hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Hastalığı Fransa'da 10 yıl teşhis edilemedi Türkiye'de çare buldu

    Hastalığı Fransada 10 yıl teşhis edilemedi Türkiyede çare buldu
    expand
    KAYNAK DHA

    FRANSA'da yaşayan ve yaklaşık 10 yıldır başında uyuşukluk ve görmede bulanıklık gibi şikayetleri olan Hüseyin Karakaya'nın şah damarının tıkalı olduğu ortaya çıktı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İrfan ÖZŞEKER / SİVAS, (DHA) - FRANSA'da yaşayan ve yaklaşık 10 yıldır başında uyuşukluk ve görmede bulanıklık gibi şikayetleri olan Hüseyin Karakaya'nın şah damarının tıkalı olduğu ortaya çıktı. 60 yaşındaki Karakaya, Fransa'da şah damarının tıkalı olduğu 10 yıl boyunca tespit edilemeyince memleketi Sivas'a geldi. Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, Karakaya'nın kasığından girilerek beyin damarına stent takıldığını ve beyinde yüzde 90 tıkalı olan damarı açtıklarını ifade etti. Dr. Erdoğu malzemenin pahalı olması nedeniyle bu işlemin nadir yapıldığını belirtti. 
    BEYİN DAMARI YÜZDE 90 TIKALI ÇIKTI
    Evli 3 çocuk babası Hüseyin Karakaya, yaklaşık 10 yıldır başında uyuşukluk ve görmede bulanık yaşıyordu. Fransa'da kendisine teşhis koyulamayınca tedavi için memleketi Sivas'a geldi. Burada muayene olan Karakaya'ya beynindeki şah damarının yüzde 80-90 oranında tıkanık olduğu teşhisi koyuldu. Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu tarafından yaklaşık 15 dakika süren şah damarının ameliyatsız açılma yöntemi ile beynine stent takılan Karakaya sağlığına kavuşarak taburcu oldu. 
    "FRANSA'DA 10 YILDIR TEŞHİS EDİLEMEDİ"
    Yapılan işlem sonrası kendisini gençleşmiş hissettiğini belirten Karakaya "Kafamda uyuşukluk vardı. Yıllardır çekiyordum ve yeğenime randevu aldırdım. Fransa'da acilde 12 saatte ancak bana sıra geliyordu, burada beni 12 saatte ayağa kaldırdılar. Allah razı olsun doktorumuzdan ve ekibinden. Çok mutluyum ve ayaktayım. Ondan önce başım uyuşuyordu, gözümün biri bulanık görüyordu, şimdi bir şey hissetmiyorum. Kendimi sanki 18 yaşında gibi hissediyorum. Dün yapıldı, bugün ayağa kalktım. Fransa'da 10 sene hastaneye gittim geldim hastalığımı bulamadılar. Kalbime baktılar, bir şey bulamadılar. En sonunda felç kalacağımı ya da Alzheimer olacağımı düşünüyordum" dedi.
    "BEYİN DAMARI TIKALI OLDUĞU İÇİN BESLENEMİYORDU"
    İşlemin nadir yapıldığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu tedavi ile ilgili olarak şunları söyledi: "Hastamız başında dönme, yürümede güçlük çekmek özellikle yürüme hissinde bir bozulma, boşlukta ya da pamuğun üzerinde yürüyormuş gibi bir hissi vardı. Bu durumlar genellikle beyinle ilgili rahatsızlıklardan kaynaklanıyor. Biz buna yönelik tetkikleri yaptık. Uzun yıllar tansiyonu olan, ama ilaçlarını kullanamamış bir hastaydı. Biz anjiyoda hem kalp damarlarına hem de beyin damarlarına baktık. Kalp damarları iyiydi. Onun için ilaç yazdık ama beyin damarının birinde yüzde 80-90 gibi ciddi bir darlığı vardı. Beyin burada beslenemediği için bir takım faaliyetlerini tam olarak yerine getiremiyordu. Hastamıza açık cerrahi ile bu damarın açılıp bu plağın oradan temizlenmesi veya damarın hiç açılmadan kasıktan anjiyo yöntemi ile stent konularak açılmasını önerdik. Hastamız buradaki kararını doğal olarak daha hızlı iyileşme süreci olduğu için anjiyodan yana kullandı. Dün hastamızı biz anjiyo laboratuvarına aldık. Kasığından girerek beyin damarının içerisine girip stentini taktık. İşlem açık cerrahiye göre hastanın konforu anlamında daha başarılı ve damarda tam açıklığın sağlanabildiği bir işlem. Nadir yapılan bir işlem. Nedeni, malzemenin pahalı olması ve bu konuda deneyimlerin az oluşu" diye konuştu. 
    "BAŞ DÖNMELERİ, UYUŞMALARI OLANLAR BOYUN DAMARLARINI KONTROL ETTİRSİN"
    Özellikle by-pass ameliyatı olmuş, felç geçirmiş, kalp damarında darlık olanların baş dönmeleri ya da elde, kolda, yüzde uyuşmalar gibi şikayetleri olanların, boyun damarlarını ultrasonla kontrol ettirmelerini tavsiye eden Erdoğu, "Ne yazık ki biz ölüm riski olduğu için daha çok kalp krizinden korkuyoruz. Lakin beyinle ilgili hastalıklar da oldukça sıkıntılı. Çünkü hastaların uzun süre yatağa bağlanmalarına, bir takım organların kaybına, elde, ayakta tutmama gibi sıkıntılara sebep oluyor" ifadelerini kullandı.

    FOTOĞRAFLI

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow