"KÜRESEL DEĞİŞİKLİKLERE VE ISIYA BAĞLI OLARAK BU CANLI TRANSFERLERİNİ BEKLİYORUZ"
Küresel ısınma probleminin dünyanın yaşadığı bir süreç olduğuna dikkat çeken Gazioğlu, "Bu ısınma ile birlikte denizlerimizdeki canlı kompozisyonlarının da değişmesini bekliyoruz. Bu denize ait olmayan canlıların bu denizde artık varlığından bahsedilir hale geldiğini biliyoruz. Nadiren de olsa buna yönelik gözlemler yapılıyor. Ama bir canlının o bölgede kalıcı olduğunun göstergesi, balık üzerinden konuşacak olursak yumurta ve larvasından başlayarak o canlıyı da bu bölgede görmeniz gerekiyor. Bu seviyeye ulaşmış bir istilacı çok fazla yok. Bizim enstitü olarak rastladığımız bir tür yok ama çok fazla şekilde balon balığının olduğuna dair duyumlar var. Dediğim gibi, 'O denizde bu canlı var' diyebilmemiz için yumurta ve larvasını da görmemiz lazım. Bizim şu anda böyle bir tespitimiz yok ama bu olmayacağını da göstermez. Küresel değişikliklere ve ısıya bağlı olarak bu canlı transferlerini bekliyoruz. Bu canlılar ortaya çıktıkları zaman düşmanları olmuyor biyolojik olarak. Aşırı şekilde ürüyorlar. Diğer canlılar içinde bir tehdit oluşturuyorlar. Şu an için Marmara Denizi'nde bu tür istilacı türlerden bahsetmek mümkün değil" dedi.
"MEVSİMSEL OLARAK FİZİKSEL, BİYOLOJİK, KİMYASAL PARAMETRELERİ İZLİYORUZ"
Enstitü olarak gerçekleştirdikleri çalışmaları anlatan Gazioğlu, "Marmara Denizi'nde temel olarak sıkıntısı bu iki denizden yüksek oranda alışveriş yapması ve bunun yarattığı biyolojik, fiziksel ve kimyasal süreçler. Biz bunları yıl içerisinde mevsimsel olarak izlemeye çalışıyoruz. ALEMDAR2 bilimsel araştırma gemisiyle mevsimlere bağlı olarak seferlerimiz var. Bunun dışında Marmara Denizi yüzeyine dağılmış bazı şamandıralar var. Bu şamandıralar sabit yerlerde ve biz bunlardan bazı veriler alarak Marmara Denizi'ni anlamaya çalışıyoruz. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri İşletmeciliği Enstitüsü olarak yaklaşık 30-35 kişilik ekibimizle Marmara Denizi'ni izlemeye gayret ediyoruz. Uzaktan erişim sağladığımız bu şamandıra verilerini özellikle alıyoruz. Marmara Denizi'ndeki değişimlere yönelik olarak mevsimsel olarak fiziksel, biyolojik, kimyasal parametreleri izliyoruz. Biz bunu uzun yıllardır yapıyoruz. Mirasçısı olduğumuz, bizden önce kurulan enstitülerin dataları ile kendi bilgilerimizi de birleştirerek bir noktaya doğru analizlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Ağırlıklı olarak çalışma konularımız fiziksel, biyolojik ve kimyasal oşinografi. Son yıllarda artan bir şekilde, küresel iklim değişikliğinin balıkçılık üzerine etkisi konulu çalışmalar bu enstitü de gerçekleştiriliyor" ifadelerini kullandı.