hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Akvaryumda mesai 17 bin canlı için devam ediyor

    Akvaryumda mesai 17 bin canlı için devam ediyor
    expand

    Akvaryumda mesai 17 bin canlı için devam ediyor

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İlknur SARGUT / Hüseyin ÇAKMAK, İSTANBUL, (DHA)- Bin 500 türden 17 bin kara ve deniz canlısına ev sahipliği yapan İstanbul Akvaryum'da hayat koronavirüs salgınına rağmen akavaryum canlılarının yaşamı için devam ediyor. Kapılarını 20 Mart itibariyle ziyarete kapattıklarını söyleyen Dilek Çapanoğlu, "Buradaki canlılar yılda 25 tona yakın besin tüketiyor. Teknik ekibimizle birlikte tüm çalışmaları kesintisiz olarak sürdürüyoruz" dedi. Çapanoğlu, bazı ülkelerle ithalatın durdurulduğunu ancak 6 aylık besin stoklarının hazır olduğunu belirtti.

    Dünyanın en büyük tematik akvaryumlarından biri olan Florya’daki İstanbul Akvaryum, bin 500 türden, 17 bin kara ve deniz canlısına ev sahipliği yapıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle İstanbul Akvaryum da 20 Mart günü kapılarını ziyaretçilere kapadı. Ancak akvaryumda bulunan canlılar, evden çalışan kadronun haricinde 90 kişilik teknik ekip tarafından özenle bakılıyor. Çalışmaların canlılar için devam ettiğini belirten İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu, “Akvaryumların halka açık ya da kapalı olması arasında operasyonel olarak bir fark yok. Çünkü 17 bin canlıya bakıyorsunuz, onların hayatından sorumlusunuz. Biz teknik ekibimizle birlikte tüm çalışmaları kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Akvaryum kapalı olmasına rağmen doğal hayatın sürdürülmesi için tüm elektro-mekanik sistemler 24 saat çalışmaya devam ediyor bu da akvaryum hala tam kapasite çalışıyor anlamına geliyor. Burada her şeyden önemli olan önceliğimiz canlılarımızın korunması, beslenmesi ve optimum koşullarda hayatlarına devam etmeleri. Profesyonel kadromuzun canlılarımıza karşı olan sorumluluğunu en önde tutup burada sergiledikleri özverili çalışmalar sayesinde koronavirüse rağmen her gün kesintisiz olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

    “6 AYLIK SÜREYE YETECEK KADAR BESİNİMİZ VAR”

    Canlıların yılda 25 tona yakın besin tükettiklerini hatırlatan Dilek Çapanoğlu, besinlerin özel mutfakta hazırlandığını söyledi. Çapanoğlu, “Akvaryum ana tankımızda genel bir besleme olacak. Bununla ilgili burası özel mutfağımız. Canlılarımızın beslenme protokollerini uyguladığımız onlara özel alanımız var. İlgili arkadaşlarımız mutfakta balıkların yiyecekleri türlere göre bir menü hazırlıyorlar. Bugünkü menüde istavrit, hamsi, mezgit gibi balıklarımız var. İklimine ve balık türüne göre beslenmeleri de organize ediliyor. 20 Mart itibariyle besin stok kontrollerimizi gerçekleştirdik. Yurtdışından ithalat yaptığımız firmalar ile iletişime geçtik. Norveç gibi ülkeler ithalatı yasakladı. Dolayısıyla bu süreçte iç piyasaya döndük. Öncesinde stoklarımızı tamamlamıştık. Fakat şu anda iç piyasadan olabildiğince besin stokluyoruz. Norveç'ten ithalat nisan ayı sonuna doğru tekrar başlayacak diye duyduk. Koronavirüs nedeniyle zaten stok artırımına gitmiştik. Bu bizim için çok önemli çünkü piyasada taze besin bulamıyorsunuz. Biz stokları artırarak önlemlerimizi aldık. Önümüzdeki 6 aylık süreye yetecek kadar taze besinimiz var” değerlendirmesinde bulundu.

    “SOSYAL MESAFE KURALLARIYLA ÇALIŞILIYOR”

    Çalışmaların sosyal mesafe kurallarıyla devam ettiğini söyleyen Çapanoğlu, “Çalışanlarımız maske, gözlük ve eldivenleriyle akvaryumda çalışıyorlar. Sabah buraya girerken ateşleri ölçülüyor. Ayrıca enerji tüketimi de çok önemli çünkü sistemleriniz 24 saat boyunca enerjiyle çalışıyor. Jeneratörlerimiz de dolu sistemlerimizin hepsi acil duruma karşı hazır durumda. Kısıtlı olarak da olsa hayata geri dönemeye ve normalleşmeye başladığımızda akvaryum olarak birtakım aksiyon planları hazırladık. Ziyaretçilerimiz sağlık kurallarına uygun olarak akvaryumu gezecekler. Kişileri kademeli olarak içeriye alacağız. İçeride 1.2 kilometrelik yürüyüş güzergahı olduğundan dolayı insanların birbiriyle temas etmediği, sosyal mesafenin korunduğu bir ziyaret olacak. Nitekim yapılan araştırmalar şunu gösteriyor. Ekonomik kriz, salgın gibi toplumsal olaylar sonrasında insanlar akvaryum gibi tesislere gidip buralarda stresten arınmak istiyorlar. Muhtemelen kısıtlı da olsa hayata geri dönmeye başladığımızda insanlar sosyalleşmek isteyecek ve bu ihtiyaç olacak” şeklinde konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow