hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Askeri casusluk davasında yeniden yargılama başladı

    Askeri casusluk davasında yeniden yargılama başladı
    expand

    Anayasa Mahkemesi'nin, İstanbul'daki "askeri casusluk" davasında sanıkların haklarının ihlal edildiğine ilişkin kararının ardından yapılan ilk duruşmada mahkeme, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına ve Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali yapıldığına ilişkin gerekçeli kararının beklenilmesine karar verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 10 tutuksuz sanık ile mağdurlar Yelda Gargun, Türker Ertürk ve taraf avukatları katıldı. Sanıkların kimlik tespitinin ardından Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, Yargıtay'ın bozma ilamını sanıklara ve avukatlara okuyarak, taraflara bozma ilamına karşı diyeceklerini sordu.

    Mağdur Türker Ertürk, Beşiktaş'ta yapılan yargılamalar sırasında sanıklardan şikayetçi olmadığını ve en yetkili ağızlara ortada bir kumpas olduğunu beyan ettiğini anlatarak, "Ben kumpası kuranlardan şikayetçi olduğumu söyledim. Benim adımın iddianamede mağdur olarak geçmesi bile bu kumpasın belirtisidir. Bugün salonda oturan ve oturmayan arkadaşlara kumpas kuran kişinin adını da vermiştim. Tekrar veriyorum. Bugün bu kumpası kuran kişi Fethullah Gülen'dir ve onun askeriyeye sızmış uzantısıdır" dedi.

    Duruşmada söz alan mağdur Yelda Gargun da daha önceki gibi şimdi de sanıklardan şikayetçi olmadığını ifade ederek, böyle bir şey yaptıklarına inanmadığını söyledi.

    Sanık Burak Çetin'in avukatı Celal Ülgen, mahkemece şu anda usul kuralı gereği Yargıtay bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulduğunu hatırlatarak, "Ortada hukuksal bir karar yoktur. Hukuksal süsü verilmiş bir mahkeme kararı vardır. Gerek yerel mahkemenin gerekse Yargıtay'ın kararları bu yöndedir. Yargı içerisine sızmış aşağılık bir çetenin kumpası neticesinde görülen ve verilen karara karşı beyanda bulunmamız mümkün değildir" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sanıklardan Deniz Mehmet Irak, bu davaların tek bir çete tarafından organize edildiğini savunarak, şunları söyledi:

    "Ben yaklaşık 2 sene askeri cezaevinde kaldım. Biz bu davalarda devlete ve mesleğimize olan inancımızı kaybettik. Devletin içerisine çöreklenmiş, bizleri ordu içerisinde istemeyen bir çetenin yaptıklarına maruz kaldık. Ben ne yerel mahkemenin verdiği kararı ne de Yargıtay 9. Dairesi'nin verdiği kararı tasvip etmiyorum. Bir an önce adil bir yargılama yapılarak tarafımıza onurlarımızın geri verilmesini istiyoruz."

    Sanıklardan İbrahim Sezer de kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararlarını tasvip etmemekle birlikte Yargıtay'ın bozma ilamındaki aleyhine olan hususlara uyulmamasını, lehine olanlara ise uyulmasını istedi.

    Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasını talep etti.
    Mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına hükmederek, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali yapıldığına ilişkin gerekçeli kararının beklenilmesine karar verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

    Davanın süreci

    Kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, "şantaj ve askeri casusluk" iddialarına ilişkin emekli Albay İbrahim Sezer'in de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 56 sanığın yargılandığı davaya ilişkin kararını 2 Ağustos 2012'de açıkladı.

    Bütün sanıkların "fuhuş" ve "askeri casusluk" suçlarından beraatlarına hükmeden heyet, sanıklar İbrahim Sezer, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Deniz Mehmet Irak'ın tahliyesine karar verdi.

    Tuğamiral Şafak Yürekli'nin "suç örgütüne yardım etmek ve yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlarından 2 yıl 7 ay 20 gün ve emekli Albay İbrahim Sezer'in de "suç örgütü üyeliği, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak ve özel hayatın gizliliğini ihlal" gibi suçlardan 15 yıl 7 ay 14 gün hapisle cezalandırılmasına karar veren heyet, benzer suçlardan eski TÜBİTAK Daire Başkanı Yücel Çipli'nin 13 yıl 6 ay 15 gün, eski TÜBİTAK görevlisi Merdan Metin'in 8 yıl 4 ay, Yarbay Mehmet Seyfettin Alevcan'ın 15 yıl 7 ay 14 gün, Zeki Mesten'in 11 yıl 3 ay, Tamer Zorlubaş'ın 7 yıl 11 ay, Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt'un 5 yıl 10 ay ve Yüzbaşı Yekdane Ebru Ercüment'in de 9 yıl 2 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diğer 36 sanığı da benzer suçlardan 1 yıl 8 ay ile 10 yıl 7,5 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptıran heyet, bir sanığın dosyasının ayrılmasını, 10 sanığın da tüm suçlardan beraatını kararlaştırdı.

    Yeniden yargılama talebi reddedildi

    Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 6 Aralık 2013'te 43 sanık hakkında verilen mahkumiyet ve beraat kararlarını onadı. Onama kararının ardından 43 sanık hakkında yakalama emri çıkarıldı, bu sanıklardan Necmi Yıldırım, Tamer Çetin, Adnan Yılmaz, Alpay Aksu ve Senay Hatice
    Sarıgöz tutuklandı. Haklarındaki kararlar onanan 25 sanığın avukatları, "Ergenekon" ve "Balyoz" davalarında kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin bazı siyasilerin beyanlarını dikkate alarak, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılama talebinde bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yeni bir heyet tarafından değerlendirilen talep, 4 Şubat 2014'te "siyasiler ve yazarların beyanlarının yeni delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle reddedildi.

    6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girmesinin ardından yargılamayı yapan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi de diğer Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli mahkemeler gibi kapatıldı ve bu dosya Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow