KLİNİK Psikolog Meral Avcı, öğretim yılı sona ererken çocukları beklentilerinin dışında karne getirecek anne babaları 'yaz tatilinde önlem alma' konusunda uyardı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

KLİNİK Psikolog Meral Avcı, öğretim yılı sona ererken çocukları beklentilerinin dışında karne getirecek anne babaları 'yaz tatilinde önlem alma' konusunda uyardı. Çocuğun karnesinde düşük notlar olduğunda bunun bir geribildirim olarak algılanması gerektiğini belirten Avcı, "Sonuca bakıp, çocuğu suçlamak yapılacak en büyük hatadır. Veliler bu sonuca hangi sorunların neden olduğunu saptamalı ve yaz tatilini fırsat bilip sorunları çözmeli" dedi.

2017-2018 öğretim yılı 8 Haziran Cuma günü sora eriyor. Milyonlarca öğrenci, heyecanla karne gününün gelmesini bekliyor. Gerek öğrenciler, gerekse veliler emek ve çabalarının sonuçlarını en iyi şekilde görmek istiyor. Ancak karne sonuçları beklentileri karşılamadığında öğrencilerin büyük sorunlar yaşayabildiklerini belirten İzmir Kent Hastanesi Klinik Psikoloğu Meral Avcı, yaşamın iniş çıkışları olan bir süreç olduğunu hatırlattı. Yaşam başarısı denildiğinde hangi kıstaslara göre tanımlanacağı, neyin başarı, neyin başarısızlık olduğunun net olmadığını kaydeden Avcı, "Hayat başarısı kişiye, çevreye, ülkeye hatta kişilerin duygudurumuna göre değişebilen bir kavramdır. Kişinin bakış açısına, beklentilerine, hedeflerine göre değişebilir" diyerek, anne babalara önemli mesajlar verdi. Çocukların okul dönemlerinin büyüme ve gelişme dönemine de karşılık gelmesi bakımından güçlüklerin yaşandığı bir dönem olduğunu, sosyalleşme, akranlarla ilişkilerin çocukların öncelikli konuları olduğunu belirten Psikolog Avcı şöyle konuştu:

"Karne notu, karmaşık bir süreçten geçmiş olan çocuğun performans sonucudur. Düşük notlar olduğunda bunu bir geribildirim olarak algılamak gerekir. Sonuca bakıp, çocuğu suçlamak yapılacak en büyük hatadır. Süreçte çocuğun, ne yaşadığını araştırmak gerekir. Bir öğretim döneminde hangi kıstaslara bağlı olarak bu sonuçların ortaya çıkmış olduğunun üzerinde durulmalıdır. Bu şekilde yaklaştığımızda, bu sonuca hangi sorunların neden olduğunu saptayabiliriz. Çocuğun mevcut sorunlarını çözmeye başlayarak gelecekte oluşabilecek daha büyük sorunların önüne geçmiş oluruz. Okul başarısızlığı algılama kapasitesiyle, özgül öğrenme bozukluklarıyla, işitme güçlüğüyle, göz kusurlarıyla, vitamin-mineral eksikliğiyle, duygusal sorunlarla, akran zorbalığıyla, aileden kaynaklanan sorunlarla, dikkat eksikliğiyle, öğretmen reddiyle, motivasyon eksikliğiyle ve bunun gibi daha pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkmış olabilir. Çok geniş bir düzlemde ele alınıp, ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir. Cezalandırmak, eleştirmek ya da oluruna bırakmak yeni sorunlara yol açacaktır. Çözüm odaklı davranarak bu süreci yönetmek, çocuğumuzun eğitim yaşamıyla ilgili birçok kazanımı da birlikte getirecektir."

'ÇOCUĞUNUZUN DERSLERİ BAŞARISIZSA ONUNLA ÖZEL OLARAK İLGİLENİN'

Çocukları ders başarısızlığı yaşayan anne babalara yaz döneminde çocuklarıyla özel olarak ilgilenmeleri uyarısında bulunan Avcı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başarısızlığın nedenlerinin belirlenmesi ve uygun desteğin sağlanması oldukça önemlidir. Bunun yanında önemli olan bir kaç husus daha bulunmaktadır. Okul başarısızlığına bağlı olarak çocuklarda benlik değerinin düştüğü ve özgüven eksikliğinin oluştuğu sıklıkla görülmektedir. Bu durumu gidermeye yönelik çocuğu farklı etkinliklere yönlendirerek farklı alanlarda başarı göstermesine zemin hazırlayabiliriz. Sportif etkinlikler bu durumlarda öncelikli önerdiğimiz faaliyetlerdendir. Tüm yıl kapalı alanlarda ve hareketsiz kalan çocuklarımız hem kas gelişimlerini destekleyecek, hem de kendilerini farklı bir alanda denemiş olacaklardır. Yaz döneminde çocuklar bol bol sevdikleri sportif faaliyetleri sürdürmelidirler. Arkadaş grupları içinde zaman geçirmek de bu dönemde çok yararlıdır. Bunun yanı sıra sevebilecekleri ve kendi seçimleri olan kitapları okuma konusunda da desteklenmeleri önemlidir. Ders çalışma, kitap okuma, test çözme konusunda çocuğu zorlamak, onun adına çalışma programı hazırlayarak uymasını istemek çocuğun motivasyonu açısından sakıncalıdır. Ders çalışmayla ilgili olumsuz duygular oluşturabilir veya olan duyguları pekiştirebilir. Kendisine güvenilen çocuk, bir süre sonra kendi programını yapar. Kendini geliştirmeye yönelik çalışmalara yönelir. Anne ve babaların bu konuda çok sabırlı olmaları ve çocuklara güvenmeleri gereklidir."

İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAFLI