hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Serebral palsi hastası 7 yaşındaki Elif Hira yaşam sevinciyle örnek oluyor

    Serebral palsi hastası 7 yaşındaki Elif Hira yaşam sevinciyle örnek oluyor
    expand

    Serebral palsi hastası 7 yaşındaki Elif Hira yaşam sevinciyle örnek oluyor

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Semra DEMİR-Osman BAKIR/ İSTANBUL (DHA) - Yedi aylıkken serebral palsi (beyin felci) teşhisi konulan Elif Hira Başer, yaşama sevinciyle herkese örnek oluyor.

    Gülay ve Köksal Başer çiftinin ikinci çocuğu olan ve 42'nci haftada dünyaya gelen Elif Hira'ya 7 aylıkken serebral palsi teşhisi konuldu ve 8'nci ayda fizik tedaviye başlandı. Cerrahi operasyon için geç kalınan minik Başer’e, Küçükçekmece Belediyesi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi umut oldu.

    “İLK ÖĞRENDİĞİMİZDE NE YAPACAĞIMIZI BİLEMEDİK”

    Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine yaşadıkları süreci anlatan anne Gülay Başer, “Elif normal süreden 2 hafta daha geç doğdu. Kızım 7 aylık olduğunda oturamıyordu ve yemek yemesinde ciddi sorunlar vardı. Bir terslik olduğunu düşünerek doktora götürdük. Kızımızın serebral palsi olduğunu öğrendik ve ne yapacağımızı bilemeyerek çok ağladık. Kısa sürede toparlayarak Elif’in 8'inci ayında fizik tedaviye başladık ve 6 yaşına kadar tedavisini sürdürdük ancak çok bir yol kat demedik. Okuyarak, araştırarak ve bu hastalığı yaşayan ailelerle tanışarak önemli mesafeler kat ettik” dedi.

    “KIZIM İÇİN ÇALIŞMAYI BIRAKTIM”

    İlk zamanlarda psikolojilerinin bozulduğunu söyleyen anne Gülay Başer, “Bu durumu hemen kabullenemedik. Şu an her şey normal bir şeymiş gibi geliyor. Hayatımızda birçok şey değişti. Ben çalışmayı bıraktım. Hayatımız Elif oldu. Haftanın dört günü fizik tedaviye geliyoruz. Kızımız okula başladığında, ben sürekli okuldaydım. Çünkü okulda Elif’e yardım edebilecek kimse yok. Biz ve bizim gibi aileler çok sıkıntılar yaşıyor. Kaldırımlar, üst geçitler, toplu taşıma araçları ve hastanelerde çok sıkıntılar yaşıyoruz” diye konuştu.

    Okulda oldukları dönemde Elif’in hep yanında olduğunu belirten Başer, “Okulda çocuklar sürekli Elif’in durumunu soruyor bende cevap veremiyorum. Aileler çocuklarına bu çocukların durumlarının sorulmaması gerektiğini anlatmalı. Bu durumlar bizi yıpratıyor. Sürekli bunlarla karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “ELİF'İN BABASI OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM”

    Hayatlarını Elif'e göre düzenlediklerini söyleyen baba Köksal Başer ise, “Engellilerle ilgili insanlar bilgilendirilmeli. Engellilere çoğu zaman otobüslerde yer verilmiyor ve hor görülüyorlar. Bu konuda daha çok çalışma yapılabilir. Elif'in babası olmaktan çok mutluyum. Büyük bir mücadelenin içindeyiz. Manevi desteğe ihtiyacımız var” dedi.

    "YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ OLAN DOĞUMHANELER SEÇİLMELİ"

    Serebral palsinin bir çocuğun anne karnında ya da daha sonrasında beyin felci ile oluşan kas problemleri hastalığı olduğunu söyleyen Küçükçekmece Belediyesi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Fizyoterapistlerinden Zehra Aslan, “Bizim ailelere önerimiz yoğun bakım ünitesi olan doğumhaneleri seçmeleri. Çünkü çocuk doğum esnasında oksijensiz kaldığında kuvöz bulunana kadar beyin büyük oranda felce girmiş oluyor. Bu hastalarda tedavi programlarının mutlaka ergenliğe kadar takip edilmesini öneriyoruz. Ergenliğe kadar kas ve kemik oranının doğru oranda tutulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “ELİF’İN GECİKMİŞ BİR TEDAVİSİ VARDI”

    Elif’in cerrahi operasyonuna geç kalındığını söyleyen Zehra Aslan, “Elif bize yaklaşık bir buçuk yıldır geliyor. Merkezimize geldiğinde oturma dengesi yoktu ve ayakta duramıyordu. Elif’in gecikmiş bir tedavisi vardı ve aile doğru yönlendirilmemişti. Elif'in 5 yaşlarında yapılması gereken kas çıtlatmaları dahi yapılmamıştı.  Rehabilitasyon merkezimize haftada 3 gün geliyor ve su anda bağımsız adım atma seviyesini yakaladı. İnşallah yürüdüğünü de göreceğiz.  Elif bu işi başarmak için kendine söz verdi” diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow