlığında 86’ncı sıradayız” diye konuştu. İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdulkadir Gayretli, öğretmenlerin mesleki gelişimlerine çok önem verdiklerini, istedikleri yabancı dili öğrenmeleri, yurt dışında kendilerini geliştirmeleri için hazır olduklarını söyledi.


    ÖĞRETMENE ŞİDDET VE NEDENLERİ
    ‘Öğretmen ve öğretmenin iade-i itibarı’ konulu bölümde konuşan Gaziantep'teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yönetimi ana bilim dalı öğretim üyesi Prof Dr. Özge Hacıfazlıoğlu, öğretmene yönelik şiddet hareketinin ardında çoğu zaman ailenin tutumunun çıktığını söyledi. Prof.Dr. Hacıfazlıoğlu, şöyle dedi:
    “Ailenin öğretmen ile ilgili yaptığı yanlış veya yanlış yöne çekilebilecek bir yorum, çocuğu etkileyebiliyor. Birinci grup aile; öğrenciyi, öğretmeni hatta okul yönetimi dahil her şeyi kontrol altında tutmak istiyor. Bunlara bakarsanız çocuğu tek başına dersi de halledebiliyor. Bunların yanında çocuğu ile ilgilenemeyen bir aile yapımız var. Göç alan bölgedeyiz. Mülteci çocuklarımız var. Göç ile gelen aileler var. Bunlar, ‘Çocuğumuz ile ilgilenmeyi istiyoruz. Ama halimiz yok. Zorluklar altında çalışıyoruz. Gece mesaisine kalıyoruz' diyor. Çalıştırılan veya kardeşlerine bakmak zorunda kalan çocukları var. Öğretmen, okuldaki çocuğu eğitiyor, bunların anne ve babaları ile uğraşıyor. Kendi evine gittiğinde yaşamı; eşi, çocukları, evi, annesi- babası var.  O tamamlayıcı dengeyi kuramıyor. Hayatı ödün vermekle geçiyor. Şiddeti önlemeye çalışmaktan ziyade çocuklara çok küçük yaşta öğretmene saygı ve sevginin tohumlarını evin içerisinde nasıl ekip- yeşerteceğimiz çok önemli parametre.”


    'ŞİDDET'İ KONUŞURKEN, ŞİDDETİ NORMALİZE ETMEK
    İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa - Fen Bilimleri Enstitüsü’nden Dr.İrfan Şimşek, günümüzdeki sosyal medya bağımlılığının etkisi ile yanlızlaşma görüldüğünü, bunun şiddeti doğurabildiğini söyledi. Dr. Şimşek, bazı konuların aşırı korumacı ailelere farklı iletildiğinde şiddete yönelme ortaya çıkabildiğini vurguladı.
    Hasan Kalyoncu Üniversitesi’den Doç Dr. Feyza Doyran da, toplumda kadına, öğretmene, doktora, hayvana, şiddet görüldüğünü, bunun önüne geçilebilmek için düzenlenen panellerde kullanılan ‘şiddet’ kelimesi ile amacın aksine şiddetin kanıksanır hale getirilerek, normalize edildiğini söyledi. Doç.Dr. Doyran, “Olumsuz dili sürekli kullanarak bir anlamda olumsuzu pekiştiriyoruz. 'Şiddet yapmayın' derken istemediğimiz şeyleri pekiştiriyoruz" dedi.

    (FOTOĞRAFLI)

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow