hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    MTSO Başkanı Kızıltan: YEP gerçekçi bir hedef içeriyor

    MTSO Başkanı Kızıltan: YEP gerçekçi bir hedef içeriyor
    expand
    KAYNAK DHA

    MERSİN Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Programın (YEP) gerçekçi bir hedef içerdiğini söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    MERSİN, (DHA) - MERSİN Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Programın (YEP) gerçekçi bir hedef içerdiğini söyledi.
    MTSO Başkanı Kızıltan, YEP ile ilgili değerlendirmede bulundu. Kızıltan, YEP’in niyet ve hedeflerden oluşan bir faaliyeti olduğunun ifade edildiğini belirterek, "Böylece kamunun nasıl bir ekonomik aktivite içinde olacağını, kendi politikasının bütçe çerçevesinde nasıl şekilleneceğini ve tabii ki dış konjonktürü de dikkate alarak ekonomik göstergelerin nasıl hareket edeceğini bize gösteriyor. Tahminlerden oluşan, hedeflerden oluşan bir niyet mektubu var. Bir de devletin mali disipline çok önem vereceğini anlıyoruz. Orta Vadeli Plan olarak açıklanan YEP’in rakamlara bakılınca birbiriyle uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Gerçekten kendi içinde tutarlı bir program var. Kendi içinde tutarlı çünkü 2018 yılı büyüme tahmini 3.8 olarak, 2019’da da büyümenin 2.3’e çekileceği öngörülüyor, 2020 yılında da yüzde 3,5’ta tutulacağı hesabı yapılmış. Ekonomide yumuşak iniş benzeri bir program var. Türkiye’nin kısa ve orta vadede ekonomik ihtiyaçlarını karşılar mı karşılamaz mı konuşulabilir ama gerçekçi bir programla karşı karşıyayız, bu önemli" dedi.
    Kızıltan, YEP’de iki önemli beklentinin öne çıktığını kaydederek, "Özetle tarımın, ihracatın desteklenmesi, KOBİ’lerin borçluluklarını artıracak adımlardan vazgeçilip borçlarının yapılanmasının sağlanması. Çalışan kesimin gelirini artırıcı yöntemlere gidilip piyasada sıcak paranın dönmesinin sağlanması.  Maliye Bakanımızın sunumunda bütçe disiplinine bakınca bütçe disiplininin bozulmadığını görüyoruz. Ekonomi küçülmesine rağmen kamu bütçe açığının 1.8 civarında tutulacağı, harcamalarımızı artırmayıp biraz da tasarruf ederek mali disiplinin bozulmayacağı söyleniyor.  Buna bağlı olarak da cari açığımızın 2018’de 4.7, 2019’da 3.3’e, 2020’de de 2.7’ye düşürüleceği ifade ediliyor. İşsizlikle ilgili ön görü ve hedefler de büyüme rakamlarıyla uyumlu. Çünkü bir ekonomi yüzde 2.3 büyüyeceğiz diyorsa, yönetimin doğal olarak 12.1 işsizlik doğuracağını da bildirmesi lazım. O nedenle bunun adına yumuşak iniş diyebiliriz. Bu gerçekçi hedefler ve durum bilinirse iş dünyası da ayağını yorganına göre uzatır. Sorunların ve durum tespitinin gerçekçi olması daha etkin çözümler yaratır" diye konuştu.  
    YEP ile cari açığı kontrol eden bir yaklaşım sergilendiğine dikkat çeken Kızıltan, şunları söyledi:
    "Türkiye’nin çevirmesi gereken bir dış borç sorunu var. Uluslararası daralan likidite ortamında böyle bir tedbir hedeflenmiş. 2018’de yüzde 20,8 enflasyon hedefleniyor. 2019’dan itibaren yavaş büyümeye geçiyoruz 15,9. 2020’de 9,8, 2021’de de 6’ya düşecek ve normalleşeceğiz deniyor. Buna göre normalleşmemizi 2021’de dengeleyeceğiz deniyor. Zaten programa bunun için dengeleme programı da deniyor.  Bu çerçevede bakınca sıkıntıların olacağı, özellikle ekonomik büyümenin frenlenmesine yönelik adımların ekonomik faaliyetleri daraltacağı yönünde bir sinyal var bu programda. Kendi içinde tutarlı ama var olan reel sorunlardan dolayı doğal olarak aşırı büyümeci bir program değil. Tasarruf hem kamunun hem iş dünyasının hem de her bir vatandaşın bir süre gündeminde kalacak bir konu olacaktır."
    YEP ile 60 milyar TL tasarrufun hedeflendiğini ifade eden Kızıltan, sözlerini şöyle sürdürdü:
    "Bu tasarruf yapılınca yaklaşık iki yılda 2020’ye kadar 600-800 bin arasında işsiz ortaya çıkabilir. Tasarruf edilen bu paranın tarıma, ihracatçı, üretici sektörlere sübvansiyon desteği şeklinde verilmesi ekonomide bu işsizliğin daha da artmasını engelleyebileceğini unutmamalıyız. Bankacılık sektörü kredilerinin dağılımına bakınca bu dağılımda kurumsal, büyük kredilerin payı toplam kredi payı içinde yüzde 56’lara ulaştı. Bu da kredilerin KOBİ ve tüketicilerin payının ciddi anlamda düştüğünü gösteriyor. Tüketici kredilerinin payı toplam krediler içinde yüzde 22. KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 22-23. Bu durumda tabana yayılmayan bir kredi mekanizması var. Bu da piyasada ciddi likidite sıkıntısı ortaya çıkarıyor."
    Kredi yapılandırmalarının KOBİ boyutuna indirilmesi gerektiğini vurgulayan Kızıltan, ekonomik faaliyetler daraldıkça özellikle KOBİ boyutundaki işletmelerde ciddi finansman, nakit sorunu ortaya çıkacağına dikkat çekti.
    Kızıltan, şu an yaşadığımız ekonomik sorunların nedenleri ne olursa olsun, konuşmanın zamanı olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
    "Millet olarak top yekün mücadele vermek zorundayız. Bugün en çok ihtiyacımız olan şey moraldir. Ülke olarak çok badireler atlattık, ‘önce vatan' diyerek bunu da atlatacağımıza inanıyoruz. Yeter ki akılcı, bir olalım, ekonomide tabanın sesine kulak verelim. Tabii, YEP açıklandıktan sonra düzenlemelerin, uygulamaların nasıl olacağı da çok önemli."

    FOTOĞRAFLI

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow