hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    'Hormon eksikliği bulunan Kangal köpeği, yavrularını yiyor'

    Hormon eksikliği bulunan Kangal köpeği, yavrularını yiyor
    expand

    'Hormon eksikliği bulunan Kangal köpeği, yavrularını yiyor'

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)- SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, 5,5 yılda tamamladığı çalışmada, Kangal çoban köpeklerinde görülen bir hormon eksikliğinin, annenin yavrularını yemesine neden olduğunu ortaya çıkardı. Koçkaya, çalışmasının uluslararası bilimsel dergide yayınlanarak literatüre girdiğini söyledi.
    Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Veterinerlik Fizyolojisi Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Koçkaya, köylülerden ve yetiştiricilerden Kangal köpeklerinin doğum yaptıktan sonra, 10 gün içerisinde yavrularını yemeleri veya zarar vererek öldürmeleri yönündeki şikayetler üzerine 5,5 yıl önce çalışma başlattı. Koçkaya önce yavrularını yiyen anne köpekleri tespit ederek çalışmasına başladı. Ardından 15 yavrusunu yiyen anne köpek üzerine yoğunlaştı. Yavrulayan köpeklerin davranışlarını takip etmek için doğuma yakın, kulübelere kamera yerleştiren, saf ırk olup olmadıklarını ve kan değerlerini belirleyen Mustafa Koçkaya, kan değerlerinin sonucunda yavrularını yiyen tüm Kangal köpeklerde hormon eksikliği olduğunu tespit etti. Koçkaya'nın, bu tür köpeklerin doğumdan 10-15 gün içerisinde yavrularını yediğini ortaya çıkardığı çalışması, uluslararası dergide yayınlanarak literatüre geçti. İlk kez yapılan bu çalışma yurt dışındaki bazı hayvanat bahçeleri yetkilileriyle ve hayvanseverlerin ilgisini çekti.
    'HORMON EKSİKLİĞİ YAVRULARINA ZARAR VERDİRİYOR'
    Araştırmasını anlatan Doktor Mustafa Koçkaya, köylülerin şikayeti üzerine çalışmayı başlattığını belirterek, "Köylülerimiz yavrularını telef ettikleri için ya anneleri azat etme ya da uzaklaştırma boyutuna gidiyordu. Bu da hem Kangal köpeklerinin geleceği hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıptı ve biz bunun önüne geçebilmek için çalışmaya başladık. O dönem 15 yavrusunu yiyen bir Kangal köpeği bulduk. Şu anda bu tür köpekleri koruyoruz. Bu Kangal köpeklerini takip ettiğimizde, her doğumda kendi yavrularının tamamını 10 gün içerisinde ya bütünüyle ya da kafa veya ayak kısımlarını yediklerini gördük. Buna yönelik geniş bir araştırma yapmaya başladık. Hayvanların davranışları üzerinden hareket ettik. Önce 20 neden sıraladık. Bu 20 nedeni elimine ede ede esas sorunun hormon yetersizliği olduğunu tespit ettik. Daha sonra bu çalışmamızın sonucunu dünyanın en iyi davranış dergilerinden bir tanesinde yayınladık ve dünyada yapılan ilk çalışma olarak literatüre geçti. Daha sonra bize ulaşmak isteyenler oldu. Özellikle İngiltere'de hayvanat bahçesinin veteriner hekimi bize ulaştı. Hayvanat bahçesinde bir ayının 2 yavrusunu telef ettiğini belirterek yardım istedi. Biz şu an Kangal köpeği üzerinde duruyoruz. İnşallah bir tedavi protokolü geliştirip, bu hayvanlarımızın telef olmasının önüne geçeceğiz" dedi.
    HER 100 KANGALDAN 1'İNDE GÖRÜLÜYOR
    Yapılan çalışmalarda, söz konusu hormon eksikliğinin her 100 kangaldan birinde görüldüğünü tespit ettiklerini belirten Koçkaya, "Bizim için yüksek bir oran. Yaklaşık 30 köpek üzerinde çalıştık. Bunlardan 15'i yavrusunu yiyen köpekler. 15'i normal köpekler. Bu çalışmayı üniversitemizin Biyokimya Ana Bilim Dalından Doç. Dr. Nazlı Ercan ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Yasemin Sargıl Demirbaş ile birlikte yaptık. Doğum yapmaya yakın Kangal köpeklerinin yuvalarına kamera yerleştirerek davranışlarını takip ettik. Annelerin yavrularını yeme durumuna karşı davranış sergilediğini tespit ettik. Çünkü yavrularını yalama şeklinde yaklaşıp bir süre sonra yavruları ısırarak, zarar vererek hatta tamamını yemeleri bize normal gelmedi. Laboratuvar çalışmalarında elde ettiğimiz hormon eksikliği, beyinde dopamin ve serotonin reseptörlerini etkileyerek hayvanlarda anksiyeteye neden olduğunu da laboratuvar şartlarıyla da koyduk. Böylelikle hem davranış hem de laboratuvarla bir anksiyete tablosu olduğunu ortaya koyduk" diye konuştu.
    Mustafa Koçkaya, bu sorunu ortadan kaldırmak için tedavi üzerinde çalıştıklarını, şu anda yapılan denemelerden olumlu sonuçlar aldıklarını ifade etti.

    FOTOĞRAFLI

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow