BURSA'da, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türkiye'de gözaltına alınan ilk ismi olan, çantasında 'Sıkıyönetim atama listeleri' ve 'Yeni yapılanma' dokümanı ele geçirilen Bursa Jandarma eski Alay Komutanı Albay Yurdakul Akkuş ile 15 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA)- BURSA'da, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türkiye'de gözaltına alınan ilk ismi olan, çantasında 'Sıkıyönetim atama listeleri' ve 'Yeni yapılanma' dokümanı ele geçirilen Bursa Jandarma eski Alay Komutanı Albay Yurdakul Akkuş ile 15 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bugünkü duruşmaya tanık olarak katılan Uzman Çavuş H.Ö.K., darbe girişimi öncesi ve gecesi Akkuş'un emriyle kendilerine, "İlçe jandarma komutanlıklarında çalışan bütün personel görevlerinin başına geçsin" mesajı geldiğini söyledi.
Bursa 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, FETÖ/PDY sanığı eski Albay Yurdakul Akkuş ve 15 sanığın yargılanmaları sürüyor. Sanıklar hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Silahlı terör örgütü kurma, yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Davanın son celsesine, adli kontrol şartıyla serbest kalan Hacı Hüseyin Çelenk ve tutuklu yargılanan 13 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı, avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmayı sanıkların aileleri de izledi. Olay gecesi görev başında olan birçok askeri personelle sanıklardan Hakan K.'nin eşi tanık olarak dinlendi.
'MESAJ İSİMSİZ GELDİ'
Diğer tanık Uzman Çavuş H.Ö.K. ise darbe girişiminden saatler önce telsizden Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi'nden (JEMUS) gelecek mesajları takip etmeleri yönünde anons geçtiğini, anonstan sonra bütün personelin mesaj beklemeye başladığını ifade etti. Tanık H.Ö.K., mesajda, "İlçe jandarma komutanlıklarında çalışan personelin acil olarak görevlerinin başına geçmeleri gerekmektedir" ifadelerinin yer aldığını kaydetti. H.Ö.K., şöyle dedi:
"Normalde JEMUS üzerinden gelen mesajlarda, mesajı gönderenin sicil numarası, isim soy isim bilgileri olurdu, fakat bu mesajda herhangi bir bilgi yoktu. Ben de bunun üzerine mesajı teyit etmek için merkezi aradım. Merkezden bana mesajın Albay Yurdakul Akkuş'un emriyle atıldığını, bana 3 kişinin bir belge getireceğini ve bu belgeyi İlçe Jandarma Komutanı'na iletmemi söylediler. Daha sonra görev yaptığım odaya İl Jandarma Komutanlığı'ndan geldiğini söyleyen 3 kişi girdi. Dışarı çıkmamızı söylediler, biz de çıktık. İçerden birkaç kere yazıcı sesi geldiğini duydum. Odada 10-15 dakika kadar kaldılar. Bize bir şey söylemeden ayrıldılar oradan."
15 Temmuz gecesi Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanlığı nizamiye girişinde nöbetçi olarak görev yapan Uzman Çavuş H.A. da tanık olarak ifade verdi. H.A., kendilerine gelen telefonda, Bursa Bölge Komutanı Seyfullah Saldık ve Erkan Başkanı Albay Kemal Şahintürk'ün nizamiye bölgesinden içeri alınmamasının istendiğini daha sonra bu emrin 'İçeri alın ama kendi çalışma odaları dışında bir yere bırakmayın' şeklinde değiştiğini, bunun üzerine o gece kendisiyle birlikte görev yapan tutuklu sanık Duran Demir'nin nizamiyeden giriş yapan Bölge Komutanı Saldık'a bu emri ilettiğini söyledi. Saldık'ın kendisine emri ileten Duran Demir'e tepki gösterdiğini belirten Uzman Çavuş H.A.,şunları söyledi:
"Bölge Komutanı çok kızdığı için Duran Demir'i alıp götürmemizi istedi. Biz görevli arkadaşlarla onu alırken sivil bir araç nizamiyeden giriş yaptı. Saldık 'O araç neyin nesi bir bakın' dedi. Ben de aracın peşinden gittim, araç arkada durdu. Araçtan bir uzman çavuş ve jandarma eri çıktı. Nereden geldiklerini sordum, daha önce evrak dağıtmaya çıktıklarını söylediler. Ben de aracı kontrol ettim. Araca binip tekrar nizamiyeye geçmelerini söyledim. Ana nizamiyeye dönünce girişte Saldık'ın, Yurdakul Akkuş'la tartıştığını gördüm. Bölge Komutanımız çok yüksek sesle, 'Ben Cumhurbaşkanımızın, Genelkurmay Başkanımızın emrindeyim, darbeyi tanımıyorum, kimse de böyle bir şeye yeltenmesin' dedi. Bunları orada bulunan herkes için söyledi. Akkuş, Bölge Komutanımıza 'Bir konuşalım' dedi. Bölge Komutanımız da 'Nasıl böyle bir şey yaparsın, ne konuşacağım seninle' dedi. Hatta Akkuş konuşmalar esnasında izinde olduğunu söyledi. Bölge Komutanı da 'Madem izindesin, git' dedi. Bana dönen Saldık, 'Akkuş da dahil JÖH taburu hariç kimse alınmayacak, karşı gelen olursa müdahale edin, silahla ateş eden olursa aynı şekilde karşılık verin' dedi. Ben de emrini takip ettim."

FOTOĞRAFLI