hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Horzum muhtarı tersine göçü başlatacak

    Horzum muhtarı tersine göçü başlatacak
    expand

    Horzum muhtarı tersine göçü başlatacak

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İZMİR'in Ödemiş ilçesine bağlı kırsal Horzum Mahallesi'nin genç muhtarı Yılmaz Öz, domates, barbunya ve fasulye üretiminin yaygın olduğu köylerinde genç nüfusun tarımsal üretime yönelmediğini söyleyerek, gençlerin göçünü önlemek için kolları sıvadı. Köylerinde bu yıl ilk kez bir şenlik düzenlemeyi planladıklarını belirten Öz, ürünlerin tanıtımını arttırarak İstanbul pazarına açılmak istediklerini anlattı.

    Ödemiş'in 680 nüfuslu kırsal Horzum Mahallesi'nde günlük 80 tonlara kadar çıkan domates, barbunya ve fasulye üretimi köyün en önemli geçim kaynaklarından biri oldu. Bu yıl 22 Eylül'de ilk kez düzenleyecekleri Horzum Köyü Yörük Şenliği'ne hazırlanan köylüler, tarımsal ürünlerini tanıtarak gelir düzeylerini arttırmayı hedefliyor.

    Horzum Mahallesi'nin genç muhtarı, 3 çocuk babası Yılmaz Öz (36) ürünleri Manisa, Aydın ve İzmir'de pazarlar ve halciler aracılığıyla sattıklarını belirterek, gelecek günlerde İstanbul pazarına açılmayı istediklerini söyledi. Horzum'da üretilen tüm ürünlerin katkısız ve tamamen doğal olduğunu vurgulayan Öz, özellikle yaz aylarındaki üretimlerinden elde ettikleri gelirle tüm yılı geçirmeye çalıştıklarını anlattı. Arz talep durumuna ve köydeki ekim sıklığına bağlı olarak üretim miktarının değiştiğini dile getiren Öz, "Bizim ana geçim kaynağımız domates, barbunya ve fasulye üretimi. Günlük ortalama 50 ton olan üretim bazı günler 80 tona kadar çıkıyor. Son 40 yıldır köyümüz bu ürünlerle geçiniyor. Ürünlerimizi genelde pazarcılar alıyor. Manisa, Turgutlu, Salihli'den çok müşterimiz var. İzmir ve Aydın hallerinden alıcılarımız var" diye konuştu. Ürün fiyatlarının sürekli değişkenlik gösterdiğini belirten Öz, "Kurban Bayramı'ndan 1 hafta önce, toptan satışlarda taze fasulyenin kilosu 2 liraydı. Daha sonra 7 liraya kadar çıktı. Domatesi ise 70 kuruştan satıyoruz" dedi.

    GÖÇ EDEN GENÇLERİ GERİ GETİRMEK İSTİYOR

    Köylerinde bu yıl ilk kez bir şenlik düzenlemeyi planladıklarını anlatan muhtar Yılmaz Öz, hazırlıkların tüm hızıyla sürdüğünü belirterek şöyle devam etti:

    "22 Eylül'de Horzum Köyü Yörük Şenliği yapacağız. Köyümüzdeki ilk festival olacak. Bunun için dernek kurma hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. O gün köy meydanında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin verdiği üstü kapalı, yanları açık alanda stantlar kurulacak. İki yerel sanatçımız gelecek ve kurulan platformda bir konser verecek. Bu etkinlik sayesinde fasuyle, barbunya, domates gibi yetiştirdiğimiz ürünleri tanıtmayı amaçlıyoruz. Köyümüzde benim yaş grubumda fazla üretici kalmadı. Herkes asgari ücretle tavuk, salça ya da turşu fabrikalarına çalışmaya gidiyor. Onları köye geri getirmek istiyorum. Köyümüz ölmesin, çok güzel bir köy. Horzum'da yaşayanların tamamı Yörük."

    EV YAPIMI KONSERVE SATACAK

    Açık yeşil renkte, kılçıksız ve yassı bir görünüme sahip cino fasulyesi ürettiklerini söyleyen 3 çocuk babası Ümmet Sarıbaş (41) da Afyonkarahisar ile Eskişehir dolaylarında sık rastladıkları bu türü köylerinde de kolaylıkla yetiştirdiklerini kaydetti. Geleneksel biçimde sürdürdükleri üretimlerini sertifika alarak yaygınlaştırmak istediklerini bildiren Sarıbaş, eşi Şenay Sarıbaş'ın kadın girişimci olarak destek almak için kolları sıvadığını anlattı. Sarıbaş, "Sertifikasını alabilirsek ev yapımı konserve satışı yapacağız. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı ilçe müdürlüğünde görev yapan gıda mühendisleri üretimi denetleyerek güvenilirliğini kanıtlayacak. Barbunya, fasulye yada türlüyü odun ateşinde pişirip cam şişede satacağız" dedi. 4 liranın altında sattıkları taze fasulyenin üreticiye zarar ettirdiğini kaydeden Sarıbaş, maliyetlerin yüksek olduğunu öne sürerek girdilerin yüksekliğine dikkat çekti. Sarıbaş, şunları söyledi:

    "Fasulyeyi en az 7 liradan satmamız lazım. Müdürlükten onay alırsak konservelerimizi toptan da perakende de satabiliriz. Daha önce bunu yapan olmadı. Ama tutacağını düşünüyorum. Köyümüzde her şey doğal. Kimyasal gübre kullanmıyoruz, çünkü bitkinin ihtiyacı yok. İstanbul'a ürün satabilirsek daha fazla kazanırız. 3 ay ürün yetiştiriyoruz. 9 ay topraklar dinleniyor. Kışın burada iş yok. Bütün yılki giderlerimizi karşılayamasak da bazılarını kısmak zorunda kalıyoruz."

    Nevra UÇKAÇ / İZMİR, (DHA)

    FOTOĞRAFLI

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow