hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Türkiye’nin girişimlerinin arka planı: İsrail’e ticaret ambargosu ne anlama geliyor?

    İsrail Refah'a operasyon için harekete geçerken ateşkes ve insani yardım çabaları için devrede olan Ankara bundan sonrasına dönük hangi adımları atacak? Süreç nasıl yorumlanıyor? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hafta sonu İslam İşbirliği Zirvesi’ne katıldı. Çıkan kararların anlamı ve İsrail'in olası Refah operasyonuna yaklaşımı nedir? Detayları CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova aktardı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova detayları şu ifadelerle aktardı;

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde ‘İsrail, Refah'taki planlarını hayata geçirmeyi başarırsa, tarif edilemez boyutta bir felakete tanık olacağız’ dedi. Sözü edilen hem insani felaket hemde Refah'a saldırının bölgede tetikleyebileceği potansiyel olaylar.

    İsrail’in saldırılarına başladığı 7 Ekim tarihinden önce 280 bin nüfusa sahip olan Refah, bugün 1,5 milyon nüfus ulaştı. İsrail'in Gazze’deki saldırılarından kaçan 1 milyonun üzerindeki nüfus buraya yerleşti. Refah'ın doğusundan yeniden 100 bin nüfusluk bir göç hareketinden söz ediliyor. Bu durumda bölgedeki kıtlığın artacağına işaret ediyor. Bu anlamda büyük bir insani felaketten söz ediliyor.

    Ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaşması için Ankara bölgedeki diplomatik girişimlerini sürdürecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bugün Bakan Hakan Fidan, Katar Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı ile telefonda konuştu. Kahire’de iki gündür süren Katar ve Mısır’ın arabuluculuğundaki ateşkes görüşmeleri sona erdi. Hamas heyeti Katar’a döndü. Fidan’da Katar Dışişleri Bakanı ile son durumla ilgili karşılıklı değerlendirmelerde bulundu.

    Ticari ve siyasi yaptırımların uygulanması İsrail’i ateşkese zorlayacak. Burada İsrail'e etki edebilecek tek ülke ABD. Şu an için ABD'de İsrail'i durduracak bir irade gözlenmiyor. ABD’nin seçim süreci içinde olması da Netenyahu'yu geri adım atmaktan alıkoyuyor.

    Diğer yandan ABD’nin de İsrail’e zaman kazandırma amaçlı hareket ettiği gözlemleniyor. Çünkü geçen her gün İsrail’in lehine olarak görüyor. Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılması amaçlı operasyonları sürdürme kararlılığında ve anlaşmasız geçen her gün İsrail’in işine yarıyor. İşte bu ortamda Ankara rasyonel adımlarını sürdürecek.

    Kaynaklar, "Meseleyi karanlık sokaklara sürükleme çabasındaki ülkelerin tek elinden çıkarmak gerekiyor" görüşünde.

    Bakan Fidan verdiği mesajlar bu anlamda önemli. Hakan Fidan, “Filistin davası bölgesel rekabetlere kurban edilemez, safları sıkılaştırmamız gerekiyor. İslam aleminin diplomatik yollar ve zorlayıcı önlemlerle sonuç alabileceğini göstermeliyiz. İşgale karşı direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki bir savaş değil, tüm dünyada zalimler ve mazlumlar arasındaki bir mücadeledir. Hepimiz İsrail'i iki devletli çözüme zorlamalıyız” mesajlarını verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu çarpıcı mesajların ardından İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde, İsrail’in kültürel ekonomik ve siyasi olarak dışlanmasına dönük çaba harcanmasını içeriyor. Üye devletlere de Uluslararası Adalet Divanı'ndaki soykırım davasına müdahil olma çağrısı yapıldı. Henüz Türkiye dışında somut adım atan ülke yok.

    Edindiğim bilgilere göre, Türkiye'nin de temel hedefi esas etkinin hükümetlerden ziyade halklar üzerinde yaratılması, kamuoyu baskısının artırılması var. Türkiye bağırıp çağırmadan, doğru ve rasyonel bir politika hedefi ile hem bölge ülkelerini hem de batıyı bu konuda harekete geçirmeye çalışıyor.

    Esasen bu meselenin ‘tek başına bir Arap veya İslam ülkelerinin sorunu olmadığı, uluslararası hukuk ve insani değerler açısından bakılmasını sağlamak lazım’ deniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dünya ve bilhassa belli değerlerle bir araya gelen Avrupa Birliği'ne üye ülkelerinin harekete geçirilmesi önemli olacak. Henüz AB içinde İrlanda gibi, Filistin’i tanımayan ülkeler var. Ankara onların teşvik edilmesi için çaba gösterecek.

    Yani sorun Arap ülkelerinin sorunu olmaktan çıkarılmaya çalışılıyor.  O nedenle mesela Türkiye’nin İsrail ile ticari ilişkilerini durdurmasının ardında önemli bir mesaj daha var; bu adımı Arap ülkeleri dışında bir ülke atmış oldu.

    Karar sadece Türkiye’den giden malları içermiyor. Üçüncü ülkelerin mallarının da Türkiye üzerinden gitmemesini beraberinde getiriyor. Hem İsrail'e hem de belki Türkiye’deki aracı firmalar üzerinden İsrail’e mal gönderen ülkelere de bir baskı bu. Bu konuda bir diğer önemli adım da zirve kararlarında saklı. Filistinlilere koruma sağlanması kararı alındı.

    BU NE DEMEK?

    Uluslararası hukukta yer alan koruma sorumluluğu hükmü var. Bir ülke sadece etnik bir gruba, topluluğa karşı suç işlememekle yükümlü değil. Aynı zamanda kendi sınırları içinde ve dışında buna engel olmakla da yükümlü.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    BM Güvenlik Konseyi karar alırsa, uluslararası koruma sağlanabiliyor. Ruanda-Bosna-Hersek-Mianmar gibi örnekleri var. Bu kolay değil. BM üyesi ülkeler içindeki görüş ayrılıkları nedeni ile tamamının müdahaleyi kabul etmesi zor.

    Ancak Türkiye'nin girişimleri ile İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı bu karar, meselenin uluslararası koruma sorumluluğu kısmını sürekli hatırlatan baskı oluşturan bir adım olabilir. Ankara hem batı nezdindeki girişimlerini artıracak hem de bölge ülkeleri ile görüşmelerini sürdürecek.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow